İnşaat sanayinin marka değerinin farkında mıyız?

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

İstihdamdaki sıkıntı dünyayı kavururken, tüm ekonomistlerin istihdamın ilacı olarak kabul ettikleri inşaat sektörünün duyaenleriyle sohbet etme fırsatı buldum hafta boyunca.

Şarık Tara, Gönül Talu, Ayhan Yavrucu, Oktay Yavuz, Süleyman Varlıbaş, Cahit Karakullukçu, Alp Özsan ve Zeynel Abidin Erdoğan'ın,  istihdamı bir sosyal sorumluluk görevi olarak gördüklerine şahit oldum.

* * *

İTÜ, ODTÜ gibi önemli teknik okullardan mezun oldu onlar.

On yıllarca çalışıp yüzlerce proje ürettiler. Ülkemizde imar hamlesinin başrolünde oynadılar. Biz ise hiç anlamadık onları. Hatta 'müteahhit' kelimesine farklı anlamlar yükledik.

* * *

Sektörün duayenlerinden Şarık Tara 80 yaşını kutlamaya hazırlanırken, "Türkiye'nin en büyük sorunu mesleksizlik, bu benim en büyük üzüntüm" diyebiliyor.

Sadece konuşmakla kalmıyor, çözüm de üretmeye çalışıyor Tara ve "Her yıl meslek sahibi 3 bin genci Türk ekonomisine kazandırmak için Enka okullarının sayısını artıracağız" diyor.

* * *

Cezayir'de yaptığı başarılı çalışmalar sayesinde Çin devlet şirketlerinin dahi peşinden koşup ortaklık yapmak istediği Özgün İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Karakullukçu anlatıyor:

"Milyar dolarlık projelere imza atıyoruz. Daha büyük işlere de teklifler alıyoruz. Her anlaşmada Türkiye'den götüreceğim işçileri düşünmek, gücümüze güç katıyor. Daha çok çalışmamıza vesile oluyor"

Koray İnşaat Ceo'su Zeynel Abidin Erdoğan da istihdama vurgu yapanlardan. Erdoğan, "Mesela Ürdün'deki çalışmalarımız; Kings Academy'i yaptık ve bütün dikkatleri üzerimize çektik. Şu anda sürekli davet alıyoruz. Hatta geçtiğimiz hafta 90 milyon dolarlık yeni bir iş aldık. Bu başarıda Türk işçilerinin payı büyüktür. Daha çok iş alıp istihdamdaki sıkıntının giderilmesinde üzerimize düşeni yapmak istiyoruz" dedi.

Kısacası,  ziyaret ettiğim inşaat sanayicilerimizin tamamı aynı düşüncedeler.

Türk inşaat sanayii marka olmuştur. Onlar artık sadece kendilerine ait değildir. Aynı zamanda birer milli servettirler.

Onlarca yılın emeği bu markalara sahip çıkılmalıdır.

Fırtınalı havalarda zarar görmelerine izin verilmemelidir.

O markaları bu güne getirenlerin kimi artık hayatlarını yitirmişlerdir.

Sezai Türkeş'ler , Fevzi akkaya'lar, Atila Şenol'lar, Kadir Sever'ler, Ahmet Nihat Özsan'lar, Mebus Ergüvenç'ler, Ali Rıza Çarmıklı'lar, Ayhan Şahenk'ler, Üzeyir Garih'ler, Levent Güray'lar ve daha nice önemli insan markaları uğruna ömür harcadılar.

Şimdi onların bıraktıkları yerden profesyoneller ya da  ikinci üçüncü kuşak devam ediyor.

Daha önceki başarılar bu markalara referans oluyor.

Onları gerektiği zaman eleştirelim ama kolayca harcamayalım.

O markalar sadece inşaat sanayicilerinin değil, aynı zamanda bizim de markamızdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Refleks (2) 27 Ağustos 2024
Refleks 26 Ağustos 2024
“Durduk yere” mi oldu? 21 Ağustos 2024