Son on beş gündür İnterli oyuncu Wesley Sneijder'in transferi sadece ülkemizde değil, aynı zamanda yurtdışında da büyük bir ilgi konusu olmaya devam ediyor.
Söz konusu oyuncunun transfer maliyeti gerçekten dudak uçuklatacak kadar yüksek. Galatasaray'ın bu oyuncuya önerdiği tutar, üç yıl için otuz milyon euroya kadar yükseliyor.
Oysa, Inter'in Senijder'den kurtulma nedeni de tam olarak bu... Inter'in yıldız oyuncunun yıllık maliyetlerinde "feda"da bulunmasını talep etmesine karşın, Sneijder'in yıllık ücretlerinde bir "özveride" bulunmaması, ipleri kopartma noktasına getirdi ve Sneijder gözden çıkartıldı.
Galatasaray'ın almaya çalıştığı 28 yaşındaki Hollandalı oyun kurucu üç ayı aşkın süredir Inter'de herhangi bir resmi maça çıkmadı. Transferde bir çok söylenti olmasına karşın, Galatasaray'ın dışında Avrupa'nın büyük kulüpleri Sneijder'in transferine ilişkin Inter'e ciddi bir teklif götürmediler. Aslında burada yaşanılan Sneijder'in oyuncu kalitesinden daha çok, el yakan yıllık maliyetiydi.
Daha 18 ay öncesine kadar yere göğe sığdırılamayan bu oyuncu, gerçekten de dünyanın en iyi 10 numaralarından birisi... Arkadaşlarının ifadesine göre Sneijder, idmanlarda en yüksek performansı koyan oyunculardan birisi...
Sneijder'ın yüksek ücret talebi, UEFA kuralları uyarınca Inter Milan'ın ortaya koyduğu "denk muhasebe kararlılığı" ile ters düşüyor. Filmin başına, Ağustos 2010'a geri dönelim isterseniz.
O günler, Hollandalı futbolcunun oyun kurucu olarak dünyada bir numara olduğu günler. Sneijder'li Hollanda 2010'da Dünya Kupası finaline çıkıyor; Mourinho yönetimindeki kulübü de Serie A, Kupa ve Şampiyonlar Ligi'nde eşi görülmemiş bir "üçlü şampiyonluk" elde ediyordu.
Inter, bütün bu başarıların ardından Sneijder'a 5 yıllık, sezonu 6 milyon eurodan ve 1 milyon euro da yıllık prim içeren özel bir sözleşme önerdi. Inter bu öneriyi yaptı ama kulüp bir süre sonra bu cömertliğinden pişman oldu.
Tabi ki bu pişmanlıkta, futbolcunun sakatlıkları ve 2010'daki form zirvesine ulaşamamasının da önemli etkisi oldu. Oyuncuya ödenen yüksek maliyete karşın, beklenen form grafiğinin arzu edilen seviyeden uzak kalması, İnter'in, yaklaşan Finansal Fair Play uygulamalarının getirdiği zorunluluğun da etkisiyle, kulübü ister istemez maliyet tasarrufuna yöneltti. Aksi halde, İnter'in Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmesi gelecek sezon hayal olabilirdi.
“Bütçe önlemleri”
Finansal Fair Play kurallarına uyum sağlayabilmek için başta Samuel Eto'o, Maicon ve Julio Cesar gibi yüksek ücret alan oyuncularını elden çıkarmayı başaran Inter, bu oyuncuların dışında en büyük mali yükü oluşturan oyuncuyu, yani Sneijder'i göndermek için kesin ve etkili bir adım atma ihtiyacı içinde olduğunu, bizzat İnter'in sportif direktörü Marco Branca ifade etti.
Inter'in sportif direktörü Marco Branca kasım ayında masaya oturduğu Sneijder'ı maaşını 1.6 milyon sterlin düşürmeyi, prim ödemelerinde de yıl bazında yüzde 50'lik bir kesinti yapmayı kabul etmeye zorladı. Ancak, Sneijder bu teklifi kabul etmeyince, Sneijder'e kulübenin yolunu göründü.
Diğer taraftan bu kadar değerli oyuncuyu Inter serbest de bırakmak istemiyor. Sneijder'in taliplisinin çok olacağı beklentisi içerisinde olan Inter, bu oyuncunun bonservisini 12 milyon sterlin olarak belirlemiş durumda. Bu tutarın üzerine eklenmesi gereken maaş ödemelerini de unutmamak gerekiyor. Hal böyle olunca Sneijder'in taliplileri ne yazık ki, çok da fazla değil.
Aslında UEFA Finansal Fair Play uygulamasının en olumsuz etkileyeceği kulüplerin başında Inter geliyor. Bu nedenle Inter cidi bir Cost Cutting'e yani, maliyet tasarrufuna yönelmek durumunda. Gelin isterseniz, bu duruma kısaca bir göz atalım ve Sneijder'i, Inter'in satıp satmaması gerektiğine birlikte karar verelim.
