İş dünyasından G7 liderlerine acil çağrı
İklim değişikliğiyle mücadele konusunda dünyanın en etkin şirketleri ve kar amacı gütmeyen kuruluşlarından oluşan küresel We Mean Business koalisyonu, G7 liderlerine ve hükümetlerine yönelik açık çağrıda bulundu. İş dünyasının iklim değişikliği politikalarını güçlendirmek ve sıfır karbonlu ekonomiye dönüşümü hızlandırmak için çalışan koalisyonun yaptığı çağrıda; iş dünyasının, Paris Anlaşması’nın hedefl erine ulaşmada gerekli olan dönüşümü hayata geçirmek için G7 hükümetlerinin liderliğini beklediğini ve G7 hükümetleriyle çalışmaya hazır olduğunu belirtti. Küresel Ekonomi ve İklim Komisyonuna göre, düşük karbon ekonomisine dönüşümün 2030 yılına kadar 26 trilyon dolarlık ekonomik getiri ve 65 milyon yeni iş yaratma potansiyeli bulunuyor.
We Mean Business Koalisyonu ortaklarının girişimleri sayesinde, 19,3 trilyon ABD doları piyasa değeri olan ve küresel GSYİH’nın yüzde 25’ine denk gelen 980’den fazla şirket, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında bin 550’den fazla taahhütte bulundu. Taahhütler arasında, Paris Anlaşması’nın hedefl erine hizmet edecek bilim tabanlı hedefl er belirleme, 2050 yılına kadar emisyonların sıfırlanması, elektriğin yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan üretilmesi, enerji verimliliğinin iki katına çıkarılması, elektrikli araçlara geçişin hızlandırılması ve iklim değişikliğiyle ilgili finansal saydamlık konusunda çalışan çalışma grubunun önerilerinin uygulamaya konulması yer alıyor. Bu taahhütlerin yanı sıra çelik, çimento, kimya sanayi ve deniz taşımacılığı gibi ağır sanayilerin öncüleri sıfır karbon emisyonu taahhüdünde bulunuyor. Enerji sektörü dönüşümünün özel sektörün kendi başına gerçekleştirebileceği bir hedef olmadığını ifade eden We Mean Business Koalisyonu, sıfır karbonlu bir ekonominin gereken hızda ve ölçekte gerçekleşmesi ve yatırım yapılması için net ve kararlı hükümet politikaları gerektiğine dikkat çekiyor.
TALEPLER NELER?
We Mean Business’ın G7 liderlerine yaptığı açık çağrıda öne çıkan başlıca talepler şöyle; ● Küresel net sermayenin yüzde 60’ından fazlasını ve küresel GSYİH’nin yaklaşık yüzde 50’sini temsil eden G7 hükümetlerini, iklim değişikliği konusunda harekete geçme ve Paris Anlaşması’na olan bağlılıklarını teyit etmeye ve liderlik göstermeye davet ediyoruz.
● 2050 yılına kadar sıfır emisyonlu bir ekonomi için adil dönüşümün yol haritasını belirleyin.
● Belirlenen bu amaç doğrultusunda Ulusal Katkı Beyanlarını (Nationally Determined Contribution, NDC) ve 2030 yılı hedeflerini güçlendirin.
● Sıfır emisyonlu ekonominin inşasında temeli oluşturan ekonomik sistemlerin dönüşümüne ışık tutmak amacıyla iş dünyasına bu ulusal planları ve hedefleri destekleyen sektörel hedefler ve politikalar sağlayın ve düzenleyici mevzuattaki belirsizlikleri ortadan kaldırın.
● RE100 girişimi kapsamında 190’dan fazla uluslararası şirket elektriğini yüzde 100 yenilenebilir elektrikten tedarik etmeyi taahhüt etti. G7 hükümetlerine, yüzde 100 temiz elektrik üretimine ulaşmak için yenilenebilir enerjinin payını artırmaları, kömür finansmanı ve yeni kömür santrallerini tamamen durdurmaları ve kömürden çıkış planlarını net bir tarihe bağlamaları konularında çağrıda bulunuyoruz.
● Elektrikli araçların kullanımını artırmak amacıyla oluşturulan EV100 girişimi kapsamında 50’den fazla şirket elektrikli araç kullanımını hızlandırma taahhüdü verdi. Sıfır karbonlu ulaşıma geçişi hızlandırmak için G7 hükümetlerini içten yanmalı motorla çalışan araçlar için bir bitiş tarihi belirlemeye, elektrikli araçlar için finansal teşvik sağlamaya ve elektrikli araç altyapısı ve sıfır karbonlu toplu taşımacılığa yatırım yapmaya çağırıyoruz.
● Tüketim ürünleri pazarının en büyük on şirketinin yedisi iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında iddialı taahhütlerde bulundu. Bu taahhütler arasında iklim dostu tarım uygulamaları, ormansızlaşmanın sonlandırılması ve dünyanın birçok farklı yerindeki tedarikçileriyle birlikte çalışmayı taahhüt ediyorlar. G7 liderlerini küresel dönüşümü hızlandıracak şekilde arazi sistemlerini sıfır karbonlu ekonomiyi destekleyerek dönüştürmeye, artan nüfusu sürdürülebilir ekosistemler ve sağlıklı topluluklar oluşturarak beslemeye ve bunu da iklim dostu tarım uygulamaları ve ormansızlaşmanın sonlandırılmasını içerecek şekilde gerçekleştirmeye davet ediyoruz.
● Piyasalar, sıfır karbonlu ekonomiye geçişin finansmanını sağlamak için iklim riskleri ve fırsatları hakkında net bilgiye ve küresel ölçekteki finansal akışlarını kirletici yatırımlar yerine sıfır karbonlu ürün, hizmet ve iş modellerine yönlendiren fiyatlandırma sinyalleriyle net politikalara ihtiyaç duyuyor.