İş dünyası zorlanıyor! 4 nesil (BB, X, Y ve Z) bir arada
Günümüzün modern şirket ve kurumları, tarihinde ilk kez dört farklı nesli aynı çatı altında buluşturuyor: Geleneksel değerlere bağlı Sessiz Nesil, idealist Baby Boomer’lar, bağımsız X Nesli, dijital yerli Y ve Z Nesilleri.
Bu çeşitlilik, zengin bir deneyim ve bakış açısı ortamı sunarken, aynı zamanda iletişim ve iş birliği konusunda yeni zorluklar da getiriyor. Özellikle teknolojik gelişmelerin baş döndürücü hızı, ekonomik dalgalanmalar, değişen sosyal normlar ve artan çevresel endişeler, nesiller arası farklılıkları daha da belirgin hale getiriyor. Bu dinamik ortamda, farklı nesillerin beklentilerini anlamak, iletişim kanallarını doğru kullanmak ve ortak bir çalışma kültürü oluşturmak, kurumların başarısı için kritik öneme sahip.
Hatırlatmak için nesilleri listeleyeyim;
Farklı kaynaklara ve yaklaşımlara göre nesil ayrımları birkaç yıl önce-sonra şeklinde de hesaplanabilir. Bu çok önemli değildir. Ben bu değerlendirmeyi bir kestirim yapmak için kullanıyorum. Aşağıdaki tablo, kendi araştırmalarımı ve yorumlarımı içeren bir özettir.
Johns Hopkins Üniversitesi’ne göre, Y kuşağı şu anda işgücünün yaklaşık %40’ını oluşturuyor. 2030 yılına kadar ise Z kuşağı işgücünün yaklaşık %30’unu oluşturacak. Yani önümüzdeki 10 yıl iş hayatının %70-75’ini Y ve Z nesli oluşturacak. %25’ini yani dörtte birini ve muhtemelen de yönetim kademelerini X’ler dolduruyor olacak. Bu tip veriler ve çıkarımlar genelde ABD eksenli olsa da sonuçta küresel eğilimler de benzer yönde ilerliyor. Referans almakta bir sakınca olduğunu düşünmüyorum.
Kim, kiminle, ne, ne zaman, neden, nerede, nasıl?
İş hayatında da özel hayatta da başarı, doğru iletişim becerileriyle şekillenir. Verimli, üretken, huzurlu ve sürdürülebilir bir iş ortamı ve hedeflere ulaşmak için farklı nesillerin birbirini anlaması ve uyumlu bir etkileşim içinde olması gerekir. Bu amaçla, iş hayatında çoğunlukta olan iki neslin (Y ve Z) iletişim tarzlarını ve beklentilerini anlatan bir özet hazırladım. Umarım yararlı olur.
-Hem Y hem de Z’ler için dürüst, açık, kısa, net, direkt ve şeffaf iletişim en önemli özellikler.
-Y’ler, gereksiz yüz yüze toplantılardan, hoşlanmıyor, e-postayı tercih ediyor.
-Z’ler ise kendilerini değerli, dahil edilmiş ve yetkilendirilmiş hissetmedikleri hiçbir ortamdan ve etkileşimden hoşlanmıyor. WhatsApp, Teams, sosyal medya gibi anlık mesajlaşmayı tercih ediyor.
-Her iki nesil de telefon iletişiminden hele de apansız aranmaktan hiç hoşlanmıyorlar.
-Y’ler çalışma saatleri dışında iş aramalarına ve mesaj almaya/yollamaya daha yatkınlar. Z’ler içinse aile, ilişkiler, arkadaşlık, hobiler ön planda. Asla rahatsız edilmek istemiyorlar. Edilirlerse hoşnutsuzluk ve maaş, prim, vb. beklentisi oluşuyor.
-Z’lerle iletişim için “havalı ve utanç verici” arasındaki çizgiyi aşmadan (cringe- kırinc olmadan) onların dilleri, argoları, kısaltmaları öğrenilmeli, emoji kullanımı benimsenmeli.
-Hem Y’ler hem Z’ler iletişimi aşırı basitleştirme eğilimindeler. Girizgah, selam, sabah, protokol, şekilsel kural, vb.’yi gereksiz buluyorlar. Tarzları profesyonel, estetik, düzgün veya saygılı görünmeyebilir. İşi yaptıkları sürece dert edilmemeli.
İletişim tılsımdır…