İNTES toplantısında TÜİK tartışıldı
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası'nın (İNTES) geleneksel yemeğinin konuğu Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'dı. Açılış konuşmasını yapmak için kürsüye gelen İNTES Yönetim Kurulu başkanı Şükrü Koçoğlu, para yönetimiyle ilgili görüşlerini aktarırken, neden icap ettiği pek anlaşılamayan bir şekilde "Biz TÜİK rakamlarına güvenmiyoruz, ama Merkez Bankası rakamlarına güveniyoruz" dedi. Koçoğlu'nun kastettiği enflasyon rakamlarıydı belli ki, ama gözden kaçırılan "küçük" bir ayrıntı vardı; enflasyonla ilgili olarak Merkez Bankası rakam oluşturmazdı ki… Enflasyon hedefi hükümetle Merkez Bankası tarafından ortaklaşa belirlenir, Merkez Bankası da üç ayda bir yıllık enflasyonun gerçekleşmesiyle ilgili tahminde bulunurdu. Enflasyonun aylık gerçekleşmesini hesaplayan ise TÜİK'ti. Dolayısıyla enflasyon verileri konusunda TÜİK ve Merkez Bankası'nı karşılaştırmak zaten doğru değildi.
Daha sonra kürsüye "Türkiye Ekonomisi ve Para Politikaları Uygulaması" konulu konuşmasını yapmak üzere Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz geldi. Ama, Yılmaz'ın öncelikli konusu başkaydı. Yılmaz, İNTES Başkanı Koçoğlu'nun "TÜİK rakamlarına güvenmiyoruz" şeklindeki sözlerine atıfta bulunarak "Rakamlar ülkelerin namusudur" diye başladı konuşmasına:
"…Rakamlar ülkelerin namusudur. Doğruluğuna güvenmek hepimizin borcu. Önümüzdeki Arjantin örneği var. Bir dönem Anjantin'de rakamlarla oynandığı endişesi söz konusu olunca Arjantin bonoları uluslararası piyasalara kapatıldı. O nedenle; ne yapalım, ne edelim, metodolojiyi eleştirelim, daha doğrusunu bulmaya çalışalım, ancak mutabık kaldığımız, eksik de olsa, ortaya konan verilerin doğruluğunu kabul edelim. Çünkü bu bizim namusumuz…"
İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu, para yönetimiyle ilgili açılış konuşmasında, kimi zaman tasarruf ederek ayağı yorgana göre uzatmanın, kimi zaman da tüketimin ön plana getirildiğine dikkat çekmişti. Yılmaz'ın bu konuda da söyleyecekleri vardı:
"Tasarruf mu daha iyi, tüketim mi daha iyi… Ne tasarruf kendi içinde iyi, ne tüketim kendi içinde iyi. İyi olan ekonominin kaynaklarını rasyonel ve doğru bir şekilde kullanarak, toplam kaynakları optimum bir şekilde kullanarak, işsize iş, aşsıza aş sağlayacak tedbirleri almaktır.
Ayağı yorgana göre uzatmaya gelince... Şu anda dünyanın başına bela olan finansal krizin nedeni aşırı borçlanmak ve aşırı tüketmek. Dolayısıyla ayağımızı yorganımıza göre uzatalım. Ama ayağımızı hep yorganımıza göre uzatırsak, yorgan değişmediği sürece bacaklarımızı büzer ve deforme oluruz. Zaman zaman ayağımızı yorganımızın üzerine çıkararak yorganın küçük olduğunun farkına varalım ve yorganı nasıl büyütürüz diye kafa yoralım."
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, daha sonra asıl konusuna döndü ve "Türkiye Ekonomisi ve Para Politikaları Uygulaması" konulu konuşmasını yaptı ve yerine oturdu. Ancak, TÜİK ve enflasyona güvenip güvenmeme tartışması bitecek gibi değildi. Şükrü Koçoğlu, TÜİK rakamlarına olan güvensizliklerinin sürdüğünü bir kez daha dile getirme gereği duydu ve daha önce söylediğinin arkasında olduğunu vurguladı. Merkez Bankası Başkanı Yılmaz kürsüde "Rakamlar ülkelerin namusudur" dediğinde salondan çok güçlü olmasa da bir alkış yükselmişti; acaba Koçoğlu bundan rahatsız olduğu için mi konuyu yeniden gündeme getirme gereği duydu, bilemeyiz tabii ki…
Ama ilginç olan şu: Anlaşılan TÜİK ağzıyla kuş tutsa dahi, enflasyon konusunda ne sokaktaki vatandaşa yaranabiliyor, ne emek kesimine, ne de işveren kesimine…
Aslında bunda şaşılacak bir yön de yok. TÜİK yetkilileri, diğer ülkelerdeki benzer kurumların da aynı eleştirilere maruz kaldığını bildiklerini ifade ediyorlar.
TÜİK cephesinden yöneltilen basit bir soru var, buna yanıt verilebilse sorun büyük ölçüde ortadan kalkacak gibi görünüyor. Şunu soruyor TÜİK: "Madem bazı aylarda rakamlarla oynuyoruz! Bazı aylarda ise rekor artışlar açıklıyoruz, yüzde 2'yi aşan artışlar örneğin, niye o aylarda rakamlarla oynamadık?"