İş hayatında psikolojik güvenlik (2)

Ebru DEMİR KOÇAK
Ebru DEMİR KOÇAK [email protected]

Geçtiğimiz haftalarda psikolojik güvenlik ve iş ortamında psikolojik güvenlik kavramını tanımlamış, çalışanlar tarafında bu konunun önemine değinmiştim. 6 Şubat Kahramanmaraş deprem felaketi ile birlikte psikolojik güvenlik çok daha öncelikli ve önemli bir hal aldı. Hiç vakit kaybetmeden çalışanların önce kuruma sonrasında da yönetici ve ekip arkadaşlarına güven duyması kendisini iş ortamında güvende hissetmesi için gerekli çalışmaları yapmaya başlanmalı.

Özellikle kriz anlarında, insanlar; konuşabileceklerini, kaygı, korku ve endişelerini ifade ederek, yardım isteyebileceklerini, fikir sunabileceklerini hissettikleri bir çalışma ortamında psikolojik olarak güvende hissetmiş oluyorlar. Yapılan araştırmalar, insanların bir fikir sunarken, başka insanlar tarafından dürüst, şeffaf ya da samimiyetsiz algılanmaktan ziyade kişiler arasında oluşan engellenme korkusu sebebiyle çekindiklerini ve oldukları gerçek kişiyi gösteremediklerini açıklıyor.

İnsanların gerçek benliklerini oldukları gibi gösterdikleri ve kendi olabildikleri takımlarda ellerinden gelenin en iyisini yaptıkları bir gerçek. Çalışanların psikolojik güvensizlik hissinin üstesinden gelmelerinin en anlamlı yolu, yalnız olmadığını hissetmek ve iletişim kurmak. Herkesin bir arada olduğunu hissetmek, aynı veya benzer şeyleri yaşadığını bilmek ve yeri geldiğinde güçlü yanlarının yanında zayıf ve gelişim ihtiyacı olan yönleri konusunda da iletişim kurabilmek, ekipleri psikolojik olarak güçlü yapıyor. Bunun için uygun ortamı yaratmak da kurum ve liderlere düşüyor. Psikolojik olarak güvenli bir işyeri, aidiyet duygusu ile başlıyor.

Maslow’un ihtiyaçlar piramidinden de hatırlayacağınız üzere, çalışanlar kendilerini gerçekleştirmeden yani tüm potansiyellerini göstermeden önce, organizasyona, ekibe ait olduklarını hissetmek istiyorlar. The 4 Stages of Psychological Safety: Defining the Path to Inclusion and Innovation, kitabının yazarı Dr. Timothy Clark’a göre, çalışanların yeni fikirler üretebilmesi, var olan fikirleri sorgulayıp, inovatif yaklaşımlar sunabilmesi için 4 aşama olduğunu söylüyor:

1.Aşama: Dahiliyet Güvenliği- Inclusion Safety Çalışanın, ekip arkadaşları ve yöneticisi ile endişe etmeden bağ kurduğu, kendini ekibe ait hissettiği aşama. Bu dönemde, kişi olduğu gibi davranmaktan korkmaz, utanmaz ve çekinmez. Var olan tüm kendine has özellikleri ile ekip arkadaşları tarafından kabul görür.

2.Aşama: Öğrenme Güvenliği- Learner Safety Öğrenme güvenliği, kişinin gelişim ihtiyaçlarının karşılandığı aşama Korkmadan soru sorma, deneyimleme ve hata yaptığı bu aşamada çalışan ne kadar kendini desteklenmiş hissederse bir sonraki adıma o kadar rahat geçebilir. İşi öğrenme, kutunun dışında düşünebilme için temel adımlar öğrenme güvenliği aşamasında atılır.

3.Aşama: İştirakçi Güvenliği- Contributor Safety Fark yaratma ihtiyacının adreslendiği bu aşamada, çalışan, anlamlı katkılar koyabilmek için kendi yetkinliklerini kullanmakta özgür ve güvenli hissetmelidir.

4.Aşama: Meydan Okuma GüvenliğiChallenger Safety İşleri daha ileri götürebilme, rekabette öne çıkabilme için farklı uygulamaların konuşulacağı aşamadır. Her türlü farklı fikri söylemek için çalışan konuştuğu zaman cezalandırılmayacağını, aşağılanmayacağını ve dışlanmayacağını bilmelidir. Psikolojik güvenliği desteklemek, çalışanlara karşı duyarlı olmak, çalışan bağlılığı, motivasyon, inovasyon, başarılı iş sonuçları elde edilmesi gibi bir çok önemli konuyu olumlu yönde etkileyeceğini unutmamalıyız… Sağlıklı, güvenli ve umut dolu günler diliyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İş hayatında ünvan 16 Kasım 2024
İş hayatı ve trafik 26 Ekim 2024
Dijital çağ ve biz 14 Eylül 2024
Umut ve iyimserlik 24 Ağustos 2024
İş dünyasında ustalık 03 Ağustos 2024
Dinleme sanatı 13 Temmuz 2024