İnşaatlar ve yıkama ilişkisi
O otomotiv to yıkama fiyatlarını takip ediyor musunuz hiç? Otomobili olan ve azıcık temizlikten hoşlanan bir sürücü olarak ben merakla izliyorum yükselişi.
200,300,500,1000 TL rakamlar, 300-500 TL otopark ücretleri. Türkiye’de İngiliz pounduyla yaşıyormuş gibi hisseden bir tek ben olamam. Oturduğum semt Üsküdar’ın kentsel dönüşümle Kadıköy’e benzemesinden hep korkardım, korktuğum başıma geldi.
Etrafımdaki 4 apartman da yıkıldı, yenileriyle daha güvenli hale gelecekler. Bu kısım benlik değil. Olay şu; dikkatsiz, umursamazca yapılan inşaatlar yüzünden her gün sokakta bir arabaya çarpan devasa kamyonlar, çimento araçları, vinçler, arabaların üstüne adeta kum fırtınası gibi yağan tozlar...
Yıka gel yine kirlensin, sokaklar zaten leş gibi. Yağmursuz günlerde Mısır’da çölde yürüyormuş gibiyiz. Ne denetim var, ne sorumlu, ne sokağı yıkayan... Bizim arabalar oldu Safari aracı. Yok mudur bunun bir insani çözümü? Yediğimiz yuttuğumuz inşaat tozu, üstüne kirlenen arabalar, üstüne bu yıkamalar… Bu sorunu bir tek ben yaşıyor olamam.
Bir not Netflix’te Drive to Survive’ın yeni sezonu fena başlamış. Netflix Türkiye ekibi de bu keyfe katkı sağlayacak şık bir jest yapmış bizlere teşekkürler. Öte yandan yarın artık gelenekselleşen Cenevre Otomobil Fuarı’nı yerinde takip etmek üzere İsviçre’ye gidiyoruz. Özellikle Renault 5’i yakında görmek için sabırsızlanıyorum. Gerçi internete görselleri sızdı ama yakından görmek ayrı bir keyif. Fuar notlarımız haftaya yine bu köşede olacak.