İş dünyası zamlara tepkili

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

ÖTV zamlarının ardından doğalgaz ve elektriğe gelen zamlar sonrası iş dünyasının hem bütün kesimlerinden birbirlerine benzer ve olumsuzluğa sebep olacağı yolunda eleştirel açıklamalar geldi. İş dünyası zamların bir yandan durgunluğa bir yandan fiyat artışlarına sebep olacağını öne sürdüler. Yatırım imkanlarını da daraltacağını belirten işadamları rekabetçiliklerinin gerileyeceğini de söylediler. Finansçılar ve ekonomistler ise zamların binde 4 ile yüzde 2 oranında yıl sonu enflasyonunu olumsuz etkileyeceğini öne sürdüler.
Hükümetin akaryakıt, otomobil, sigara, alkollü içkiler ve tapu harcında ÖTV artışından sonra beklenen doğalgaz ve elektrik zamları da açıklandı. Buna göre 1 Ekim'den geçerli olarak elektrik ve doğalgaza yüzde 9,8 zam yapıldı. Elektrik zamları sanayi kuruluşlarında yüzde 4.03 oranında ticaret hanelerde de yüzde 8,06 oranında uygulanacak. Bu zamlarla ilgili açıklama yapan çok farklı kesimden sanayiciler, zamların rekabetlerinde olumsuz etkileyeceğini fiyat artışlarına sebep olacağını, iç piyasada durgunluk yaratacağını belirttiler. Buna karşılık finans sektörünün temsilcileri ve ekonomistler ise bu zamların yıl sonunda enflasyonun yüzde 0,4 ile 2 oranında artmasına ve yüzde 7 olan beklentinin yukarılara çıkacağını belirttiler.

Sanayiciler ağırlıklı olarak üretim maliyetlerinin artacağını belirtip, rekabet güçlerinin azalacağını söylerken, "Maliyet artışı rekabetimizde zayıflık yaratacaktır", "Üretim maliyetimiz artacak, sanayimizin rekabet gücü düşecektir", "Bu zamlar sanayicilerin kalbine saplanan hançerden farksız" gibi cümleler kullanıyorlar. Çimento sanayicileri, son zammın çok önemli artış getirmese de yıllık doğalgaz artışının yüzde 30'lar seviyesinde olduğunu ve bunun olumsuz koşullarını göreceklerini söylüyorlar, demir-çelikçiler ise elektriğin üretimlerinin yüzde 10'luk bir paya sahip olduğunu ve elektrik zammının kendilerini olumsuz etkileyeceğini belirtiyorlar. Diğer sektör temsilcileri de zamlar konusunda benzer eleştirilerde bulunuyorlar. Sanayicilerin bir başka değerlendirmesi de zamların zaten durgun olan piyasada hem daha fazla durgunluk yaratacağı hem de fiyat artışlarına neden olacağı iddiası.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, hükümete 'Zam yapma tasarruf et' çağrısında bulunurken, bir yandan Suriye'de hükümeti düşürmek için yapılan harcamalarının miktarının ne olduğunu soruyor bir yandan da AK Partili belediyelerin fıskiye, şelale havuz gibi hayati olmayan gösterişli yatırımları fütursuzca yaptığını belirterek, bunların engellenmesini istiyor ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın bile 'Biz zam yerine daha çok harcama kısıcı önlemler istiyoruz' açıklamasını hatırlatıyor.

İş dünyasının zamlar konusunda üzerinde durduğu bir başka konu da zam yapılan ürünlerdeki vergi yüklerinin yüksekliği. Son zamla benzinde yüzde 69 oranında vergi olduğu ve akaryakıt litre fiyatının dünyadaki en pahalı kullanan ülke Norveç'in üstüne çıktığı ifade ediliyor. Sigarada yüzde 80,25 otomobilde yüzde 9,19, elektrikte yüzde 20,5 ve doğalgazda yüzde 18 oranında vergi yükü bulunduğu belirtiliyor.

Zamma tepki gösterenler sadece iş dünyası olmadı. İzmir Karşıyaka'da zammı protesto için bir grup Konak Meydanı'na yürümek için harekete geçti. Yolda polis tarafından önleri kesilince çıkan arbedede biber gazı kullanıldı, 3 kişi göz altına alındı. Bunun üzerine bulundukları yerde açıklama yapan protestocular dağıldılar.

Zamlar konusunda en aktif protesto genellikle Latin Amerika ülkelerinde yapılan CACERASOS eylemleri. Bunlardan en sonuncusu 13 Eylül tarihinde Arjantin'de meydana geldi. Bu gösteride zamları protesto edenlerin tencere ve tava çalarak, protestolarını dile getiriyorlar. Son 10 yılda yüzde 7.7 oranında büyüyen Arjantin'de son yıl büyümesi yüzde 2'ye düşüp bunun sonucunda önlemler için zamlar yapılınca Arjantinliler CACERASOS yöntemine başvurdular.

Görüldüğü gibi Türkiye'de zamlarla ilgili protestolar ve karşı çıkışlar daha ziyade iş dünyasından geldi. Ayrıca bilim adamları ve finansçılar da zamların enflasyon üzerindeki olumsuz etkisinden söz ettiler.

Ancak bu noktada şunu da belirtmek gerekir, AK Parti 3 seçimlik 2 yıllık yeni döneme girerken, zam yapmaktan kaçınmadı ve tutumlarının popülizm yapmaktan ve seçim ekonomisine gitmekten uzak olduğu yönünde açıklamalarda bulundular. Zamlar ne kadar olumsuzluk taşıyorsa, bu söylem yerine gelebilirse popülist olmayan o tavır da doğru olacaktır. Ancak bize göre zamlar kadar harcamalarının disipline edilmesi de olumlu sonuç vereceği kesindir.  


 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar