İş dünyasında ustalık
Paris’teki kalabalık bir pazarda, bir kadın ünlü sanatçı Pablo Picasso’ya yaklaşarak ondan bir şeyler çizmesini ister. Sadece beş dakika içerisinde Picasso küçük, bir o kadar da güzel bir çizim yapar ve kadına verir. Kadın, borcunun ne kadar olduğunu sorduğunda ise Picasso’nun verdiği cevaba şaşırır ve talep edilen yüksek fiyata itiraz ederek; “Ama sadece beş dakikanızı aldı!” der. Picasso ise “Hayır, 40 yılımı aldı” diye yanıtlar.
Bu anekdotun, doğru olup olmamasından bağımsız olarak, iş dünyasında var olabilmenin anahtarı olan, ustalık ve deneyim gerçeğini özetlediğini düşünüyorum. Birkaç dakikalık veya birkaç saatlik bir çalışmanın, bir ömür boyu sarf edilen çabanın sonucu olabileceği fikri, hayatını işine adamış profesyoneller için yadsınamaz bir gerçektir.
Picasso’nun 20. yüzyılın en etkili sanatçılarından biri olma yolculuğu, durmaksızın pratik yapma, keşif ve yeniliklere adapte olabilme becerisiyle harmanlanmıştır. Benzer şekilde iş dünyasında da uzmanlığa giden yol uzun ve zorludur. Devamlı öğrenmeyi, uyum sağlamayı ve sabrı gerektirir. Deneyimli yöneticilerin ürettiği hızlı çözümler veya stratejik kararlar çoğu zaman yılların tecrübesinin bir sonucudur, tıpkı Picasso’nun hızlı çizimi gibi.
İş dünyasında deneyim, özellikle hızlı başarı ve ilgi çeken inovasyonların karşılık bulduğu bir çağda, zaman zaman hak ettiği değeri bulamayabilir. Ancak, yılların tecrübesiyle gelen derin düşünme, analiz ve anlayışın, özellikle stratejik rollerde yer alan liderlerin fark yarattığı önemli alanlar olduğunu düşünüyorum.
İş dünyasında hız, özellikle sektörel taleplere yanıt verme veya geçici fırsatlardan yararlanma gibi kilit rollerde oldukça önemlidir. Hızlı kararların, bilinçli ve stratejik olması için, uzmanlık temelli, iyi bir analiz ve çevik yönetim modeli ile insanı odağına alan bir kültür ile dengelenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Hepimizin bildiği ve içinde olduğumuz günümüzün iş dünyası, hızlı temposu olan, aynı zamanda hızlı sonuç alma/verme baskısını yoğun şekilde üzerimizde hissettiğimiz profesyonel bir ortam. Devamlılığı ve sürdürebilirliği sağlamanın önemli bir parçasının da deneyim ve uzmanlığımızı yeni nesillere aktarabilme becerisinden geçtiğine inanıyorum. İşte bu bağlamda, kurumlarda mentorluk projelerinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Sadece üstten asta değil, uzmanlığa göre çeşitlilik ve kapsayıcılık temelli mentorluk projelerini de sonuna kadar destekliyorum. İş ilişkisi içinde bu tür kapsayıcı projelerin çalışan bağlılığına da olumlu etki ettiğini düşünüyorum.
Picasso’nun hikayesi sadece deneyimin değerini değil, aynı zamanda yeniliğin önemini de vurguluyor. Picasso’nun kariyeri boyunca sürekli olarak tarzını yeniden var ettiğini, kendi sanatının sınırlarını zorladığını birçok kaynaktan okuyoruz. Kurumsal dünya için de bu, sürekli yenilikleri takip etme, değişimi yönetme, inovasyonları teşvik etme olarak yorumlanabilir.
İş dünyası liderleri için ustalığa giden yol, yolculuğu kucaklamak, deneyimi değerli kılmak, hızı kaliteyle buluşturmak, sürekli öğrenme ve yenilik kültürünü teşvik etmek ve ulaşılabilir kılmak ile doğru orantılı olduğunu düşünüyorum.
İyi hafta sonları…