İnşaat ve taşımacılık gaza basıyor

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Geçtiğimiz hafta "ağır ağır düzeliyor mu?" başlıklı bir yazı yazmıştım. İçeriğinde özetle ağır ticari araç segmentindeki düzelmenin ekonomide topyekun bir düzelme trendine girildiğini gösterdiği yer alıyordu. Tabii bu aralar herkesin yaptığı gibi ben de bu düzelme hakkındaki tedbiri elden bırakmamıştım.

Bu hafta içinde Ağır Ticari Araçlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Özbayır'dan yazılı bir açıklama geldi. Verilen rakamlar düzelme sinyallerini güçlendiren nitelikteydi.

Önce Özbayır'ın açıklamasındaki satırbaşlarına yer verelim sonra da yorumumuz yapalım.

"2010 yılının ilk yarısında 6 ton ve üzeri kamyon pazarındaki 10 bin adetlik satış geçen yıla göre yüzde 41'lik bir artışı ifade ediyor.

"Ağır ticari araç satışlarında en fazla büyüme yüzde 108 ile ağır inşaat kamyonlarında görülürken bunu yüzde 90'la çekici segmenti takip etti.

"Uzun yol nakliye araçlarındaki artış yüzde 25 oldu

"Çekici pazarına paralel treyler pazarı da yüzde 60 büyüdü.

"Yılın ilk yarısındaki rakamların kriz öncesindeki 2008 yılı ile karşılaştırıldığında halen iki yıl öncesinin yüzde 30 altında olduğu görülüyor.

Bu rakamlar çok büyük önem taşıyor. Zira, taşımacılık sektörü krizleri ve çıkış noktalarını çok daha erken farkedebiliyor.

Sektördeki tüm yetkililer, yaşanan krizlerin aylar öncesinden takip edebildiklerini bunun da yolunun taşımacılık sektörü verilerine bakmaktan geçtiğini ifade ediyor. Zira, bugüne kadar yaşadığımız tüm krizlerin beş-altı ay öncesinde ağır ticari araç satışlarında önemli gerilemeler tespit edilmişti.

Ağır ticari araçlar pazarını deprem uyarı sistemi gibi algılamak mümkün. Depremi önceden bildiği varsayılan kuş-böcek familyası gibi kamyonlar da ufuktaki fırtınayı haber veren bir barometre gibi algılanabilir.

Bu satışların gelecek öngörüleri açısında önem taşımasının nedeni ise ürünlerin cinsinden kaynaklanıyor. Ağır ticari araç sınıfında alım yapan müşterilerin deyim yerindeyse tam anlamıyla profesyonel-kurumsal olmalarından kaynaklanıyor.

Söz konusu alımlar binek otomobil ya da hafif ticari araçlardakinden tamamen farklı olarak iş-ihtiyaç varsa gerçekleştiriliyor.

Örneğin bir inşaat kamyonu sadece ve sadece belirli bir oranda kullanılabilecek ve ödenen parayı çıkartabilecekse satın alınan bir meta. Aynı şekilde çekiciler de yine eğer taşınacak bir yük varsa para yatırılan araçlar.

Bir diğer önemli unsur da bu alanda alım yapan müşterilerin büyük çoğunluğunun hatta tamamının bir tüzel kişilik olması. Kamyon alımında sahip kullanıcı denilen, kendi kamyonu ile taşıma yapan şoförler, bu döngünün bir çember dışında yer alıyor. Çünkü, sahip kullanıcıların kamyonlarını yenilemeleri ancak ve ancak ekonominin tam anlamıyla yerine oturmasıyla mümkün olabiliyor.

Sahip oldukları araçların yenilenme maliyetlerinin 100 bin lira düzeyinde olması farklı finansman araçları ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Kredi faizleri, gelirin sürekliliği gibi etmenler sahip kullanıcıların karar verme sürecindeki en önemli konular.

İş tüzel tarafa geldiğinde ise biraz daha kolaylaşıyor. Finansman araçları tüzel kişilikler nezdinde önem taşısa da bu müşteri grubunda araç ihtiyacı genelde alınan ihalelerden sonra ya da başlanılan yeni yatırımların öncesinde oluşuyor.

Dolayısıyla ağır taşıtlardaki tüzel kişiler tarafında yapılan alımların artmasını, makro ekonomideki gelişmeler açısından olumlu sinyaller olarak görmek mümkün. Her ne kadar geçen yılın baz etkisi olsa da bu alımların süreklilik kazanması ekonominin dipten çıkışının stabilite kazandığı yönünde yorumlanabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018