İş hayatında bonservis bedeli ve transfer uygulanabilir mi?

Ömer EKİNCİ
Ömer EKİNCİ Dönüşüm Rotası [email protected]

İş hayatında başarılı ve isim yapmış beyaz yakalılarda da şirketler arası transferi, bon­servis bedeli gibi bir yapı olsa nasıl olurdu?

Transfer edebilmek isteyen şirketler çalıştı­ğı şirkete bonservis ödeseler, çalıştığı şirketle anlaşmaya varırsa transfer edebilseler, kendi­sine transfer ücreti ödeseler (bu zaten kısmen var), hatta genç yetenek transferlerinde oldu­ğu gibi ilk yetiştiren şirket de transferden pay alsa ilginç olabilirdi.

Elbette bu bir sektörün tüm çalışanlarına değil, belli bir tecrübeye ulaşmış, belli bir mar­ka değeri olan çalışanlarına yönelik bir uygu­lama olabilir. Bir anlamda beyaz yakanın süper ligi. Bu lige girebilmek çalışanlar için bir moti­vasyon kaynağı olurdu.

Mesela mobil uygulama yazılımcılarının ay­rı bir ligi, mesela telekomünikasyon sektörü kurumsal satışçılarının ayrı bir ligi ya da fi­nans yöneticilerinin ayrı bir ligi olabilirdi.

Böylece bir şirket gençleri iş yaptırıp karşı­lığında ücret ödeyeceği bireyler yerine yetiş­tirilecek yıldız adayları olarak görür, ona göre yatırım yapar.

Elbette ütopik bir proje, her şeyden önce spor şeffaf bir alan, başarı, başarısızlık, skor tablosu ortada, iş hayatı öyle değil. Ama bir be­yaz yakalının kişisel bir markaya dönüşme hi­kayesi, sıradışı işler yapıp sıradışı gelirler elde etmesi iş hayatımız için önemli. Küçük bir be­yin fırtınası olarak düşünün bu fikrimi.

Trabzon’da bir gün

Temmuz’un son haftası, Salı günü İstan­bul’dan küçük bir kaçışla Trabzon’da bir gün geçirdim. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın (TTSO) yürütücülüğünde, birçok paydaşın da katılımıyla ne eğitimde ne de istihdamda ol­mayan gençlerin nitelikli iş gücüne kazandı­rılmasının hedeflendiği “Let’s Neet Up! - Hay­di Gençler İleri” projesinde ben de son eğiti­mi verdim. Gençlerle tanıştım. Heyecanlarını gördüm.

Önce şu; ne eğitimde ne istihdamda kavra­mına biraz kafa yoralım. Ne eğitimde ne is­tihdamda, bir anlamda hayat açısından arafta olan gençlerimiz. Gitgide sayıları artan, evden çıkmayan, depresyona namzet ya da bizatihi depresyonda olan, evin içinde ruh gibi gezen gençlerimiz.

Bir yandan dışarıya çıkmak, hava almak, kendilerine gelmek isterken diğer yandan bir gelire sahip olmadığı için dışarı çıktığında ai­lesine maddi külfet olacağından korkan genç­lerimiz.

Adeta minimum enerji sarfiyatı ile yaşa­maya çalışan, bir süre iş arayıp başarıya ula­şamadığında onu da bırakan gençlerimize bir can suyu gerekliydi. Bu can suyu da TTSO öncülüğünde verildi.

İşte Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, İŞ­KUR, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DO­KA) gibi kurumlar bir araya gelip ‘Let’s Neet Up! - Haydi Gençler İleri’ projesini hayata ge­çirmişler.

Ön büro, kat hizmetleri görevlisi, satış ele­manı, ön muhasebe elemanı ve dış ticaret uz­manlığı gibi alanlarda 120 kursiyer; mesleki eğitimlere katılırken 116’sı eğitimleri tamam­lamış, 102’si sertifika, 82’si Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanmış. Eğitimlerde yer alan 12 kursiyerin İŞKUR kaydı yapılmış, 19’u kadın olmak üzere 37 kişi istihdama katılma­yı başarmış.

Akşamında TTSO Başkanı Erkut Çelebi ve projenin paydaşları ile güzel bir akşam yeme­ği programında buluştuk. Erkut Başkan; ileti­şime çok açık, pozitif ve odasına, üyelerine, gö­revine çok hakim bir oda başkanı.

Trabzon izlenimlerim

Evet, Trabzon’da bir tam gün geçirdim. Otel­lerde doluluk oranına dair turizmcilerden yüzde 50 ile 60 arası oranlar duydum. Kaldı ki şurada yüksek sezonlarının bitmesine 1 ay kaldı.

Arap turistlerin çok sevdiği ve tercih ettiği Trabzon’da Arap turist sayısı, ciddi derecede azalmış. Kalanlar da çok yüksek miktarda dö­viz bırakmayan turistler.

Ama bir yandan da şu eksiklik gözüme çarptı: Bir turistin Trabzon’a geldiğinde bin­lerce doları keyifle harcayabileceği, onların daha çok döviz bırakmasını sağlayabilecek se­çenekler konusunda bir yetersizlik var.

Trabzon çok değerli bir marka. Bu markanın büyümesi, hem Karadeniz’i hem Türkiye’yi büyütür.

Mesela Erşan Yılmaz’ın kurduğu Bordo Ma­vi Balık’ın ünü, Türkiye’yi aşmış. Dubai’de ya­bancı yatırımcıyla birlikte açtığı işletme, Kör­fez ülkelerinde inanılmaz bir teveccüh gö­rüyor. Trabzon’da da Bordo Mavi Balık gibi işletmeler sayesinde yabancı turist daha fazla geliyor. Kim ne derse desin, bugünün turizm kavramının büyük kısmı gastronomi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Bu kış çetin geçecek 21 Ağustos 2024
Tembel girişimciler 29 Temmuz 2024