İran ve Ortadoğu’nun önemini gösteren tablo

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Türkiye’nin 14 Ortadoğu ülkesiyle 2000 yılındaki toplam dış ticareti 6 milyar 274 milyon dolar iken, dış ticaretimiz 195 milyon açık veriyordu. 2009 yılında yüzde 400’den fazla artıp 25.5 milyar dolara yükselirken dış ticaretimiz 8.4 milyar dolarlık bir fazla verir duruma gelmişti. 2012 yılında 63 milyar 863 milyon dolara yükselirken, dış ticaret fazlamız 17 milyar 591 milyon dolara yükseldi. Bu önemi giderek artan Ortadoğu’da İran ticaretimizde de benzeri artış söz konusu. 2000’de 1 milyar olan İran ticaretimiz de 2009 yılında 5.5 milyar dolara yükselmiş durumdayken, bu yıl geldiği rakam 21.8 milyar seviyesinde. 

5+1 ülkeleri ile İran arasında nükleer denetime bağlı anlaşmaya varılmasının ardından, İran ambargosunda 7 milyar dolarlık bir gevşeme olacağı gündeme gelirken, 1 Amerikan Doları’nın İran Tümeni olarak değeri 2 bin 900’ e kadar gerilediğini görüyoruz. Bu gelişmelerin bizim İran ticaretinde yeni avantajlar elde edebileceğimiz yönünde yorumlar yapılıyor.

Her ne kadar Amerikalılar altına dayalı ticaret nedeniyle son dönemde ülkemizle ilgili  olumsuz değerlendirmeler yapsalar da bu yeni gelişmeye dayalı olarak İran ticaretinin en çok artabileceği ülkeler arasında ambargo döneminde bu ülkeye destek veren Çin, Hindistan, Güney Kore gibi ülkelerle birlikte Türkiye’nin de yer aldığı belirtiliyor.

Arkadaşımız Sedat Alp’in “İranlı firmalar Dubai’den İzmir’e  yatırım kaydırıyorlar” haberinde de bunun temellerinin atılmış olduğuna tanık oluyoruz. 2011 yılında Ege Bölgesi ve İran İşbirliği Derneği kurulmuş. Dernek Başkanı Hossein Arian’ın verdiği bilgiye göre derneklerinin 15’i İranlı 35 üyesi  bulunuyor. 2014 yılında derneklerinin Tahran’da şubesi açılacak. Şu anda İzmir’de çoğu son dönemde kurulmuş olan 25 İran sermayeli firma faaliyet gösteriyor. Dubai’deki 13 firmada yatırımlarını İzmir’e kaydırmışlar. İranlı firmaların yatırımları içersinde 6 fabrika faaliyette. Faaliyet alanları ise otomotiv yedek parçası, beyaz eşya, bakır ve ilaç sanayi. Bunlar arasında Fransız Peugeot onaylı üretim yapan Pirouz Group’un GBB şirketinin Ege Serbest Bölgesi’ndeki fabrikası yakında üretime geçecek. Form Medit ilaç sanayiinde, İzal demir-çelikte, Ege Art beyaz eşyada, Egan arıtma tesisleri alanlarındaki İran sermayeli kuruluşlar olarak faaliyet gösteriyorlar. TOBB’un ülkemizde kurulan yabancı şirketler araştırmasında da bu yıl kurulan yabancı şirketlerinh içinde İran sermayeli firmaların yüzde 7.5 payı olduğunu görüyoruz.

Hossein Arian, Cumhurbaşkanı Ruhani’nin İran Ticaret-Sanayi, Tarım ve Madenler Odası Başkanlığına getirdiği Dr. Mohammed Hahavadian döneminde de İran ilişkilerinin gelişip, Ege’ye yatırımların artacağına inandığını belirtiyor. Arian, yatırımların İzmir’e yönelmesini de masrafların İstanbul’a göre az olması, kalifiye eleman bulma kolaylığı ve kentin büyük bir limana sahip olmasından kaynaklandığını söyleyerek açıklıyor. Son üç yılda 25 İran sermayeli firmanın kurulduğu İzmir’e yakın dönemde birçok yeni İran yatırımın geleceğine inancını belirtiyor.

İran yatırımlarının önemli bir imkan yarattığını ve  yaratacağını görerek, bu ilişkinin sağlıklı gelişmesi için elden gelen gayret yapılmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar