İnsan kaynakları bölümleri insan sıcaklığından yoksun olmamalı

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

 

 

Mayonezi yumurtadan yapabilen şef

Fransız Genel Müdür ile, işe girdikten sonraki ilk görüşmemi yapıyordum. “Dr. Tandoğan, ilk önceliğiniz bize iyi bir şef bulmak olacak” demişti . Şeflik bankada bir unvandı, ama bankada bir sürü fonksiyon vardı. Acaba hangi fonksiyon için şef aranıyordu? “Nasıl bir şef istiyorsunuz?” diye merakla sormuştum. Genel müdür de gülerek cevap vermişti “Mayonez yapmasını bilen bir şef”. Bu tanım, kafamdaki hiç bir fonksiyona uymamıştı. Genel Müdür açıklama gereği duydu. “

Eski şef, çok beceriksiz bir kişiydi. Bardağı taşıran son damla bizim evdeki bir davette oldu. Bizim hanım “Mayonez gerekli” demiş. Şef bakkala gidip mayonez almaya kalkmış. İyi bir şef mayonezi kendi yapar; mayonez gerekli ise, yumurta alır”

O zaman anladım hangi fonksiyona şef aradığımızı.
Şef aşçı arıyorduk. Bankaya eleman arama menümüz çeşitlemişti. Bir tarafta kambiyocu şef ararken, diğer taraftan da yumurtadan mayonez yapmasını bilen şef arayacaktık.

Dışardan hizmet alma

Eskiden bir çok işyerinde çalışanlar için yemek pişerdi. İşyerlerinin kadrolarında aşçılar, aşçı yamakları ve garsonlar vardı. Sonra dışardan hizmet alma devri geldi. Önce yemek firmaları gelip işyerlerinin binalarında yemek pişirmeye başladılar. Daha sonra işverenler “parasını verelim, istedikleri yerde yesinler” dediler; yemek fişi uygulamaları çıktı.

Dışardan hizmet alma (outsourcing), işletmelerin esas işlerine (core business) odaklanmasının bir sonucudur. Örneğin, bankacılık konusunda bir şef ararken, bir de yumurtadan mayonez yapmasını bilen bir aşçı şef aramak bir insan kaynakçısı için gereksiz kafa karışıklığı idi. Maliyetleri aşağı çekmek için de dışardan hizmet satın alma cazip bir seçenek oldu. Dışardan hizmet alma işi, yemek hizmetini almakla bitmedi. Şimdi işletmelerde bir çok hizmet dışarıdan alınıyor.

İnsan kaynakları yönetiminde dış kaynak

Dışardan hizmet almak eğilimi, insan kaynakları yönetimi fonksiyonlarına da bulaştı. Örneğin, eskiden bankaların eğitim bölümlerinin kadrolu eğitmenleri vardı. Şimdi eğitimlerin büyük bölümü veya hepsi dışarıdan alınıyor. Maaş bordrolama işini başka firmalar yapmaya başladı. İnsan kaynağı yönetiminin belki en önemli işi olan eleman almada da danışmanlık firmalarından destek alınıyor. Örneğin, danışmanlık firması sizin yerinize ilan verip, ön seçmeleri de yapıp aday adaylarınızı size sunuyor.

The New York Times gazetesinde bu konuyla ilgili ilginç bir makale vardı. (When the H.R. Office Leaves the Building, by Phyllis Korkki, December 1, 2012) . Dışardan hizmet alma işinde öncülük eden Amerikan şirketleri, bu konuda biraz daha ileri gitmişler. Bazı Amerikan şirketleri, insan kaynakları yönetimini tümüyle başka firmalara veriyorlarmış.

Söz konusu makalede, bu tür uygulamaların getirdiği olumsuzluklar dile getiriliyor. Örneğin, insan kaynakları bölümünün olmadığı, bu fonksiyonun tümüyle dışarıya verildiği bir şirket düşünün.

Diyelim ki, çalışanın sağlık sigortası ile ilgili bir sorunu oldu veya kariyeri konusunda bir konuyu danışacak . Böyle bir firmada kendisine hizmet verecek kimse yok. Bu durumda kişi, insan

kaynakları hizmeti veren firmanın çağrı merkezini arayacaktır. Kendisine, önündeki menüden hazır reçete okuyan bir “müşteri ilişkileri papağanı” cevap verecektir. Düşünün, nasıl tatsız bir durum...

Sonuç

İnsan kaynakları fonksiyonu, adı üstünde, insanla uğraşan bir fonksiyondur. Bu fonksiyonu uzaktan, insan sıcaklığından uzak yönetmek doğru olmaz. Ama bugün işletmenin içinde bulunup da, insan sıcaklığından uzak insan kaynakları bölümleri de olabiliyor. Bazen kendilerini teknolojinin ve övündükleri sistemlerinin arkasına saklayabiliyorlar. Nasıl iyi bir aşçı, mayonez için yumurtadan uzak kalmıyorsa, iyi insan kaynakçısı da insandan uzak kalmamalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019