İnternete bağımlı mısınız?
Geçtiğimiz günlerde Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde "İnternet Bağımlılığı" üzerine yapılan bir çalıştaya katıldım. Köşenin müdavim okuyucuları hatırlayacaktır, bundan yaklaşık 3 ay kadar önce internet bağımlılığı ve daha da spesifik olarak sosyal ağlara olan bağımlılık hakkında yeni bilgileri ve dünyanın değişik bölgelerindeki istatistikleri vermiştim. BRSHH Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt ve psikiyatri uzmanları Dr. Ömer Şenormancı ile Dr. Ramazan Konkan bizlere toplantı boyunca işin Türkiye'de boyutu ve hastane bünyesinde yapılan çalışmalar konusunda bilgilendirdiler. Bu güne kadar internet bağımlılığı üzerine yaptığım tüm haber ve yorumlarda kaynaklarımı, (ne yazık ki) hep yurt dışından bulabildiğim için, Türkiye'de bu çalışmalar benim için çok değerli. Uzman doktorlarımız hem konunun içeriğini hem de vakaların durumunu gayet güzel özetlediler. Türkiye'de de gittikçe artan bir sorun olan internet bağımlılığı hakkındaki haberlerimizde artık kendilerinden çok daha sık istifade edeceğiz. İnternet bağımlılığı aynen alkol, uyuşturucu, sigara gibi diğer bağımlılıklarında olduğu gibi benzer belirtilere sahip. İnternet bağımlılığının belirtileri ise şu şekilde sıralanıyor; iş ve profesyonel amaçlı kullanım dışındaki kullanım süresinizin uzunluğu; internete bağlanmadığınız zaman hissedilen yoksunluk; aşırı kullanım ile beraber gelen normal yaşamdaki işlev bozuklukları (işe okula geç kalma, başarısızlık vb); yaptığınızın yanlış olduğunun farkına varmanıza rağmen sonuçsuz bırakma çabalarınız varsa, internet bağımlısı olduğunuz söylenebilir. Doktorlarımız ile yaptığımız 3 saate yakın sohbette oyun bağımlılığı, online kumar bağımlılığı, bağımlılık altında yatan sebepleri ve daha birçok konuyu tartışma fırsatı yakaladık. En kısa zamanda Dünya Ekonomi TV'de yapacağımız programla bu konuyu çok daha derinlemesine sizlere aktarma fırsatı bulacağız.
BlackBerry: felaket zamanlarının akıllı telefonu
Akıllı telefon kullanımı giderek artıyor. Akıllı telefonların büyük bir çoğunluğu ise 4 inçlik devasa dokunmatik ekranlara ve gittikçe azalan pil ömürlerine sahip. Geçtiğimiz günlerde Deloitte'in Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri raporunu dinlemek üzere Deloitte TMT Araştırma Direktörü Duncan Stewart ile bir araya geldik. Araştırmalarında özellikle son günlerde sıkıntılı olan BlackBerry'nin geleceği üzerine bir vizyonları olup olmadığını sordum. Bu konuda kapsamlı bir araştırma yapmadıklarını belirtti ancak şöyle bir anekdot aktardı. Haiti'de meydana gelen depremde enerji büyük bir sorun haline gelmiş. İkinci gün itibariyle haberleşmede türlü türlü özelliklere sahip kocaman ekranlı akıllı telefonların hepsi susarken, çok daha uzun pil ömürlü BlackBerry'ler ile sesli ve yazılı haberleşme devam edebilmiş. Bu akla şu soruyu getiriyor, acaba bu kadar son kullanıcı odaklı özelliklerine kanarak kullandığımız koca ekranlı cep telefonları, felaket durumlarında veya uzun yolculuklarda ne kadar faydalı oluyor? Belki de iş dünyasının ısrarlı bir şekilde BlackBerry tercihinde son kullanıcıların da ders alması gereken bir şeyler vardır.