İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı ve zorunlu arabuluculuk

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

NERMİN ALDEMİR - Avukat

Adalet Bakanlığı’nca 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı Taslağı 23. 03. 2016 tarihinde görüşlerini almak için ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilmiştir. Birçok yenilik getiren tasarı, özellikle işçi sendikaları tarafından “işveren yanlısı” düzenleme olarak nitelendirilerek eleştirilirken işveren konfederasyonları tasarıya destek vermektedir.

Arabuluculuk artık zorunlu olacak

Tasarı ile gelen en köklü yenilik zorunlu arabuluculuk müessesesi. Ülkemizde arabuluculuk, 22.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile uygulanmaya başlanmış olup; alternatif uyuşmazlık çözümü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın arabuluculuk uygulamalarına ilişkin istatiksel verilerine göre arabuluculuk müessesesine yapılan başvurularda %93 gibi yüksek bir oranda anlaşma sağlandığı görülmektedir. Öte yandan, anlaşmazlıkların %45’inin 1 günde; %48’inin 1 günden kısa sürede sonuca varıldığı saptanmıştır. Bu açıdan bakıldığında, bir davanın ortalama 2 yıl sürerken arabuluculuk müessesesi ile anlaşmazlığın 1 gün gibi kısa bir sürede bitmiş olması her iki taraf için de yarar sağlayacaktır.

• Yeni tasarıya göre tarafl ar için özellikle işverenler açısından arabuluculuğun önem kazandığı nokta arabuluculuk faaliyetinin gizlilik esasına dayanması olacaktır.

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun gizliliğini düzenleyen 4. maddesine göre, tarafl arca aksi kararlaştırılmadıkça arabulucu ve taraflar, arabuluculuk faaliyeti ile elde edilen bilgi ve belgeler ile diğer kayıtları gizli tutmakla yükümlüdür. Gizliliğin ihlali ise aynı kanunun 33. maddesinde düzenlenmiş olup, gizlilik yükümlülüğüne aykırı hareket ederek bir kişinin hukuken korunan menfaatine zarar görmesine neden olan kişi için altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması düzenlenmiştir. Bu durumda, özellikle davalı olan işverenlerin aleyhine çıkan emsal teşkil edecek bir mahkeme kararı olmaması işverenin ticari itibarinin korunması açısından önemli olacaktır.

• Arabuluculuk uyuşmazlık çözümü ileriye yönelik olarak ilişkilerin korunmasına da hizmet etmektedir.

Şöyle ki, arabuluculuk görüşmeleri tarafl arın iradesi ile sonuçlandırılmakta olup, haklı- haksız ayrımı bir kenara bırakılmaktadır. Tarafl arın birbirini dinleyerek birbirlerini anlamaya çalışmaları, kendi çözümlerini üretmeleri sağlanmaktadır. Hal böyle olunca, dava aşamasından farklı olarak tarafl ar görüşmelerin sonunda el sıkışarak ayrılmakta, barışçıl bir çözüm ortaya konmuş olmaktadır.

• Peki, iş mahkemeleri açısından baktığımızda hangi işler için arabulucuya gitmek zorunluolacak, süreç nasıl işleyecek?

Tasarıya baktığımızda, zorunlu arabuluculuk başlığı altında ele alınan 3. maddeye göre, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi alacağı ile işe iade talebiyle açılacak davalarda, yeni tasarı ile dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu olacak. Örnek vermek gerekirse, işçinin iş akdinin bitimi sonrası kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti gibi ücret alacakları talepleri için önce arabulucuya gidilecek; tarafl ar arabulucu ile anlaşmaya varamadığı takdirde dava açabileceklerdir. Aksi takdirde, dava usulden reddedilecektir. Diğer bir deyimle, arabulucuya başvurmak dava şartı olarak karşımıza çıkmaktadır.

• Yeni tasarı ile gelecek olan bir diğer değişiklik ise zamanaşımı sürelerinin kısalıyor olması

Tasarı ile gelen bir değişiklik ise tazminat ve işçilik alacakları için öngörülen zamanaşımı süreleridir. Yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, eşit davranma ilkesine aykırı davranılmasından kaynaklanan tazminatlar için zamanaşımı süresi tasarıda 2 yıla düşürülmüştür. 1475 sayılı İş Kanunu ile uygulama gören kıdem tazminatı ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesinde düzenlenen ihbar tazminatı için zamanaşımı süresi şu an için 10 yıldır. Zamanaşımı süresinin 2 yıla indirilmesi işçi sendikaları tarafından yargılama sürelerinin uzunluğu sebebiyle eleştirilse de, zaten davanın açılması ile zamanaşımı süresi kesilmiş olmaktadır. Öte yandan, yasa tasarısı zorunlu arabuluculuk müessesini getirerek anlaşmazlıkların en kısa sürede çözüme kavuşturulmasını hedefl emektedir.
Uygulamaya bakıldığında ise uzun bir süre geçmesinin ardından açılan bir davada, delillerin uzun süre korunmasındaki zorluklar, dinlenmek için mahkemeye davet edilen tanıkların davaya konu olayları ve tarihleri net hatırlayamaması da davanın yürütülmesi aşamasında yaşanan sıkıntılardandır.

• İşe başlatmama tazminatı ve işçinin çalıştırılmadığı süre için ödenen tazminatların parasal olarak belirlenmesi

İşe iade istemli tespit davalarında öngörülen en az dört aylık ile en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki işe başlatmama tazminatı ve işçinin çalıştırılmadığı en çok dört aylık ücret tutarındaki tazminatın yasa tasarısı ile parasal olarak belirleneceği şeklinde düzenlenmiştir. Esasen mevcut kanuna göre, işçinin çalıştırılmadığı “boşta geçen süre” olarak tanımlanan ve en çok dört aylık ücret alacağı tutarı olarak belirlenen ödemenin mahiyeti “ücret” olarak nitelendirilirken yasa tasarısı ile “tazminat” olarak nitelendirilmiştir. Bu değişiklik ile de işçinin çalışmadığı süreye ilişkin olarak aldığı ödemeden sigorta priminin kesilmemesi hedeflenmiştir. Mevcut kanuna göre, işe iade istemli tespit içerir davada parasal olarak miktar yazmadığı için, miktarın belirlenmesi ve belirlenen miktarın tahsili için yeni bir dava açılmaktadır. Bu değişiklik ile ikinci bir davanın açılmasının önüne geçilmesi ve iş yargısının yükünün azaltılması öngörülmektedir. Öte yandan, mevcut kanuna göre işe başlatmama tazminatı işçinin işe başlatılmadığı tarihteki alacağı ücrete göre tespit edilirken artık bu tazminat tutarı tespit edilirken işçinin iş akdinin fesih tarihindeki ücreti esas alınacaktır. İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı Taslağı daha birçok değişikliği beraberinde getirmekle birlikte, ne zaman mecliste görüşülecek; hangi maddelerin tekrar üzerinden geçileceği henüz belli olmayıp işçi ve işverenler açısından yeni bir dönem başlayacağının habercisi gibi görünmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar