İnşaatlarda iş güvenliğine “ILO ayarı”
1988 yılında 75. Uluslararası Çalışma Konferansı'nda kabul edilen ve 11 Ocak 1991 tarihinden yürürlüğe giren 167 sayılı ILO sözleşmesi, şimdiye kadar 25 ülke tarafından imzalanmıştır.
İnşaat işlerinde uluslararası asgari standart getirmeyi amaçlayan sözleşme, ölümlü iş kazalarının yüksek olduğu inşaat sektöründe önleyici tedbirlerin alınmasına ilişkin hükümler içermektedir.
Türkiye özellikle inşaat ve maden alanında yaşanan iş kazalarının kamuoyundaki yarattığı etkiler dikkate alınarak Türkiye’nin bir süredir beklettiği İLO sözleşmeleri yeniden gündeme gelmiş ve TBMM’de kabul edilerek resmi gazetede yayınlanmıştır.
***
İnşaatta iş güvenliği
Bu sözleşmeye göre;
- İşyerinde güvenliğin esas alındığı bu sözleşmeye göre; tüm işyerlerinde güvenliği sağlayacak ve iş sağlığı ve güvenliğine zarar verebilecek riskleri ortadan kaldıracak tüm önlemlerin alınması gerekmektedir.
- İşyerlerinde giriş ve çıkış yolları sağlanır, bakımları yapılır ve mümkün olması halinde işaretlenir. İnşaat alanı çevresinde bulunan kişilerin oluşacak herhangi bir riskten korumak amacıyla tedbirler alınır.
- İşverenler veya çalışanlar, bir inşaat alanında, aynı anda faaliyet üstlendiğinde, belirtilen güvenlik ve sağlık önlemlerinin uygulanmasında, ulusal mevzuatla belirlenebileceği şekilde işbirliği yapmakla sorumludur.
- İnşaat projesinin tasarlanmasından veya planlamasından sorumlu kişiler, yasalara ve uygulamalara uygun olarak, işçilerin güvenlik ve sağlıklarını göz önünde bulundurur.
- Ulusal mevzuat, işçilerin bütün işyerlerinde ve malzeme ve çalışma metotları üzerindeki hâkimiyetleri ölçüsünde, iş güvenliğine katkıda bulunma ve kabul edilen çalışma usulleri üzerinde, güvenlik ve sağlığı etkilediği ölçüde, görüşlerini açıklama hak ve yükümlülüğüne sahip olmalarını sağlar.
- İşçinin iş sağlığı ve güvenliği için yakın ve ciddi bir tehlikenin olduğunu düşündüğünde, bu tehlikeden sakınma hakkını ve bu durumu amirine derhal bildirmelidir.
- İşveren, işçilerin güvenliğine yönelik olası bir tehlike halinde, faaliyeti durdurma ve duruma göre, işçileri tahliye etmek için derhal tedbir alır.
- Sözleşmenin tüm hükümlerinin uygulanmasında veya belirli hükümlerin uygulanmasında, belirli ekonomik faaliyetlerini ve işletmeleri, bazı özel sorunlarla karşılaşılması halinde; en fazla temsil yetkisinde sahip işçi ve işveren örgütlerine danışması şartıyla muaf olunabilmektedir.
Yine aynı şekilde sözleşme hükümlerine yürürlüğe koymak için alınacak önlemlerde, en fazla temsil yetkisine sahip işçi ve işveren örgütlerine danışılması ön görülmüştür.
***
Asıl işverenler de sorumlu!
Asıl işveren ve inşaat alanındaki faaliyetlerin tamamının fiili kontrolü veya ana sorumluluğunu taşıyan diğer bir kişi veya kuruluş, güvenlik ve sağlıkla ilgili belirlenen önlemlerin eşgüdümünden ve bu tür önlemlerin ulusal mevzuatta, mümkün olduğunca, uyumlu olmasının sağlanmasından sorumludur.
Asıl işveren veya fiili kontörlü veya ana sorumluluğu taşıyan kişi veya kuruluş, inşaat alanında hazır bulunmadığı durumlarda, bahsi geçen önlemlerin eş güdümünü ve uygulamasını sağlamak için kendi adına, mahallinden yetkili ve gerekli donanıma sahip uzman kişi veya kuruluşu, ulusal mevzuatla uyumlu olduğu ölçüde belirler.
Her işvereni belirtilen önlemlerin yetkisi altındaki işçilere uygulanmasından sorumludur.