İş dünyası ekonomiyi gündeme oturtmalı

Türkiye çalkantılı bir şekilde üç ayaklı seçim maratonunun yerel seçimlerle ilgili ilk ayağını tamamladı. Tam olarak da tamamladık diyemiyorum. Çünkü, sayımlara bağlı sorunlar, oy çalma iddialarına bağlı itirazlar henüz tam olarak sonuca bağlanmış durumda değil...

Oysa, yılın açıklanan ilk verileri, yıl sonunda 2014 için Orta Vadeli Program beklentilerini elde etmemizin bile zorluklar içerdiğini gösteriyor. İş dünyası sözcüleri yılı kaybetmemek için “bir şeyler yapılması gerektiğinin” altını çizen demeçler veriyorlar. Ama şu ana kadar bu, gündemin gerilerine itilmiş olan ekonomiyi gündemin ön sıralarına çekme açısından yeterli olmadı. 

Şimdi, seçim maratonunun ikinci ayağında yer alan “Halkın seçeceği Cumhurbaşkanı” konusu  4 aylık süre olmasına karşın, hemen gündemin ön sıralarına çıktı. İlk sırada yerini aldı...

Hem tek tek sektör temsilcileriyle sohbetlerimde, hem de Anadolu’daki işadamı dostlarımla birlikte olduğumda, içinde bulunduğumuz ekonomik ortam açısından bir “olumsuzluk ve belirsizliğin” altını çizdiklerine tanık oluyorum. Önlerini iyi göremediklerini, bir sis perdesinin hakimiyeti altında   karar vermekte zorlandıklarını söylüyorlar. Siyasetin gündemin birinci sırada yer almasının “çatışmalı söylemler” nedeniyle piyasalarda tedirginliğe yol açtığını belirtiyorlar. Önümüzde iki seçim daha olması nedeniyle ekonominin hep gündemin gerisinde kalacağı düşüncesini ortaya koyuyorlar. Bunun da iş dünyasının karar almakta zorlanmasına yol açtığının altını çiziyorlar.

İş dünyasının bu siyasal ağırlıklı gündeme kendilerini kaptırmayıp işlerine bakmaları gerekiyor. Bunun için de ekonominin gündemin ilk sıralarına çıkarılması için gayretlerini ortaya koymaları şart.
Bu tek tek işadamlarının girişimlerinden çok, sektörel kuruluşların girişimleriyle sonuç verebilecektir. Tek tek işadamları kendilerini temsil eden sektörel kuruluşlara sorunlarını ve beklentilerini anlatıp onları harekete geçirebilirlerse, hem kendi işlerini öne çıkarabileceklerdir, hem de ekonomik konuları gündemin ilk sıralarına çıkarmaya destek vereceklerdir. 

Eğer bu yapılmazsa, birçok iş adamının söyleminde yer alan, “Seçimler nedeniyle 2014 yılını kaybediyoruz” değerlendirmesi kabul edilerek öne çıkmış, güç kazanmış olacaktır.
Oysa, iş dünyasının ve sektör temsilcilerinin bu değerlendirmelerin tartışmasız kabulü yerine, karşı çıkmaları ve ekonomik sorunların gündemin ilk sıralarında yer alması için gayret içersinde olmaları gerekir. Her fırsatta sorunlarını ve beklentilerini ortaya koyarak, ekonomi yönetimini ve siyasileri uyarmaları gerekir.

Ancak, iş dünyasının ve sektör temsilcilerinin gayretleriyle “siyasete esir olmuş gündemin” yanına ekonominin gündemi yerleştirilebilir. Bu yapılabildiği oranda ülkemizin gündemi, tek yönlü siyaset gündemi olmaktan uzaklaşır. Ekonominin gündemin üst sıralarına yükselmesi, piyasalardaki sis perdesini ve belirsizliği azaltarak, işadamlarının önlerini daha iyi görmesine yol açar.