İnşaatta gidişat umut vermiyor; ne ruhsatta artış var, ne konut satışınd

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Ekonomide canlanma olup olmadığının öncü göstergelerinin başında kapasite kullanımı ve sanayi üretimine ilişkin veriler geliyor. Bir başka öncü gösterge de inşaat sektörünün durumu. Belediyeler tarafından verilen inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin seyri, inşaat sektöründeki gidişata ilişkin çok önemli bir gösterge niteliğinde. Konut satışları da bir başka önemli gösterge. İşte inşaat sektörüyle ilgili yılın ilk çeyreğine ilişkin bu göstergeler, sektördeki gidişatın pek de umut verici olmadığını gösteriyor.

İnşaat sektörü, GSYH içinde geçen yıl en yüksek oranda kan kaybeden sektör konumunda. İlk çeyrekte ortaya çıkan tablo da toplam GSYH'de bu yıl ortaya çıkacak toparlanmanın inşaat sektörüne pek uğramayacağı izlenimi uyandırıyor. Tabii ki, kalan dönemde bu tablo olumlu yönde bir değişikliğe uğramazsa…

Belediyeler tarafından verilen inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinde ilk çeyrekler itibariyle son yılların en olumsuz dönemi yaşanıyor. Bu yıl ilk çeyrekte verilen inşaat ruhsatlarının sayısı geçen yılın yüzde 16.5 altında kaldı. Bu ruhsatlar kapsamında inşa edilecek binalardaki daire sayısındaki azalma ise yüzde 1 oldu. Ruhsat sayısı yüzde 16.5 azalırken, daire sayısının yüzde 1 azalması hem ruhsat kapsamında daha çok konut inşaatı yapılacağını, hem de her bir inşaatta daha çok daire bulunacağını gösteriyor.

Biten inşaatların durumu

Yeni başlanacak inşaatlara ilişkin ruhsatlarda ilk çeyrekte geçen yıla göre yüzde 16.5 azalma olurken, bitmiş ve kullanıma hazır yapılara ilişkin izin belgelerindeki azalma yüzde 46.1'e ulaştı. Bu, yapı kullanma izin belgelerinde şimdiye kadar pek görülmedik bir azalmaya işaret ediyor.

Yapı kullanma izin belgeleri kapsamındaki daire sayısında da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33.9 oranında azalma oldu.

Konut satışı da geriledi

Türkiye İstatistik Kurumu'nun Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile işbirliği yaparak oluşturduğu konut satış istatistikleri de ilk çeyrekteki satışın önceki yılların altında kaldığını gösteriyor. TAKBİS (Tapu Kadastro Bilgi Sistemi) kapsamında bulunmadığı için Kocaeli hariç tüm il ve merkez ilçeleri kapsayan konut satış istatistiklerine göre, bu yıl ilk çeyrekte 86 bin konutun satışı gerçekleşti. Geçen yıl aynı dönemde 109 bin, 2008 yılının aynı döneminde ise 112 bin konut satılmıştı.

Çeyrekler itibariyle konut satışı geniş bir aralıkta söylersek genellikle 90 bin ile 120 bin arasında seyrediyor. Ancak, geçen yılın ikinci yarısındaki satış, 195 bin ile genel eğilimin çok üstüne çıkmıştı.

Konut satışında Türkiye 26 bölgeye ayrılıyor. Bu bölgeler itibariyle ilk çeyrekte en çok ve en az konut satılan bölgeler ve satış sayıları şöyle:

En çok konut satılan beş bölge: "İstanbul 18 bin 994, Ankara 16 bin 348, Antalya, Isparta ve Burdur bölgesi 5 bin 583, Bursa, Eskişehir ve Bilecik bölgesi 5 bin 425, İzmir 5 bin 38."

En az konut satılan beş bölge: "Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt 516, Erzurum, Erzincan ve Bayburt 431, Zonguldak, Karabük ve Bartın 401, Van, Muş, Bitlis ve Hakkari 310, Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan 201."

