İnternette gerçekten gizli misiniz?
Peşin şunu ifade etmekte fayda var; Twitter ve benzeri sosyal medya servislerine erişimin engellenmesi, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen farklı bir kulübün üyesi haline gelmemize neden oluyor. Şimdilik bu kulübün bir üyesi olduk ve erişim yasağı kalktığında da kulüpten ayrılmış olmakla beraber, eski üyeler listesinde ismimiz hep görünecek. Meselenin geçmişinden biraz başlayacak olursak, ilk başta kullanıcıların birbirleri ile haberleşmeleri için ortaya çıkmış olan sosyal ağlar, kullanım amacı açısından ele alındığında hızla birer kitlesel medya araçlarına dönüştüler. Ülke yasalarına uyumlu, yönetmelikler, devlet kurumları veya meslek kuruluşları tarafından denetlenen medyanın yerini bambaşka mecraların aldığının farkına sanırım yeni varıyoruz. Daha da önemlisi bu mecraların toplumu etkileyebilen, yönlendirebilen ve doğru bilgi kadar dezenformasyonu hızla yayabilme potansiyellerini fark ediyoruz. Yepyeni bir çağa adım attık ve işin doğrularını, yanlışlarını hep beraber yaşayarak öğreneceğiz. Çok değil on yıl sonra, sosyal ağlar ile barışık yaşamayı ve hatta hayatımızın merkezine koymamayı öğrenmiş olabiliriz. Şimdilik bir bebek acemiliğinde düşe kalka bu yeni çağda adımlama çalışıyoruz.
Eğer ilkesel olan savunmamız gereken değerlerin evrenselliği ise, tüm insanlar, tüm kuruluşlar ve tüm otoriteler için duruşumuzun eşit olması gerekir. İşte sorun burada çıkıyor. İnterneti ve sosyal ağları kişiler, kurumlar ve hatta devletler üstü olarak görenlere inat, şirketlerin kurulu olduğu ülkenin otoritesi ben yapınızı, kullanıcı gizlilik politikalarınızı ve işleyişinizin farklılıklarını tanımam diyor. FISA, Protect America Act, Patriot Act ve daha nice kısaltma kanunlarım ile buralardaki kişilerin bilgilerini senden talep ederim, hesapları kapattırırım, hesapları uzun süre takip ederim ve kimi zaman bunları yapmak için senden izin almak zorunda bile değilim, senin sunucularına senden habersiz sızarım, diyor. NSA gibi üst kurumları bırakın Amerikan polisinin 2013 yılında yaptığı bin 323 hesap hakkındaki başvurusunun yüzde 69’u hakkında işlem yapılabiliyor. Yani gizliliğiniz, mahremiyetiniz ve kimliğinizin halen emin ellerde olduğuna inanıyorsanız maalesef koca bir yalandan ibaret. En azından bazıları için. Bu arada şu mesajı da hatırlamakta fayda var, “Twitter Türkiye’deki kullanıcılarımızın gizlilik haklarını savunmaya devam etmekte kararlı. Güveninizi sarsmayacağız.” Peki.