İnsan kaynakları bölümlerindeki hizmet kalite-4
İnsan olmayan insan kaynakçısı
Otobüsteki adam yanındaki arkadaşına şirketlerinin insan kaynakçısını şikayet ediyordu. "İnanılmaz bir kadın. Bilimkurgu filmlerindeki yaratıklar gibi. Kessen kanı akmaz vallahi. Ya da akar da
yeşil akar. Derdini anlatıyorsun. Ama seni anlamadığına, olayı senin açından görmediğine eminsin. İnsani bir duygusu var mı merak ediyorum.
Duygu dünyasına erişemiyorsun. Yüzünde o anlamsız, duygusuz, plastik bir gülümseme. Bizimle aynı şeyleri hissetmesini bekleyemeyiz. Ama en azından bizi anladığını söyleyebilir."
Yukarıda anlatılan kişilik, "insan kaynakçısının nasıl olmaması" konusunda bir örnek olarak verilebilir. Halbuki insan kaynağı bölümü hizmet verirken empati sözcüğünü gözden ırak tutmaması
gerekir.
Bundan önceki yazılarımda üç boyuttan söz etmiştim. Güvenilir olmak, güven vermek ve somut faktörler. İnsan kaynağı bölümünde hizmet kalitesi yazı serisinde bu hafta empati boyutuna
değineceğim.
Kaynağınız insansa
İnsan kaynağı bölümlerinin ana malzemesi insandır. Hizmet edilen de insandır. Bu malzeme ile uğraşan insan kaynakçısının da önce insan olması, insanlığını unutmaması gerekir. Profesyonel
olmalıdır, ama insani duygulardan arınmamalıdır. İnsana, insanca yanaşmalıdır. İnsan olmanın önemli özelliklerinden birisi karşı tarafı anlayabilmek, kendini karşıdaki kişinin yerine koyabilmektir.
Buna empati diyoruz. Aşağıda örnek olarak üç nokta alınmıştır. Ancak insan kaynağı yönetiminin her uygulamasında empati devrede olmalıdır.
İşe almada insan
Ne kadar profesyonel olursa olsun, iş başvurusu yapan insan işverenin kapısına gergin gelir. İş arayan kişi sinirlidir. Bu bir yarıştır. Kendini beğendirme yarışı. Bu yarışın sonunda kişi başarılı
olursa evine götüreceği ekmeğin kaynağını bulmuş demektir. İnsan kaynakçısı, bu kişinin telaşını ve heyecanını anlamalıdır. Kendisini iş başvurusu yapan bu kişinin yerine koymalıdır. Eğer bunu yapmayı beceremiyorsa kendisinin iş başvurusu yaptığı günü hatırlamalıdır.
İşten çıkarmada insan
Bir kişiyi işten çıkarmak zor işir. Ama işin gereği olarak bunu yaparsınız. Örneğin, şirkette işler kötüye gidiyordur, eleman azaltmak gerekmektedir; kişiyi işten çıkarırsınız. Ya da kişinin performansı
beklentileri karşılamamaktadır; kişiyi işten çıkarırsınız. Kişiyi işten çıkarmanın bir sürü nedeni olabilir. Neden ne olursa olsun, işini kaybetmek kişi için daha zordur. İnsan kaynakçısının bunun bilincinde olması gerekir. Kendini kişinin yerine koyup bu travmayı biraz olsun hafifletebilmek için elinden geleni yapması gerekir. Günün birinde aynı şeyin kendisinin de başına gelebileceğini
unutmayarak davranmalıdır.
Ücret yönetiminde insan
İnsan neden çalışır? Evet işte aldığı bir zevk vardır. Kendini aşmak ister, kendini göstermek ister. Bu nedenle iş bir fırsattır. Ama bir de yaşamın acı gerçeği vardır. Kişi ekonomik ihtiyaçlarını
karşılamak için bir paraya ihtiyacı vardır. İşveren kişiye emeği karşılığı bir paket sunar. Bu paketin içinde kişinin bulunduğu pozisyona bağlı olarak maaşın yanında sağlık sigortasına, arabaya değişik kalemler olabilir. Ve insanoğlu bu kendisine sunulan paketin mümkün olduğunca şişkin olmasını bekler. İnsan kaynakçısı bunu anlayabilmelidir. Bazen karşıdaki kişinin açgözlüğe giren isteklerini de olgunlukla karşılayabilmelidir. İlle de kişinin her istediği karşılanacak diye bir şart yoktur. Ancak karşıdaki kişinin bu isteğini insan kaynakçısı kendini onun yerine koyarak hoşgörebilir. Sanki kişi kendisinin özel hazinesine göz dikmiş gibi davranmasına gerek yoktur.
İşveren de insan
İnsan kaynağı bölümleri hem çalışana hem de işverene hizmet veren bir birimdir. Yukarıda, çalışana anlayışlı olması, kendisini onun yerine koyması açısından üç durumu örnek alarak açıkladım.
İnsan kaynakçısı, sadece çalışanı değil, kendisini işverenin yerine de koyarak olayları değerlendirmesini bilmelidir.
Sonuç
Adı üstünde, insan kaynakları. İnsan kaynakları bölümleri kendisinden beklenen hizmet kalitesini yakalayabilmek için hizmet ettiklerinin insan olduğunu unutmamalıdır. İnsanoğlu, karşı taraftan anlayış ve insanlık bekler. Onların bu beklentilerini boşa çıkarmamalı ve empati ile yanaşmalıdır.