İş ortaklığında işin bitiminden sonra oluşan gelirin vergilemesi
HAKAN ŞİRİN - Mali Müşavir
İş ortaklıkları birden fazla gerçek veya tüzel kişinin birlikte yapacakları tek bir işe münhasır kurulan adi ortaklık statüsündeki girişimlerdir. Tek bir iş için şirket kurulmasının önlenmesi amaçlı bu girişim alternatiflerine göre fiili uygulama ile çok daha uyumlu olma özelliğini taşımaktadır. Hali hazırda pek yaygın olmayan iş ortaklıkları, arızi durumlar karşısında ufak tefek çıkmazlar da yaşayabiliyor.
İlk olarak belirtmek gerekir ki iş ortaklıkları kurulması, hangi iş için kaç ortak ile kurulduğu, işin hangi tarihte biteceği bilgilerini içeren bir sözleşmenin yapılması ile başlamaktadır. Sözleşme ile belirlenmiş işin bitim tarihi, vergisel ödevlerin eksiksiz yerine getirilmiş olması halinde iş ortaklığının da sona erme tarihi olarak esas alınması gerekir. Buraya kadar her şey tamam peki sorun nerede yaşanabiliyor. Diyelim ki A ve B iki ayrı tüzel kişi ortak A-B İş Ortaklığı kurarak 01.01.2016 tarihinde başlayıp 20.11.2016 tarihinde bitirmeyi planladıkları bir yapım işini ihale sonucu almış olsunlar. Tüm işleyiş yolunda gitmiş ve sözleşmede belirtildiği gibi yapılan iş ihale makamınca 20.11.2016 tarihinde imzalanan geçici kabul tutanağı ile bitirilmiş olsun. Bu durumda A-B iş ortaklığı 20.11.2016 tarihinden itibaren bir ay içerisinde iş ortaklığının kapanışını bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirmesi gerekmektedir. Çünkü geçici kabul tutanağı imzalanma tarihi Gelir Vergisi Kanunu 44'üncü maddesine göre yapı işinin bittiğini gösterir tarih olarak kabul edilmiştir. İş ortaklığı 19.12.2016 tarihinde vergi dairesine iş ortaklığının terkini bildirmiş, fatura gider pusulası vb belgelerin iptalini de tamamlamıştır. Her ne kadar işlemler tamamlanmış gibi görünse de ihale makamı 20.02.2017 tarihinde yaptığı kesin kabul tutanağı ile eksik hesaplanan farkı tespit etmiş A-B iş ortaklığına 100 bin TL ilave hakkediş hesaplamıştır. Bu hakedişin ödenmesi için iş ortaklığından fatura istemektedir. Ama iş ortaklığı 19.12.2016 tarihi itibariyle mükellefiyeti kapatmış ve belgelerinin de iptalini mecburen tamamlamış olduğunda ihale makamına fatura düzenlemesi mümkün bulunmamaktadır. Peki bu durumda ne yapılması gerekir. Meseleye iki açıdan yaklaşmak gerekiyor. İlki vergisel işleyiş nasıl olacak ikincisi ise kapanmış A-B iş ortaklığının ihale makamından hakkedişini nasıl alacaktır. Meselenin vergisel bacağını incelediğimizde böyle bir olay yaşanmış ve Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı 12.09.2011 tarihinde bir mukteza yayınlamıştır. Mezkur muktezada A-B iş ortaklığının ortakları olan A ve B şirketlerinin hisseleri oranında kurum kazancı olarak beyan etmesi gerektiği görüşü beyan edilmiştir. Muktezada sadece kurum kazancı yönünden değinilmiş olup katma değer vergisi hakkında nasıl bir işlem yapılması gerektiğine hiç değinilmemiştir. Yani vergisel konuyu tam işlemeyen yarım bir mukteza olmuş. Mukteza ışığında değerlendirdiğimizde katma değer vergisinin de kurum kazancı gibi ortakların hisseleri oranında beyan etmeleri makul ve mantıklı olanıdır. Ama hem kurum kazancı hem katma değer vergisi açısından hukuki olarak net bir hüküm maalesef bulunmamaktadır. Gelelim işin ikinci bacağına. İhale yapan kurum hesapladığı eksik hakkedişi tahakkuk ettirmek için işi yapan A-B iş ortaklığından fatura istemesi gerekir. Muktezada belirtildiği gibi münfesih ortaklığın ortakları olan, A ve B’nin hisseleri oranında fatura düzenlemesi karşılığında ödeme yapması Kamu İhale Kanunu'na göre de mümkün değildir. Sonuç olarak iş ortaklıklarının üstlendiği yapı işlerinde mükellefiyet terkinin kesin kabule bağlanması en isabetli yöntem olacaktır. Tabiidir ki bu yöntem için yasal düzenleme gerekmekte.