İş dünyası belirsizliği sevmez
İşadamı dostlarımla son dönemde yaptığım sohbetlerde söz dönüp dolaşıp içeride ve dışarıda “belirsizlikten doğan tedirginliğe” geliyor. Birçok işadamı dostum bu durumun kendileri üzerindeki etkisini anlatırken, “İşe giderken coşkum kalmıyor. Ne olacağını bilemeden elim kolum bağlı masama oturuyorum” diyorlar. Bunun kendileri kadar piyasaları da etkilemesi sonucunda “durgunluğun” gündeme geldiğini, “hemen herkesin nakitte kalmak istediğini” söylüyorlar. Peki, sevmedikleri belirsizlik ortamına neden olan konuların neler olduğu sıralamasında neler yer alıyor:
-Suriye ve Irak’ta bizi de içine çeken olaylar: Yıllardır süregelen, bize yansıması mülteci akımı ve terör olan olaylar, sadece o ülkelerle ticaretimizi sonlandırma noktasına gelmedi, başka ülkelerle dış ticaretimizi de daraltıyor.
-Suriye ve Irak’tan terör örgütlerinin yurdumuz içine dönük gerçekleştirdikleri terör olayları, turist sayımızı azaltıp turizm gelirimizde düşüşe, cari açığımızın artmasına yol açıyor.
-Cumhurbaşkanlığı için anayasa tartışmasının 2017'nin ilk yarısında referandum sandığını vatandaşın önüne getirmesi ya da erken seçim olasılığı.
-Fed’in uzun süredir gündemde olan faiz artırma kararının bu ay içinde gerçekleşme olasılığının artması, bunun devamının nasıl geleceği, bunun sonucunda Türkiye ve gelişmekte olan ülkelerin nasıl etkileneceği, paralarının ne oranda değer kaybedeceği, likidite imkanlarının ne oranda azalacağı ve doların yükselişinin ne olacağı?
-AB ilişkilerindeki olumsuzlukların sonuçlarının ne olacağı. Yüzde 50’ye yakın dış ticaretimiz olan AB ihracat ve ithalatımızın ne şekilde gelişeceği. AB’den gelen turistlerin ne oranda düşeceği?
-OPEC’in üretim kısma kararının uzun süredir bizi rahatlatan ucuz petrol dönemini sona erdirmesi sonrası, petrol ve enerji fiyatlarının ne oranda artacağı?
-Kıbrıs müzakerelerinin çok iyi giderken kesintiye uğramasının getireceği sonuçların ne olacağı?
-OHAL’in ne zamana kadar süreceği. KHK’larla iş dünyasının bazı kurumlarının TMSF’ye devrinin devamının gelip gelmeyeceği, buna bağlı gözaltı ve tutuklulukların ne zaman sona ereceği?
Bunların yanı sıra bölgelerine bağlı olarak bazı belirsizliklerini de iş dünyası temsilcileri bunlara ekliyorlar ve ortaya çıkan bir “belirsizlik” yumağının olduğunu, bunun kendilerini karamsarlığa ittiğini, iyi teşvikler verilmesine karşın yatırımdan uzak durmalarına neden olduğunu belirtiyorlar.
İş dünyası temsilcileri, belirsizliğin ortadan kalkması için ilk adımın OHAL'in kalkması ile “normalleşme adımının atılması” olduğunu söylüyorlar. Normalleşme adımlarının yanı sıra, bozulan yapıyı düzeltecek, yeni adımları beklediklerini de belirtiyorlar. Yönetimin ne yapıp edip belirsizlikten kurtaracak adımları atmasını bekliyorlar.