İş yerlerinde krizle başa çıkmanın beş şartı
İş yaşamında ilk ciddi krizi, 1970'li yılların ikinci yarısında “sabit kurla” borçlanan çok sayıdaki iş yeri sahibinin “kurların serbest bırakılması” sonunda yaşadıkları sorunlarda gözledim. O günlerden bugünlere yoğunlaşan bir ilgiyle iş dünyasındaki gelişmeleri ve yaşananları anlayabilmenin peşindeyim. Kriz belirtilerini hissettiğimde paylaşmayı gelenek haline getirdiğim “alternatif tepkileri anımsatma” yazılarını gündeme taşımanın zamanı geldiği kanısındayım.
Kriz dönemlerinde, daha yüksek bilinçle davranma, krizle başa çıkmanın öncelikli şartıdır. Kriz dönemlerinde, dünya genelindeki eğilimlerin yarattığı fırsat ve tehditleri, kendi olanak ve kısıtlarını, normal koşullardan daha ayrıntıda analiz etme dönemleridir. İş yeri yönetimleri kriz sorunları üzerinde sürekli keşifler yapar, tanımları gözden geçirir ve karşılıklı bağımlılık ilişkilerini geliştiren ve yarara dönüştürebilen yöntemler bulursa çıkış yolunu da bulur. Kriz dönemlerinde büyük maliyetin hedefsizlik olduğunu bilen ve içselleştiren yönetimler daha uygun maliyetle sorunlarını atlatır.
Yalan belası
İş yerlerinde normal koşullarda da geçerli olan, özellikle de kriz dönemlerinde yönetişimin çok temel sabitlerinden biri haline gelen ikinci koşul, açıklık ilkesidir. Yöneticiler kapsayıcı davranıyor, paylaşıyor, kederde ve kıvançta ortak olma güvenini sağlıyorsa, orada ortak enerji, özellikle akıl teri hiçbir zaman tükenmeyen çareler üretebiliyor. İlber Ortaylı'nın bir yazısında özenle vurguladığı Osmanlı İmparatorluğu'nda sadrazamların liyâkatsızlığını ve rüşvet almasını bile hoş gören, olayları gizlemesini ve yalan söylemesini asla hoş görmeyen tutum, binlerce yıllık yönetişim birikiminden beslenir; bu iş yeri yönetimleri için de geçerli kurallardan biridir. Kendi yaşadıklarımdan da biliyorum ki hatalarıyla açıkça yüzleşmeyen, hesap verebilmekten kaçınan, başkalarını kandırdırdığını sanan yönetimler sadece kendini kandırır; asla krizlerle baş eremez. Kendi çalışanlarının zihninde krizden çıkışın yol ve yöntemlerini meşrulaştıramamış, müşterilerini karşılıklı güvene dayalı paydaşlar haline getirememiş yönetimlerin krizlerden çıkış yolları bulmaları imkânsızdır.
Krizlerden çıkışın üçüncü şartı, net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklanmadır. Krize doğru gidildiğini sezen yönetimler, hemen bir kriz masası oluşturmalı, krizden çıkış yolları aramalıdır. Açık ortamlarda güvene dayalı özgür tartışmalar yaratıcı çözümler üretmenin gereğidir. Güvensizliğe dayalı ortamlarda krizle başa çıkabilme zor olmanın ötesinde imkânsızdır. Açık ortamlarda tartışma, şark kurnazı olanlanla gerçek değer üretebilenleri açığa çıkarır.İhtirasın çekişi,yetmezliğin itişinden beslenen mürit karekterli yöneticileri ayıklamanın en önemli mihengi kriz masalarıdır.
Kriz masaları, açık ortamları, net bilgi üretme ihtiyaçları ve etkin kaynak koordinasyonu yapma zarureti nedeniyle çözüm üreten araçlardır.
Çalışan ve müşteri zihninde meşrulaştırma
Krizleri etkin yönetebilmenin dördüncü şartı, krizden çıkış olarak önerilen yol ve yöntemlerin çalışanların zihninde meşrulaştırması, müşterinin paydaş olduğuna inanması ve nakit akışının güven altına alınmasıdır.
Her iş yerini yaşatan üç temel bileşeni vardır: Çalışanları, müşterileri ve nakit akışı. Üç bileşen arasında tuarlı denge kurmadan krizler aşılamaz, normal koşullarda da bu dengeyi tutturamayanlar krizlerle yüzleşmek zorunda kalır.
Krizleri aşmanın beşinci koşulu, etkin geri-bildirim, sapmaları belirleme, ince ayar yapma ve kendini yeniden üreten mekanizmaları canlı ve diri tutmadır. Kriz masalarının işlevlerinden biri geri-bildirim mekanizmasını güncel tutmasıdır. Dinamik geri-bildirim, iş yeri ağındaki reflekslerin, alınan kararların, uygulamaların somut sonuçlarını analiz etme ve gözlemenin de aracıdır. Gözlenen sonuçlar, sapmalar düzeltilerek yeniden devreye sokulur; öngörme ve önlem alma disiplini işler hale getirilirse sonuç alınır.
Bir iş yeri yöneticisi, krizi yaşıyorsa ya da olası krizin ayak seslerini duyuyorsa hemen harekete geçmeli. Krizle başa çıkmanının koşullarını nasıl yerine getireceğini kuruluşunun ortak aklının süzgecinden geçirmeli. Dışardan danışmanlık desteği almalı, erken kalkanın yol aldığını unutmamalı.