Irkçılar yerine kadınlara yer açın!
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı partiler önemli bir zafer kazandı. Sağcı partilerin yükselişi bir çok ülkede "deprem", "şok" gibi yorumlarla karşılandı. En çarpıcı tepkilerden biri ise İsveç'te bu yıl ilk defa AP seçimlerine katılan ve yüzde 5.3 oy oranı ile barajı aşarak parlamentoya girmeyi başaran Feminist Girişim Partisi, ya da kısa adıyla Fi'den geldi.
İnsan hakları, cinsiyet eşitliği ve sosyal adalet isteyen Fi, "Haklarımız saldırı altındayken, kararların alındığı yerlerde olmamız gerekir. Irkçıların yerini kadınlar alsın!" dedi.
Irkçı ve faşist ideolojilerin Avrupa genelinde yükseldiğini ve yükselmeye devam edeceğini söyleyen Fi, kendisini farklı bir siyasi yol olarak tanımlıyor. Bu yol, eşitlik, insan hakları ve özgürlük üzerine kuruluyor. Bu yolda, refah, sürdürülebilirlik ve insan güvenliği ön plana çıkıyor.
Fi hangi değerleri savunuyor, nasıl bir söylem yürüyütor, bakalım:
. Tüm AB organlarında kadınlara eşit temsil hakkı istiyor.
. Laik bir AB istiyor. Kilise ve diğer dini kuruluşların ayrıcalıklarının kalkmasını savunuyor.
. Avrupa ülkelerinin, askeri ittifaklar veya silah politikaları ile değil, adil ticaret, diplomasi ve sosyal yatırımlar yoluyla küresel barışa katkı sağlaması gerektiğine inanıyor.
. Kadınlara yönelik erkek şiddetini siyasetin öncelikli gündem maddesi yapmak istiyor.
. Tüm AB ülkelerinde her çocuğa yuva sağlayacak önlemler alınmasını talep ediyor.
. AB ülkelerinin ortak savunma politikalarının kadınlara güvenlik getirmediğini söylüyor.
. Avrupa'nın uyguladığı katı vize taleplerini eleştiriyor.
. Küresel çevre kirlenmesinde erkek egemen politikalarının etkisini öne çıkarıyor ve AB'nin çevre politikalarının, kadın erkek fırsat eşitliğine olduğu kadar, dünyanın yoksul ülkelerine de fırsat eşitliği sağlayan bir anlayışa dayanması gerektiğini savunuyor.
. Cinsiyet eşitliği ve ayrımcılıkla mücadele edecek AB Komiserleri belirlenmesi gerektiğine inanıyor.
. Yenilenebilir enerji kaynakları üzerine kurulan ve sera gazı emisyonlarını minimuma indiren sürdürülebilir enerji sistemini savunuyor. Kaynakların insanlar arasında eşit olarak paylaşıldığı, gelecek nesillerle dayanışma içinde olunan bir sisteme inanıyor. Sürekli ekonomik büyüme ve artan tüketim kavramlarını sorgulayan bir yol belirlenmesi gerektiğini dile getiriyor.
. Ekonomik çıkarları, insan haklarından daha önemli gören ülkelerin sayısının artığına inanan Fi, AB'yi, vergi cennetlerini yok etmeye ve spekülasyon ekonomisini terk etmeye çağırıyor.
Feminist bahar
Fi, ilk olarak 2006 yılında ulusal seçimlere katıldı. Oyların sadece 0.68'ini aldı. 2010 seçimlerinde yine hezimet yaşandı. Partinin aldığı oy oranı yüzde 0.4 oldu. Tam da, bu parti iş yapmaz dendiği bir anda, İsveç'te bir tür "Feminist Bahar" dönemi başladı.
Stokholm'de yaşayan Gazetecilik Profesörü Christian Christensen'e göre, Fi için dönüm noktasını oluşturan unsur, bir televizyon programı oldu. İsveç'te cinsiyet politikaları, feminizm gibi konuların tartışıldığı program, Fi'ye ciddi bir enerji kaynağı oldu. Program sırasında, partinin üye sayısında patlama yaşandı.
Fi'nin yükselişindeki en büyük pay kuşkusuz İsveçli feminist politikacı Gudrun Schyman'a ait. Sosyal çalışma uzmanı olan Schyman yerel yönetimlerin sosyal hizmetleri, çocuk istismarı ve ensest konularında uzman. Sınır Tanımayan Kadınlar örgütünün İsveç kolunun başkanlığını yürütüyor. Kadına yönelik şiddeti cezalandırmak için erkeklere vergi uygulanmasını savunan Schyman, İşveç'in en karizmatik siyasi figürlerinden birisi.
Sıfır bütçeli bir seçim kampanyası sürdüren ve sadece gönüllülerle çalışan Schyman 7 Haziran'da 112 bin oy istiyor. Bu süreçte diğer partileri sert bil dille eleştirmekten asla çekinmiyor; bunun için Youtube'u kullanıyor, blog yazıyor, e-mail ile yaygın bir iletişim kuruyor.
İsveç'te kadın-erkek arasındaki fırsat eşitliği, devlet politikası olarak tanımlanıyor. Ama bu durum kadın hakları için mücadele etme gerekliliğini engellemiyor.
Schyman gibi kadın politikacılar herkese lazım!