İş dünyasının seçim gündemi
Milletvekili genel seçimine 1 ay kaldı. Siyasetçiler, iktidarı ve muhalefetiyle yollarda. Seçim kampanyası sert, göz gözü görmüyor. Ama şu görülüyor: Özellikle, liderlerin konuşmalarına yükledikleri üslubun kalitesi ve içeriği haddinden fazla sorunlu. Onların kürsülerden, TV ekranlarından yansıttıkları gündem ile milletin gündemi arasındaki mesafe açık.
Gündemler arasındaki derin boşluk, Anadolu iş dünyasının seçim sonrasına ilişkin beklentilerine bakınca daha iyi anlaşılıyor. Ankara büromuzda arkadaşlarımız bir süredir illerin ve önde gelen ilçelerin sanayi, ticaret ve borsa liderlerinden görüş alıyorlar; Anadolu iş dünyasının "seçim nabzını" tutmaya çalışıyorlar.
"Nabız atışları" illerin, ilçelerin "elektro kardiyografilerine" başlıca sorunlarıyla birlikte Türkiye ekonomisinin kentsel coğrafyasını resmediyor. Resmin bütününde, siyasi parti liderlerinin gereksiz hırçınlıkları, sorunlu üslupları, seçimden sonra ülkenin siyasi ve ekonomik hangi doğrultularda yürüyeceğine dair program yoksunluğuna değinilmiyor. Ama, yapılan değerlendirmeler bu olumsuzlukların benimsenmediğini ifadeye yetiyor.
Yerel sorunlara çözüm bekleniyor
İş dünyası liderleri için doğal öncelik yerel ekonomilerin mevcut ve gelişmeyi önleyici potansiyel sorunları. Liderler, bunları siyaset kurumunun "mikro sorunları" kavrama ve çözme özürlü yapısına dolaylı eleştiri imasıyla sıralıyorlar. Nitekim seçim sonrası gündeminin ilk maddesine ekonomiyi yazmaları bundan.
"Makro" korkular var. Ekonomide cari işlemler açığı, ithalatın kontrolsüz artış hızı, işsizlik; siyaset alanında ise elbette etnik temelli terör sorunu! İlginç değerlendirmelerden biri Kocaeli Ticaret Odası Başkanı İbrahim Keleş'ten geliyor:
"… terör bu sorunlardan bir tanesi ve maalesef coğrafyamız gereği kurtulma şansımız da yok gibi. Bunların yanında etnisite, kimlik gibi meselelerin tartışılması ve halen bir arpa boyu yol katedilmemiş olması, şimdiden karşılaşacağımız sorunları bizlere gösteriyor."
Yerel ekonomik sorunlara ve isteklere vurgu batıdan doğuya gidildikçe farklı içerik ve yoğunluk kazanıyor. İl liderleri teşvik politikalarının "mikro özelliklere" göre ayarlanması, ekonomiye dönüştürülecek yerel potansiyeli harekete geçirici destekler ve çevre gibi konuları öne çıkarıyorlar. İşsizlik ve istihdama çözüm ise istisnasız hepsinin ortak uyarısı ve isteği.
Vekillere'çalışın' uyarısı
Geçen dönem milletvekillerinin "karneleri" ise illere göre değişiyor. Kimi illerde vekiller eleştiriliyor; yerel sorunlarla gereği gibi ilgilenmedikleri için. Kimi illerde ise "çalıştılar ama sonuç vermedi" gibi vekillerini "hayal kırıklığı" ile karışık kollama tavrı öne çıkıyor.
Yeni dönemde, illeri ve bölgeleriyle bağları sıkı, çalışkan vekiller isteniyor. Özellikle, iş dünyası ve diğer sivil kuruluşlarıyla işbirliği eden; yerel sorun ve talepleri TBBM'ye, hükümete ve bürokrasiye etkinlikle taşıyarak çözümü zorlayan milletvekili beklentisinin yaygın olduğunu belirtelim.
Anayasa konusunda Anadolu iş dünyası liderleri "söz birliği" etmiş gibiler. Yeni bir anayasa isteği güçlü ifadelerle ortaya konuyor. Anayasanın "ben yaptım oldu" yöntemiyle değil, en geniş sosyal ve siyasal katılımlı bir mutabakatla hazırlanması zorunlu görülüyor. İş dünyasının seçim gündemi ve üslubu, siyaset dünyasının açık ara önünde!