Irak imkan yaratmış, imkan yaratacak
Irak'ın işgali sonrası, zorluklara karşı Türk işadamlarının ilişkilerini sürdürmeleri, ülkemizi bu ülke dış ticaretinde ve taahhüt işlerinde önemli aktör haline getirmiş. Bu hem yabancı kuruluşların raporlarında, hem bizim ticari rakamlarımızda, hem taahhüt rakamlarımızda ortaya çıkıyor. Ancak, bir başka ortaya çıkan konu, Irak'ın komşularla ticaretinin önümüzdeki 5 yılda yüzde 150-400 arasında artacağı tahminlerinin bizim için yarattığı yeni imkanlar.
2003 sonrası Irak'ta esas itibariyle Amerikalı firmalar hemen hemen bütün taahhüt işlerini alıp, alt taşeron firmalara işleri dağıtıyorlardı. Bizim birçok firmamız hem kalite hem de yakınlık ve lojistik avantajıyla bu alt taşeronlukta yer almayı başardılar. Irak'ın kamu firmalarıyla daha önceki yıllarda sağlıklı işbirliği olan firmalarımızın işgal ve ambargo döneminde Irak'tan çekilmek yerine ilişkilerini sürdürmek istemeleri de zaman içersinde hem taahhüt alanında hem ticaret alanında zaman içersinde önemli gelişmelerin ortaya çıkmasını sağladı. Bağdat ve merkezle olan ilişkiler yanında Kuzey Irak'taki Kürt bölgelerinde de Türk işadamları hem risk alarak yatırım yaptılar. Hem de sağlıklı sürekli ilişkiler oluşturdular.
Dış Haberler servisimizin haberinde Dünya Bankası'na göre, Irak'ın 183 ülke arasında iş yapma kolaylığında 166'ncı, iş kurma sıralamasında 177'nci sırada yer aldığı belirtilmesine karşın Türk işadamları bu bölgede 2003'ten bu yana giderek artan bir ilişki içersinde oldular. Dunia Frontiers'in , "2010 Irak'ta Yabancı Ticari Faaliyetler" raporu sonuçları da Türk işadamlarının ülkemizi Irak ticaretinde çok önemli noktaya getirdiğini gösteriyor.
Rapora göre 2003'ten bu yana Irak'ta yabancı yatırımlar 3.8 milyar dolardan 42.6 milyar dolara 11,2 kat artış göstermiş. 2010 yılında 34 ülkeden 156 şirket Irak'a ağırlıklı olarak yüzde 74 ile Bağdat-Basra bölgesine yatırım yapmışlar. Raporda Irak'ta en çok ticari faaliyeti yüzde 34.9 ile Türkiye'nin bulunduğu belirtiliyor. 2010 yılında Türk-Irak dış ticaretinin 6 milyar dolar olduğu, Bağdat'taki 11 milyar 280 milyon dolarlık 75 bin konut, sosyal alanlar ve rekreasyon içeren 4 yılda tamamlanacak olan Sadr City projesini de Türk müteahhitlerin üslendiği belirtiliyor. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde raporda Irak'ın komşularla ticaretinin önümüzdeki 5 yılda yüzde 150 ile yüzde 400 arasında aratacağı tahminine yer veriliyor. Bu bizim Irak ticaretimizin bu dönem içersinde 9 milyon dolar ile 24 milyar dolara kadar yükselebileceği anlamına geliyor.
Irak ticaretinin yüzde 25-30'unu gerçekleştiren Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan, "Irak'ın işgal sonrası altyapı yatırımlarının tam tükenme noktasına geldi. O nedenle bugün her alanda sağlıktan gıdaya, otoyoldan konuta, alt yapıdan eğitim alanlarına her alanda bizim yer alabileceğimiz yatırımlara ihtiyaçları var. Ticarette de bizim için büyük imkanlar söz konusu. Ancak bizim sorunumuz teminat mektupları. O nedenle devletimiz 3 devlet bankasından Irak'ta kullanılacak 5 milyar dolarlık fon yaratırsa, hem ticarette hem taahhüt alanında Türk işadamaları önemli sıçrama yapar. Bugün 14 milyar olan payımız bu 5 yıllık dönemde 30-35 milyar seviyesine yükselir. Dış ticaret ve cari açığımızın azaltılmasına önemli katkı sağlanır. Ayrıca geçiş güvenliği sağlanırsa çok fazla ülke geçmek zorunda kalmadan Suudi Arabistan ve Körfez Ticaretimizi geliştirme imkanı da sağlarız. Avrupa'da daralma yaşanırken bu konuya ekonomi yönetimimizin ve iş dünyamızın önemle eğilmesi gerekir."
Görüldüğü gibi hem son dönemdeki gelişmeler, hem Dunia Frontiers raporunun sonuçları hem de Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan'ın değerlendirmeleri, bir yandan Irak dış ticaret ve taahhüt alanında lehimize olan gelişmeleri ortaya koyuyor. Hem de yeni dönemde yeni imkanların Irak ve Körfez bölgesi, Suudi Arabistan açısından bizi beklediğini ortaya koyuyor.