İnsanlar neden part-time çalışsın?
Yazının başlığını okuyunca bıyık altından gülüp, elbette ki bakanın olduğu bir yerde bakana inanırız dediğinizi duyar gibiyim. Konu aslında çok uzun zamandır dillendirdiğimiz kısmi süreli, yani part-time çalışan işçilerin sorunlarıyla ilgili.
Gazetelerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, özellikle kadınların daha fazla iş yaşamında yer alması için 'kısmi süreli' işlerde çalışmalarının önünü açacak bir düzenleme peşinde olduğu haberleri yer aldı. Aslında bu düşünce bakanlığın uzun zamandır gerçekleştirmek istediği ve çalışma hayatında esneklik sağlayacak, ev hanımlarının, öğrencilerin, çalışırken çocuğuna da bakmak isteyen annelerin, evden çalışma isteyenlerin normal çalışma süresinden daha az bir çalışma süresi ile iş piyasasında istihdam edilmelerini getiren eylem planı ile ilgili bir konu.
Atıl işgücünün istihdam piyasasına kazandırılması açısından bakanlığın bu eylem planı çok doğru ve son derece yerinde bir düzenleme. Bir kişinin hem okuyup, hem de bütçesine katkı sağlamak üzere çalışmasında hiç bir yanlışlık yok. Hatta bu şekilde okuyan gençlerin vergi ve sigorta primi teşvikleri ile teşvik edilmesi bile lazım.
1 Ocak 2012 tarihinden itibaren 4857 sayılı Kanun'un 13 ve 14'üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışanların, eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlamaları zorunlu tutulmuştur. Yani, 10 gün part-time çalışan bir işçinin, kalan 20 günün genel sağlık sigortası primini cebinden ödemesi gerekiyor.
Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2012 tarihine kadar, part-time çalışan kişiler bir yılda 30 gün genel sağlık sigortası primi ödemeleri halinde sağlıktan yararlanabiliyorlardı. Ancak, hem çalışıp hem de okumak isteyenler veya aile bütçesine katkıda bulunmak isteyenler için kabus dolu günler başladı.
Yapılan bu düzenleme sadece kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışanları kapsıyor. Yani eksik gün nedenini puantaj kaydı olarak yapan bir kişi ayda 1 (bir) gün çalışınca eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlamayacak. Ancak eksik gün nedenini kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışma olarak yapan bir kişi eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlayacak. Bu da anlamakta zorlandığım bir konu.
Ancak sorun burada bitmiyor, yasa hükmüne göre eksik günlerini 30 güne tamamlama zorunluluğu olmasına rağmen SGK sistemi 30 gün üzerinden prim alıyor. Yani 15 gün part-time çalışan bir kişi için 15 günlük genel sağlık sigortası primi ödenmesi gerekirken, vatandaştan SGK 30 günlük prim alıyor, sebebi ise SGK sisteminin kısmi tahsilata izin vermemesi. Yani SGK diyor ki, ya hep ya hiç. 200-300 TL kazanan bir öğrenciden, 225 lira genel sağlık sigortası primi istenirse bu sistemdeki hatanın en önemli göstergesidir.
Ülkemizde öğrencilerin ve çocuğuna bakmak isteyen annelerin yada ev hanımlarının çoğunlukla tercih ettiği kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışma sisteminde, GSS primlerini 30 güne tamamlama zorunluluğu yürürlüğe girdikten sonra yaklaşık 150 bin kişi olan kısmi süreli (part-time) veya çağrı üzerine çalışan işçi sayısı Bugün 30 binin bile altına düşmüş durumda. Bu, yeni uygulama sonrasında bu kadar kişinin işten ayrılmış olması, insanların evlerine çekildikleri anlamına gelmiyor. Bunların büyük bir bölümü sigortasız ve kayıtdışı bir başka yerde çalışmaya devam ediyor. Sadece sigortasız işçi çalıştırmak istemeyen işyerlerinden ayrılmış, başka bir işyerinde kayıtdışı çalışmaya devam etmiştir.
SGK'nın, esnek çalışmayı teşvik edecek olan bakanlığın bu yeni istihdam stratejisini nasıl sabote edeceğini de merakla bekliyorum. SGK adeta diyor ki, bakanlık istediği gibi strateji yapsın, ben bir yolunu bulur sabote ederim.
Yazdık çizdik, sorunu ilettik ama maalesef kısmi süreli, yani part-time çalışan işçilerin bu önemli sorununu kimse görmedi, dikkate almadı. SGK'da yetkili makamlarda oturanlar bu sorunu çözmedi, çözemedi, ilgilenmedi.
Şimdi insana sormazlar mı, sizin part-time işçi sayısını beşte bire düşüren hatalı ve yanlış uygulamanız halen devam ederken insanlar neden part-time çalışsın?