İnsan kaynakları bölümlerindeki hizmet kalitesi-1:

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

Güvenirlik

İnsan kaynakları bölümleri işletmeye hizmet veren hizmet birimleridir. Rollerini iyi oynayabilmesi, verdikleri hizmetin kaliteli olması için insan kaynakları bölümlerinde olması gereken bazı özellikleri bu yazı dizimizde dikkatinize sunacağım.

Bir Olay

Uluslar arası bir şirketin insan kaynakları bölümünde çalışıyordu. O akşamki derse geldiğinde kendisini sıkıntılı gördüm.”Hayır ola, neden canın sıkkın?” dedim. “Yine eleman çıkaracağız” dedi.Türkiye yine bir krizde idi. Kriz yine delip geçiyordu. Ama yöneticiler henüz geometri dersini kullanarak krize teğet geçmiyorlardı. Öğrencimi teselli ettim. “Olur böyle şeyler krizlerde.Üzülme”

dedim. Öğrencim, sıkıntısına açıklama getirme gereği duydu. “Üzüntüm , sadece eleman çıkarmaktan kaynaklanmıyor. İnsan kaynakları bölümü olarak güvenirliğimizi kaybediyoruz. Eleman çıkarıyor ve her seferinde bu son diyoruz. Ama yine çıkarıyoruz.” O zaman öğrencime hak verdim.

Güvenirlik

İnsan kaynakları bölümleri bir işletmede ırmağın iki yakasını da temsil ederler. Hem işverenin/yönetimin hem de çalışanın temsilcisidirler. Bu nedenle, her söyledikleri söz, her verdikleri söz önemlidir. Verilen sözün arkasında durmalı, güvenilir olmalıdır. İnsan kaynakları sözünün eri olmalıdır. Yoksa yukarıda sözü edildiği gibi güvenirliklerini kaybederler. Güvenirlik de kazanılması

zor, ama kaybedilmesi kolay bir niteliktir. İlişkilerde güven, asılı bir torbaya tane tane kum tanesi koymak gibidir. Torbayı doldurmak sabır işidir. Ama altta açılacak bir delikle tüm kumlar anında kaybedilebilir. İşte tutulamayan bir söz bu güven duygusunu yokeder. Verilen sözler tutulmalı, tutulamayacak sözler verilmemelidir.

Peki ama insanlar neden sözlerini tutmazlar?

Söz tutmamanın nedenleri

Verilen sözü tutamamanın nedenleri çeşitlidir. Bunlardan birisi,kişilik bozukluğudur. Böyle kişilerin sözlüğünde sözünün eri olmak gibi bir kavrama rastlanmaz. Ve insanlara söz verip sonra da tutmamaktan, işlerine geldiği gibi davranmaktan büyük bir zevk alırlar. Eylemlerine uygun sözü verdiklerine de kendilerini inadırabilirler. Özellikle kronik yalancılarda görülen bir durumdur.

Bu tür davranış biçimi bulaşıcıdır. Genelde de üst yönetimden bulaşır. Eğer söz tutmamak yukarıların hastalığı ise er geç insan kaynakları bölümleri de bu hastalığa tutulacaktır.

Söz tutmamanın bir diğer nedeni, yine toplumumuzda çok yaygın olan bir hastalığa, düşünmemeye dayanır. Kişiler sözün nereye gideceğini, nelere mal olacağını bilmeden , düşünmeden söz verirler. Sözü tutma zamanı geldiğinde verdikleri sözü tutmanın nelere mal olacağını görünce geri çark ederler. Bu kez, “Alçaklara kar yağıyor üşümedi mi/Sen bu işi sonunu düşünmedin mi?”

türküsü eşliğinde arpacı kumrusu gibi düşünürler.

“Köylü kurnazlığı” dediğimiz olgu da sözünün eri olmamanın bir nedeni olur. “Ben sözü vereyim, işimi göreyim. Sözü tutma zamanı gelince “dün dündür,bugün,  bugündür” diyerek işin içinden sıyrılırım” mantığı ile hareket ederler. Bu kişiler kendilerini köyün en akıllısı sanarlar. Bu tipler, muhatap oldukları kişinin balık hafızalarına güvenirler. Çoğu kez de haklı çıkabilirler.

Verdiği sözü tutmamakla birlikte affedilmesi en kolay durum şimdi söyleyeceğim gruptur. Bu gruptaki kişilerin hafızası, kalbleri kadar temizdir. Çünkü hafızalarında fazla bir şey yoktur. Çünkü kolayca unuturlar. Her şeyi unuttukları gibi, verdikleri sözü de unuturlar. Karşı taraf da verilen sözün tutulması için boşuna bekleyip durur. İnsan kaynakları bölümünde verilen sözün tutulmamasındaki nedenlerden birisi de yetkisinde olmayan bir biçimde söz vermektir. İşletmenin ana politikalarını bilmeden hovardaca verilen sözler sonunda ayağa dolaşır.

Sonuç

İnsan kaynakları bölümleri hizmet verirken iyi bir hizmette aranan niteliklere sahip olması gerekir. Bu niteliklerin başında da sözüne güvenilen bir hizmet birimi olmak vardır. İnsan kaynağı yönetiminde verilen sözler tutulmalı, tutulamayacak sözler verilmemelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019