İnşaat sekiz çeyrektir küçülüyor

İnşaat sektöründe ruhsatlar, yapı kullanma izin belgeleri ve konut satışlarıyla kendini gösteren sıkıntı, doğal olarak GSYH'ye de yansıyor. İnşaat sektörü, 2008'in birinci çeyreğinden geçen yılın son çeyreğine kadar tam sekiz çeyrektir küçülüyor. GSYH içinde 2007 yılında yüzde 6.5 payı bulunan sektör, 2009 yılına gelindiğinde GSYH'den ancak yüzde 5.2 pay alabilir durumdaydı.

İnşaat sektörü 2008 yılında yüzde 8.1, geçen yıl ise yüzde 16.3 küçüldü. Geçen yılki bu oran, GSYH'yi oluşturan sektörler arasında en yüksek oranlı daralmaya işaret ediyor.

İnşaat sektörü, çeyrekler itibariyle 2008 yılında yüzde 3.1, yüzde 5, yüzde 9.6 ve yüzde 14.1 küçüldü. 2009 yılında ise yine çeyrekler itibariyle yüzde 18.6, yüzde 21.1, yüzde 18.3 ve yüzde 6.6'lık küçülmeler görüldü.

Son beş yılın en kötüsü

İnşaat sektöründe sabit fiyatlarla yaratılan katma değer, son beş yılın en düşük düzeyinde bulunuyor. İnşaatın katma değeri 2004 yılında 4.8 milyar liraydı. 2005 yılında 5.3, 2006 yılında 6.2, 2007 yılında ise 6.6 milyar liralık katma değere ulaşıldı. Zaten 2007'deki 6.6 milyar lira rekor düzeye işaret ediyordu.

Sonrasında iniş başladı ve 2008 yılındaki büyüklük 6 milyara, geçen yılki büyüklük ise 5.1 milyara indi. Bir başka ifadeyle, geçen yılki 5.1 milyar lira, 2004 yılından sonraki dönemin en küçük inşaat sektörü katma değeri olarak kayıtlara geçti.

Sorunu aşmak kolay değil

Tuhaf bir durumla karşı karşıyayız aslında. Türkiye'de halen negatif faiz var; ama tasarruflar artıyor. Çünkü yarına dönük güvensizlik, insanları para harcamaya değil, "ne olur ne olmaz" düşüncesiyle reel olarak kayba uğrasalar da tasarrufta bulunmaya yönlendiriyor.

Reel faiz negatif seyrederken, gayrimenkul fiyatları, özellikle de konut fiyatları, bir yanda durgunluğun ve gelecek belirsizliğinden doğan talep eksikliğinin etkisiyle, bir yandan da arz fazlasının etkisiyle görece en düşük düzeylerde seyrediyor. Ama bu bile konut satışlarını tetikleyemiyor. Tablonun nasıl tersine çevrilebileceği, inşaat başta olmak üzere tüm sektörlerin nasıl canlanacağı ise belli de, bunun nasıl gerçekleştirilebileceğini ya da ne zaman gerçekleştirilebileceğini kimse bilemiyor. Ne zaman ki ekonomiye güven duyulacak, gelecek ve kriz kaygısından arınılacak, işte o zaman işler yoluna girmeye başlayacak. O da hala biraz uzak görünüyor, değil mi…

İnşaat sektöründe işler iyi gitmiyor

İnşaat

Yapı Kullanma

 Ruhsatları

İzin Belgeleri

Belge Sayısı

Daire Sayısı

Belge Sayısı

Daire Sayısı

2010

22.897

134.269

13.632

74.084

2009

27.434

135.571

25.309

112.163

2008

21.494

121.403

18.600

91.463

2007

22.295

112.355

13.977

62.519

2006

21.749

115.627

12.180

46.309

Değişim (%)

 

 

 

 

2010

-16,5

-1,0

-46,1

-33,9

2009

27,6

11,7

36,1

22,6

2008

-3,6

8,1

33,1

46,3

2007

2,5

-2,8

14,8

35,0

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar