İş dünyasında "nişanlılık" uygulaması
Bir haber
Şöyle bir şirket düşününüz. Gelen kişiye kişilik testi vererek hangi işlerin ona uygun olacağını tavsiye ediyorlar. Kişiyi, iş görüşmesinde nasıl davranılması konusunda eğitiyorlar. Adayları, özgeçmişlerini bir video klip haline getirmek konusunda ikna ediyorlar. Seçtikleri adayları müşteri firmaya sunuyorlar. Seçilen her kişi için firmadan 500 sterlin alıyorlar. Eğer aday işe sürekli alınırsa, bir yıllık maaşının %10'unu firma bu şirkete ödüyor. Şirket, 20.000 sterlin sermaye ile kurulmuş. The Economist dergisinin 4-10 Ağustos 2012 tarihli "All work, and no pay" başlıklı makalesine göre şirketin geçen yılki geliri 1 milyon sterlinmiş.
Şirketin adı, Inspiring Interns. Tipik bir istihdam şirketi işte, bunun neresi ilginç diyebilirsiniz. İlginçlik şu farktan ileri geliyor: işe alınmada ilk adım "stajyerlik". Yani firmaya giren kişi "stajyer" unvanı ile işe giriyor. Başka bir deyişle şirket, firmalara stajyer buluyor. Kişi, bu stajyerlik döneminde deneniyor; başarılı görülürse tam zamanlı olarak işe alınıyor.
Yukarıda sözü edilen şirket, "Inspiring Interns", İngiliz kökenli bir şirket. Ve Oxford, Cambridge gibi tanınmış üniversite mezunları ile ilgileniyor.
Yukarda sözü edilen tür uygulamalar, yalnız İngiltere'de değil, bir çok gelişmiş ülkede de yaygınlaşıyor. Çünkü bir yerde talep varsa, o talebi karşılayacak arz sistemi de devreye giriyor. Böylece ortaya bir stajyer pazarı çıkıyor.
Stajyer cephesi
Mesele talep ve arz meselesi dedik. Peki talep nasıl oluşuyor? Olaya önce gençler cephesinden bakalım. İşsizliğin yüksek olduğu bir dönem yaşıyoruz. İşverenler seçici. Genç bir işe başvurduğunda ilk sorulan sorulardan birisi "İş deneyiniz?" oluyor. Bu durumda gencin, özgeçmişine koyacağı bir deneyime ihtiyacı var. İşte stajyerlikte geçireceği zaman hem özgeçmişine giriyor. Hem de genç staj uygulaması ile kabuğundan sıyrılarak iş dünyasına giriyor; iş dünyasını tanıma fırsatı ele geçiriyor. Çoğu uygulamada da firmalar stajyerlere ödeme yapmıyor. Kişi, alabileceği ücretten feragat ederek stajını yapıyor. Yani kişi bu deneyimi satın almış oluyor. Stajyerlik devresine sanki evlilik öncesi nişan gibi bakılabilir.
İşveren cephesi
Hangi seçme yöntemini kullanırsa kullansın, işe alma kararlarında firma yanılabilir. Çünkü firma çoğu kez işe başvuran kişinin işteki performansını ölçemez, onun yerine geçecek bazı parametrelere bakarak kişi hakkında karar verir. Gerçek performansa bakarak karar vermekten daha sağlıklı ve geçerli bir seçme yöntemi yoktur. İşte yukarda sözü edilen "stajyerlik" sistemi buna olanak tanımaktadır. Firma, genci yük altında, işbaşında deniyor. Beğendiklerini de işe alıyor. Böylece yanlış bir elemanı işe alarak zaman ve para kaybına uğramaktan kurtuluyor.
Stajyer pazarı
Bir tarafta deneyim kazanmak isteyen ve bunun bedelini ödemeye hazır gençler, öbür tarafta ise bu gençlerden eleman seçmek isteyen firmalar. İşte bu iki ucu birleştirecek şirketler de çıkıp hizmet veriyor. Stajyer pazarının daha verimli çalışmasını sağlıyor.
Staj meselesi
Okurken staj yapmak bazı okullarda zorunludur. Örneğin, İstanbul Teknik Üniversitesinde okurken her yıl zorunlu stajımız vardı. Bunu yaz tatillerinde yapardık. İlk yılki stajımız okulun atölyelerinde olurdu. Daha sonraki stajları firmalarda yapardık. Firmalar para da öderdi.
Okul öğrenci birliği dışarı staj yerlerini bulurdu. Staj yeri seçimindeki sıra numaralarını çekilişle elde ederdik. Sonra da bir salonda sırasıyla bu staj yerlerinin seçimi yapılırdı. IAEST (International Association of Engineers and Scientists) aracılığı ile yurtdışı staj yerleri bulunurdu.
Öğrenim sırasında staj çok yararlı bir uygulamadır. Öğrenciler, okulda öğrendiklerini pekiştirirler. İş yaşamına alışırlar, hevesleri artar. Ben stajlarımdan çok şey öğrendim. Ama bunu her şeyde olduğu gibi ciddi uygulamak gerekir. Bazen sadece "staj defteri" doldurup, işyerine ayda bir kez uğrayan "milletvekili" gibi stajyer öğrenciler de görmüşümdür.
Kuruluşunda stajyer çalıştırmak firmalar açısından da çok yararlıdır. İlerde işe alabilecekleri gençleri şimdiden tanırlar, gözleri tutarsa söz bile kesebilirler. Hiç böyle bir şey niyetleri olmasa bile, stajyer çalıştırmak bu ülkenin gençliğine hizmet açısından sosyal bir sorumluluktur.
Sonuç
Üniversite mezunlarının önce stajyer olarak denenerek işe alınması bir ihtiyaç sonucu ortaya çıkmış bir uygulamadır. Bazı kesimler olaya "sömürü" olarak da bakmaktadır. "Alan razı, satan razı" tipi uygulamalarda sömürü yorumuna katılmak zordur. Sonu mutlu evliliklere biten nişanlar hep hayırlıdır.