İş dünyasının ortak beklentisi "Sabah kalktığımızda iyi haberle uyanmak"
İş ünyasından dostlarımla son günlerde yaptığım sohbetlerde en çok duyduğum sözü TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik’in Cumhuriye’te yayınlanan röportajında da gördüm. “Sabah kalktığımızda iyi haberle uyanmak.”
Sonra son dönemdeki sohbetlerde iş insanı olan dostlarımın şikayet etiği konuların neler oluğunu düşünüp sıralamak istedim:
- En önde gelen şikayetleri “kronikleşen” belirsizlik. Bunun her alanda karar almalarını zorlaştırıcı, engelleyici bir unsur olduğunu söylüyorlar. Bunun güvensizliğe neden olduğundan şikayet ediyorlar.
- Buna bağlı olarak içeride ve dışarıda istikrarsızlığın öne çıktığını, Türkiye’nin eksen kayması tartışmalarının gündeme geldiğini, bunun da ayrıca belirsizliği artırdığını düşünüyorlar.
- Siyasilerin sorunların çözümüne katkıda bulunması için diyalog içerisinde, uzlaşma kültürü ile hareket etmeleri gerekirken, en ufak konularda çatışmacı bir söylem içerisinde olmalarının zarar verici olduğunu belirtiyorlar. Her gün bu tür çatışmaya yol açan olayların gündeme geldiğinden şikayet ediyorlar.
- Toplumun ve ekonominin vazgeçilmezleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve özgürlükler olmadan, gelişmenin olamayacağını düşündüklerini açıklıyorlar. Bu konularda siyasilerden geliştirici öneriler bekliyorlar.
- 15 Temmuz darbesi sonrası gündeme gelen OHAL uygulamalarının başlangıçta bir an önce sonlandırılmasının hükümet yetkililerince belirtilmesine karşın, birbiri ardınca uzatılması kararının da belirsizliklere yol açığını bir an önce normalleşmenin gündeme gelmesi gerektiğini söylüyorlar.
- Bu normalleşmenin bir yanında da ekonomik olarak önemli bağlarımız olan AB ilişkileri konusunda da gerekli olduğunun altını çiziyorlar.
- İnşaat ve tüketime dayalı yüzde 5’lere ulaşan büyümenin sağlıklı sürdürülebilir ve kalıcı olabilmesi için, yapısal reformların gündeme alınması gerektiğini ve buna bağlı güven ortamı içerisinde yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artırılmasıyla büyümenin sağlıklı bir yapıya kavuşabileceğini açıklıyorlar.
- Sorunların çözümü için toplumun bütün kesimlerinin diyalog içerisinde, sağlıklı tartışma yapması gerektiğine, ülke yönetiminin de buna değer vererek yararlanmasına ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.
Gördüğüm kadarıyla yoğun iç ve dış güncel sorunlara karşın, iş dünyasında konuştuğum dostlarım birbiri ardında birçok öneriyi dile getirerek, kronik belirsizliğin son bulacağına inançlarını ortaya koydular.
Yazımı bir iş insanı dostumun önerisini aktararak noktalayayım: “29 Ekim günü Cumhuriyetimizin 94. yılını kutlayacağız. Şimdi kamu ve özel sektör temsilcilerinin katıldığı bir ‘Cumhuriyet çalıştayı’ düzenleyerek, bu 94 yıllık dönemdeki kazanımlarımızı ve eksikliklerimizi ortaya koyarsak, bugün için yapmamız gerekenler ortaya çıkacaktır.” Şimdi vakit kaybetmeden, sabah iyi haberle uyanmak ve iş dünyasının kronikleştiğini iddia ettikleri belirsizlikten kurtulmak için önerilerine kulak verilmesine ihtiyaç olduğuna inanıyorum.