Inter’de oyuncu ücretleri
Avrupa Para Ligi'nin En Zengin Kulüplerinden Inter yıllık 211.4 milyon euro gelir elde ediyor. Deloitte'un Para Ligi'nde sekizinci sırada bulunan Inter'in parasal gelirleri bir önceki yıla göre yüzde yedi azalmış durumda. Azalan gelirler doğal olarak maliyetlerin de gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor. Bu bağlamda nitekim, Inter son iki yıl içinde yukarıda da belirttiğimiz yüksek maaş alan önemli oyuncularını elden çıkartıp takımın yılık ücret giderlerini yaklaşık yüzde 24 azaltarak, 190 milyon eurodan 145 milyon euroya indirmeyi başardı. 2010-11 itibariyle toplam ücret ve maaşların toplam gelirlere oranı %105'ten, %90'a indi. Bu oran 2011-12 itibariyle %69'a gerilemiş durumda. UEFA'nın tavsiye ettiği %70'ye yakın bir oran...
İtalyan Serie-A'daki kulüplerin yılık ücretlerinin gelirlerine oranları aşağıdaki tabloyla sizlerle paylaşılıyor.
Son 15 yıldır kulübün başkanlığını yapan Moratti, bu süreçte transfere toplam 820.5 milyon euro harcamış ve karşılığında oyuncu satımından 450 milyon euro gelir elde etmiş. Ancak onbeş yılın bilançosuna bakıldığında Inter net olarak 370.5 milyon euro transfer açığı vermiş, yani zarar etmiş durumda. Bu zararın azalmasında özellikle son iki yıldır transferlerde frene basılmasının etkisi aşağıdaki tablodan da net olarak görülüyor.
Inter’de pasif açığı
Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, Inter 2010-11 finansallarına göre 24.2 milyon euro pasif açığı veren bir kulüp. Yani, Inter'in sahip olduğu varlıkları ve takımın değeri, kulübün mevcut borç ve yükümlülüklerini karşılamakta yetersiz kalıyor. Kulüp bu açığı giderebilmek için minimum 24,2 milyon euro daha kulübe öz kaynak koymak durumunda ya da bazı yükümlülüklerinden kurtulmak zorunda.
Bir yandan düşen gelirler, diğer yandan artan ücret ve maaş maliyetleri ile diğer taraftan devam eden geçmiş yılların zararları ve bu tüm bunların finansmanı, kulübün 2010-11 mali yılını 54 milyon euro zararla kapatmasına neden oldu. Oysa, Finansal Fair Play kurallarına göre İnter'in yıllık zararı 2015-16 Sezonu'na kadar 45 milyon euroyu geçemez. (2015-16 Sezonu'ndan sonra maksimum kabul edilebilir zarar tutarı ise 30 milyon euro olacağı için) Bu nedenle, Inter başabaş noktasını yakalamak amacıyla 9 milyon euro özkaynak koymak zorunda ya da maliyetlerini bu kadar aşağıya çekmek durumunda kalacak.
Son üç yılda Inter'in toplam zararının 310.3 milyon euroya ulaşması, Başkan Moratti'yi harekete geçirdi ve Moratti maliyetlerde bu nedenle kısıntıya gidilmesini istedi.
İtalyan kulüplerinin 2010-11 sezonun toplam zararları ise 285 milyon euro olarak gerçekleşti.
Sneijder'in menajeri Inter'e bir teklif götürmüş ve oyuncunun küçük bir ücret karşılığında serbest bırakılmasını istemişti ama kulüp de bu öneriyi reddetti. Böylece Sneijder'in sorununda Inter bir açmaza girdi. Ara transfer dönemi ocak ayı sonunda kapanıyor ve büyük ihtimalle kulüp taviz vermek zorunda kalacak. Üstüne üstlük, ara transfer döneminde uzlaşma olmazsa kulüp Sneijder'i sezon sonunda serbest bırakmak zorunda kalabilir. Hollandalı oyuncunun özel konuşmalarında İngiltere'ye gelmek istediği söylüyor. Soren Lerby, Sneijder'in menajeri olarak Avrupa'nın en iyi futbolunun İngiltere'de oynandığını söylüyor ama oyuncunun esas olarak zirvede olan bir takımda oynamak istediğini belirtiyor.
Forbes'in yapmış olduğu son araştırmaya göre piyasa değeri 338 milyon euro ile dünyanın en değerli 12'nci kulübü olan, Deloitte'un Para Ligi'ne 211 milyon euroluk yılık gelirle sekizinci sıradan giren, Serie-A'da 18 şampiyonluğu bulunan, Şampiyonlar Ligi'ni 3 kez kazanma başarısı gösteren bir kulübün önündeki zorlu yılları görerek, buna şimdiden tedbir almaya çalışması gerçekten bizim için önemli bir ders. Finansal büyüklük bakımından bizden fersah fersah önde bulunan bir takımın, gelecek yılları kazanmak adına, sahip olduğu en değerli oyuncularını elden çıkartma stratejisine yönelmesi, üzerinde düşünülmeyi gerektiriyor.
Bu bağlamda Galatasaray'ın Sneijder transferindeki ısrarcı yaklaşımını, kulübün sahip olduğu finansal durumu göz önüne getirildiğinde çok anlamlı bulmuyorum. Sneijder'in son yaptığı açıklamada, "her şey para değildir, henüz zamanım var. Aceleye getirmek istemiyorum" demesi de, bu transferin çok zor olacağını ortaya koyuyor. Belki, de bu transferin gerçekleşmemesi Galatasaray'ın ve Türk futbolunun hayrına olur.