İnternetin devleri gazeteci peşinde
Medyanın ve gazeteciliğin geleceğiyle ilgili tartışmalar uzun süredir internetteki içerik konusunda düğümlenip kalıyor. Ve yine uzun süredir internetteki içeriğin kalitesi, internetteki iş modelinin gelecekte nasıl olacağı, içeriğin kim tarafından nasıl üretileceği tartışılıp duruyor. Bu konulara daha önce de bu köşede değinmiş ve internetin geleceğinde içeriğin, daha doğrusu kaliteli içeriğin giderek daha fazla önem kazanacağından söz etmiştik. Bu sürecin hızlanacağının önemli bir işareti haziran ayı başında ABD'nin en büyük internet servis sağlayıcısı ve medya devi AOL'den (America Online) geldi. AOL, içerik üretimine dayalı yeni iş modelinin geliştirilmesi için önümüzdeki yıldan itibaren yüzlerce gazeteci, editör ve videografı işe alacağını duyurdu.
Advertising Age'de 8 Haziran'da yayınlanan habere göre AOL'nin medya ve film bölümü başkanı David Eun, hayata geçirecekleri stratejiyle sahip oldukları tüm web sitelerini 17 ayrı "super network" altında toplamayı planladıklarını söylüyor. Eun, göreve kısa süre önce başlamasına rağmen AOL'nin sahip olduğu şirketlerde yaptığı araştırma ve veri akışlarından çıkan sonuçlara göre daha fazla ve daha çok içerik üretmelerinin zorunlu olduğu sonucuna vardığını söylüyor.
İçerik üretimi konusunu, "Bizim misyonumuz dünyanın en büyük kaliteli içerik üreticisi olmaktır" diyecek kadar işlerinin odağına oturtan Eun, halihazırda kendi networkleri üzerindeki trafiğin yüzde 80'inin AOL'nin aboneleri tarafından üretilen içerikle gerçekleştiğine dikkat çekiyor.
David Eun, AOL'nin halen 500 civarında tam zamanlı editör istihdam ettiğini belirterek, piyasa koşullarının kendilerini bu sayıyı gelecek yıl ikiye katlamaya ittiğini ve yakında gazeteciler için en büyük işveren haline geleceklerini söylüyor.
İçerik operasyonu aralarında AOL Health, AOL Autos, Fanhouse ve PopEater gibi markaların da dahil olduğu 100'ün üzerinde markayı kapsayacak ve bu markalar 17 ayrı network olarak yeniden organize edilecek. Reklamverenlere de bu network'ler paket olarak sunulacak. Her network AOL kullanıcılarının istediği ve reklamverenlerin de ilgisini çekecek belirgin bir içerik grubunu temsil edecek. Örneğin Life Network (Yaşam networkü), Kitchen Daily (Mutfak Günlüğü) ve Stylist gibi siteleri, aile network'ü ise ebeveyn, çocuk, teenager gibi konuları, bir başkası ise finans, haber, spor, müzik vb. konuları kapsayacak.
AOL küresel reklam departmanı başkanı Jeff Levick, müşterileriyle ilgili, onların istediği içeriği üretmeye yetecek kadar veriye sahip olduklarını ve bu konuda pek zorlanmayacaklarını söylüyor. David Eun ise AOL'nin sahip olduğu markalar konusunda düzenlemeye çoktan başladıklarını ancak sahip olunanlar dışında bu konuda yeni alanlara girmenin, şirket satın almanın ve yeni işbirliklerinin yollarını da her zaman arayacaklarını altını çiziyor.
Yüzlerce tam zamanlı gazeteciye AOL'nin gelecek yıl kapılarını açacağını belirten Eun, aynı zamanda freelance çalışanların sayısını da artırmayı planladıklarını ifade ediyor. Halen AOL için 40 bin civarında freelance içerik sağlayıcı çalışıyor. Eun ayrıca içeriğin değerini tıklama ve kalış süresine göre ölçmeyi sağlayacak sistemler üzerinde çalıştıklarını da anlatıyor.
Yahoo gibi AOL de servis sağlayıcı şirket köklerini büyük bir medya şirketine dönüştürmeye kararlı görünüyor. Zira kendini "Dünyanın en büyük medya şirketi" olarak tanımlayan Yahoo da içerik üretimi alanında ürün portföyünü hızla geliştiriyor ve bir yandan da bu alanda faaliyet gösteren şirketleri bünyesine katıyor.
Bundan iki yıl kadar önce 2008'de İsveç'in Göteborg kentinde düzenlenen Dünya Gazeteler Birliği (WAN) toplantısında aynı konunun ele alındığından söz etmiş ve orada tartışılan görüşler ışığında bazı sonuçlar çıkartmış ve geleceğin internet medyasında kimlerin kazançlı çıkacağına ilişkin şunları söylemiştik:
"Geleneksel medyanın da yeni medyanın da işi hayli zor. Ama ikisinin de yolu birleşecek gibi görünüyor. Yani internette yine her aradığınızı bulacağınız, ama aradığınız şeyleri saatlerce çöplerin içinden ayıklamak zorunda kalmayacağınız ortamlar kazanacak. İkinci olarak, birbirinin tekrarı veya çiğnenmiş yazıları soğumuş yemek gibi önünüze sunmayan, aksine, taze ve orijinal içeriği üretebilen size haber ve fikir verebilen ortamlar kazanacak. Üçüncü olarak kanaat önderlerinin, trendsetter'ların veya toplumda fikrine önem verilen insanların varlığı yine sürecek, bunların bulunduğu ortamlar yine kazanacak. Son olarak kullanıcının da işin içinde olduğu, ama aynı zamanda editoryal yönü ve kontrolü yüksek kalitede olan ortamlar kazanacak."
Gelişmelere bakılırsa birbirine alternatif gibi görünen geleneksel gazetecilik yöntemi ile kullanıcının ürettiği içerik giderek daha fazla bütünleşmeye başlayacak. Ancak geleceğin medyası ne tam olarak kullanıcılara, ne de tamamen geleneksel üretime dayanacak gibi görünüyor. Her iki kaynağın da etkin olarak kullanıldığı ama editoryal müdahalenin de eksik olmadığı bir yeni medya ortamına doğru hızla yol alıyoruz.