İş dünyasının enflasyon düzeltmesi nedeniyle tepkisi geç ve veya tek taraflı mı?

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ [email protected]

Bu ay verilecek ikinci geçici vergi beyan­larında ilk defa enflasyon düzeltmesi­nin geçici vergiye etkisini fiilen yaşayacağız. Türkiye’de genel olarak işletmelerin aktifle­rini borçla finanse ettiği iddia edilmekte­dir.

Aktiflerini borçla finanse eden şirket­ler enflasyon düzeltmesi yaptıklarında, ak­tif kalemlerde değerlenebilecek kalemler (makina ve demirbaşlar, stoklar, yapılmakta olan yatırımlar) fazla olacak ve pasifte akti­fi dengeleyecek kadar parasal olmayan kıy­met daha az olacağından (pasifte aktiflerin değerlemesinden gelen kârı dengeleyecek kadar zarar yaratacak sermaye kalemi yok­sa, pasif borç ağırlıklı ise) vergi matrahları artacak.

Amortismanlar da değerlenmiş tu­tarlar üzerinden hesaplanacağı için bir mik­tar gider de yaratacak ama gelir tarafı ağır basacak, borçlanarak sabit kıymet yatırımı yapan reel sektörün, enflasyon düzeltmesi sonrası kârları artacağından, reel sektörden alınan vergi artacaktır.

Enflasyon düzeltme­si yapıldığında, aktif kalemlerde değerlene­bilecek kalemler (duran varlıklar, makina ve demirbaşlar) fazla ise ve pasifte aktifi den­geleyecek kadar parasal olmayan kıymetiniz yoksa (pasif borç ağırlıklı) ise 2024 yılından itibaren vergi matrahlarınız artacak. Amor­tismanlar da değerlenmiş tutarlar üzerin­den hesaplanacağı için bir miktar gider de yaratacak ama gelir tarafı ağır basacak.

Henüz elde edilmemiş, kabaca rafta- de­poda duran malın, duran varlıkların, demir­baş, makina ve teçhizatların durduğu yerde (enflasyon düzeltmesi nedeniyle) artan de­ğeri üzerinden, ortada realize edilmiş bir ge­lir yokken, fiktif bir kazanç üzerinden vergi ödenmesinin Anayasamızda ifadesini bulan vergileme prensiplerine aykırı olduğu ile­ri sürülmektedir.

Mali İdare yayınladığı ba­sın açıklamasında; ”Kanun hükmüne istina­den 2023 bilançoları enflasyon düzeltmesi­ne tabi tutulmuş ve mükellefler, geçici vergi dönemleri dahil 2024 hesap döneminden itibaren iktisadi kıymetlerinin düzeltilmiş tutarları üzerinden amortisman ayırmaya başlamış, stoklarını değerlenmiş maliyet bedelleri ile dikkate almış ve düzeltmeye ta­bi tutulan kıymetlerin satılması durumunda da, maliyet bedeli olarak bu kıymetlerin dü­zeltilmiş tutarlarını esas alarak işlem yap­mıştır” dolayısıyla artık geri dönüş yok me­alinde açıklamada bulunmuştur.

Bu konuda bir şey yapılacaksa bir denge içinde yapılmalıdır.

“Enflasyon düzeltmesinin vergi matra­hını azaltan hükümlerinin uygulanıp vergi matrahını artıran hükümlerinin uygulan­mamasını beklemek doğru bir yaklaşım olur mu? veya “Adilane çözüm ne olur?” sorusu önemli bir konu olarak önümüzde duruyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar