İran’da doğan imkanı iyi değerlendirmek için...
İran’la uzun dönemdir ilişki içersinde olan bir dostuma, seçimler sonrası İran’da ne tür gelişmeler beklememiz gerektiğini, bizim açımızdan gündeme gelecek imkanların neler olabileceğini sordum. “İran’a karşı Batılıların ambargoyu gevşetmesi ve reformistlerin seçim başarısı sonucunda bir yandan İran’ın düzenli ticaretini geliştirmesi gündeme gelecektir, bir yandan da devlet vakıf şirketleri Bonyad’ların vergilendirilmesi ile güçleri azalacaktır diye düşünüyorum. Bu da bizim için imkanlar ortaya çıkaracaktır” dedi.
İran’da 26 Şubat’ta yapılan seçimlerin henüz tam olarak kesinleşmeyen sonuçlarına göre 290 sandalyeli Meclis’te, 2012 seçimlerini boykot eden reformistlerin ağırlığının artacağı belli oldu. 8 yıl için seçilen 88 kişilik Uzmanlar Meclisi'nde de reformistler Tahran seçim sonuçlarında ezici üstünlük elde ederek, üye sayılarını önemli oranda artıracak sonuç elde ettiler. Bu seçim sonuçları, 2017 yılında görev süresi dolacak olan Cumhurbaşkanı Ruhani’nin gücünün arttığı ve yeniden seçileceği yorumlarını artırdı.
İran seçimleri sonrası gelişmelerin, İran’ın, Batı ülkeleriyle ilişkilerini ve ticaretlerini artacağı yorumlarına yol açıyor. Birçok Batılı firma temsilcisi, İran’da araştırmalarını sürdürüyor. Batılıların İran ticaretini artırmasının bize lojistik imkanlar sağlamasını beklemek gerektiği uzmanlarca belirtilirken hem kara taşımacılığında hem Trabzon ve Mersin limanlarından yük aktarımında hem de demiryolu yüklerinin taşınmasında ülkemizin önemli rol oynayabileceği belirtiliyor. Bu lojistik imkanının artırılması için Van Gölü üzerinde gemi taşımasının artırılmasının da gerekli olduğunun da altı çiziliyor.
Türkiye İran ticareti 2012 yılında 22 milyar dolarken, 2013'te 14.6 milyar dolara, 2014'te 13.7 milyar dolara geriledi, 2015'te ise 3.7 milyar ihracat, 6.1 milyar dolar ithalat ile 9.8 milyar dolarda kaldı.
Türkiye İran ticaretinin artırılması ve 30 milyar dolar seviyesine ulaşması için önemli gelişmeler söz konusu. 1 Ocak 2015’te iki ülke arasında imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması, karşılıklı olarak gümrüklerde indirimleri içermesi bunlardan biri, İran’a uygulanan ambargonun Batılı ülkelerce gevşetilmesi bir diğeri, şimdi de buna İran’da ticari ilişkileri artırması beklenen reformistlerin Parlamento ve Uzmanlar Meclisi'nde güçlerini artırması ekleniyor. Bu gelişmelerin gündeme getireceği yeni imkanlarla İran ile dış ticaretimizin dengeli olarak iki üç yılda 30 milyar dolara yükselebileceği öngörülüyor.
İran’la ticaretimizde ambargonun gevşetilmesi, seçimler sonrası reformistlerin güçlerinin artmasıyla ortaya çıkan bu durumu iyi değerlendirebilmek için bir yandan bu ülke ile aramızdaki siyasi gerginliğin azaltılması için siyasal adımlar atılmasına ihtiyaç var, bir yandan da ortaya çıkan yeni imkanları iş adamlarımızın iyi değerlendirip bir an önce hareketi geçmeleri gerekiyor. İran ile 22 milyar dolarlardan dört yılda 10 milyar dolarlara gerileyen ticaretimizin 2-3 yıl içersinde 30 milyar dolara yükselebilmesi için doğan bu yeni dönem fırsatından yararlanmak üzere hemen harekete geçmemiz, siyasi ve ticari olumsuzlukları ortadan kaldırıcı girişimlerde bulunmamız gerekiyor. Geç kalmadan gerekenleri yapmalıyız. İran ticaretinde doğan imkandan yararlanmalıyız...