İnsani gelişme yavaşladı
Sürekli kırılganlıklar insani gelişmeyi tehdit ediyor. Söz konusu kırılganlıklar, politikalar ve toplumsal normlarla sistematik bir biçimde giderilmezse, ilerleme ne adil ne de sürdürülebilir olacak. İşte bu konu, ‘İnsani İlerlemeyi Sürdürmek: Kırılganlıkları Azaltmak ve Dayanıklılık Oluşturmak’ başlıklı 2014 İnsani Gelişme Raporu’nun (İGR) temelini teşkil ediyor.
İGR’de yer alan İnsani Gelişme Endeksi’ne (İGE) göre, insani gelişme seviyeleri yükselmeye devam ediyor. Ancak insani gelişmenin büyüme hızı tüm bölgelerde yavaşlamış durumda ve ilerleme bölgeler arasında eşit dağılım göstermiyor.
2014 İnsani Gelişme Raporu, kalkınmada ilerleme kaydedebilmek ve bu ilerlemeyi güvence altına alabilmek için, temel sosyal hizmetlere evrensel düzeyde herkes için erişim sağlanması ve sosyal güvenlik ve tam istihdam alanlarında daha güçlü politikalar oluşturulması çağrısında bulunuyor.
Yoksullara, dışlananlara ve ötekileştirilenlere daha fazla kaynak ve hizmet sunulması gerektiğini savunan rapor, herkes için sosyal güvenlik sağlanması konusunda uluslararası fikir birliği sağlanması çağrısında bulunuyor.
Raporda aynı zamanda, gelişmekte olan ülkelerin işgücü piyasasında tarım sektöründen endüstri ve hizmet sektörlerine geçiş yapılmasını ve altyapı ve eğitim alanlarındaki yatırımların desteklenmesini de kapsayan kayıtlı istihdamın işgücünün daha büyük kısmını içine alacağı yapısal bir dönüşüm olması gerektiği vurgulanıyor. Küresel lansmanı 24 Temmuz’da yapılan 2014 İnsani Gelişme Raporu, BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve UNDP Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Gülay Barbarosoğlu’nun katılımıyla İstanbul’da tanıtıldı.
Raporda öne çıkan noktalar:
• İnsani Gelişme Endeksi (İGE) sıralamalarında, Norveç, Avustralya, İsviçre, Hollanda ve ABD başı çekiyor. Sierra Leone, Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Nijer listenin sonunda yer alıyor. İGE değerlerindeki en ciddi düşüşler; süregelen çatışmaların gelir seviyelerinde azalmaya neden olduğu Orta Afrika Cumhuriyeti, Libya ve Suriye’de yaşadı.
• Gelir bazlı yoksulluk ölçümlerine göre, 1.2 milyar insan günde 1.25 dolar ya da çok daha az bir parayla geçiniyor. Yolsulluk genel anlamda azalıyor olsa da, yaklaşık 800 milyon insan, herhangi bir zorluğun ortaya çıkması durumunda yoksulluğun pençesine düşme riski altında bulunuyor.
• Güney Asya, toplamda ülke nüfusunun yüzde 71’ini oluşturan 800 milyondan fazla yoksul ve 270 milyondan fazla neredeyse-yoksul vatandaşı ile en yoğun çok boyutlu yoksul nüfusa sahip bölge oldu. Güney Asya dünyadaki tüm yoksulların yüzde 56’sına ev sahipliği yapıyor.
• Gelir eşitsizliği artmaya devam ediyor ve eğitim eşitsizliği aynı seviyede seyrediyor. Latin Amerika ve Karayipler bölgesi gelir eşitsizliğinde küresel anlamda en yüksek düzeyi göstermeye devam ediyor. Eğitim eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkeler Güney Asya, Arap ve Sahra Altı Afrika ülkeleri oldu.
• Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi genel anlamda düşüş gösteriyor. Slovenya, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en az görüldüğü ülke iken, Yemen bu endekste en üst sırada yer alıyor.
Türkiye yüksek insani gelişme kategorisinde
Türkiye’nin 2013 İnsani Gelişme Endeksi (İGE) değeri 0.759 oldu. Bu değerle Türkiye, yüksek insani gelişme kategorisinde yer aldı ve 187 ülke ve bölge arasında 69. oldu. Türkiye 2012 İGE sıralamasında da 187 ülke ve bölge arasında 69. sıradaydı. Türkiye, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde 149 ülke arasında 69. sırada yer alıyor. Parlamentodaki kadın oranı sadece yüzde 14.2. Yetişkin kadınlar arasında en az orta öğrenim görmüş olanların oranı yüzde 39. Bu oran erkeklerde yüzde 60. Kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 29.4 iken, erkeklerin katılım oranı yüzde 70.8.