İnşaat ilanlarının çokluğu korkutmaya başladı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Gazetelerde boy boy ilanlar, reklamlar. Aynı durum televizyonlar için de geçerli. Sanki dünya yeniden yaratılıyor, dünyada hiç olmayan, örneği bulunmayan inşaatlar yapılıyor. Sanki “Amerika yeniden keşfediliyor”. Kimsenin daha yaşanılır inşaatlar yapılmasına itiraz edeceği yok da, bu inşaatlar ne pahasına yapılıyor. Ormanlar mı katlediliyor örneğin, kimse bakmıyor. Gerçi “üç-beş” ağacı umursayan mı kaldı ki! Binlerce yıllık tarihi eserler bile “çanak-çömlek” olduktan sonra, rant uğruna feda edilmeyecek ne var ki!

İnşaat konusunun birkaç boyutu var. Birincisi; bu inşaatlar bir yandan çok şey götürüyor. Şimdiden pişman olmaya başladık, toplumda bu pişmanlığın yaşanacağını zaten ta baştan beri görenler zaten vardı. O zaman görmeyenler de şimdi görür oldu, ama iş işten geçiyor. Daha da kötüsü, bu inşaat furyasını gözü kapalı destekleyenler de yok değil. Kentlerin nefes alınacak yerleri yok edilerek sürdürülüyor bu yapılaşma.

İkinci sorunumuz ekonomik… Hep vurguladık; eskiden inşaatta “yap-sat”çılık söz konusuydu. Şimdi ise yöntem değişti, “sat-yap” başladı. 

Eskiden, yapılanın satılamama riski vardı. Bu durumda inşaatı yapan müteahhit zor durumda kalırdı, kabul. Ama şimdi, satılanı yapamama riski var. Yani mevcut durumda müteahhit bir şekilde sıyrıldı mı işin içinden, geriye binlerce, olmayan evlerin sahibi mağdur kalacak demektir. 
Maketten ev almamak gerekir, ama ilanlar da öylesine cazip ki! Yepyeni bir dünya kuruluyor sanki oralarda, her şeyiyle müthiş evler yapılıyor adeta. Gerçekten öyle midir ya da bir kısmı mı öyledir, bilemeyiz. Ama temel sorun, ödemesinin bir kısmı yapılan inşaatların tamamlanamamasıdır. Bu durum, ev sahibi olmak isteyen binlerce insanın mağdur duruma düşmesi demektir.

Hükümet de riskin farkında

İnşaat sektöründeki bu çılgın arz artışı, çok doğaldır ki hükümetin de dikkatini çekmiş durumda. Yarın yürürlüğe girecek tüketici haklarının korunması hakkındaki kanundaki yeni düzenlemelerde inşaatla ilgili hükümlere de yer veriliyor. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın yaptığı açıklamaya göre, inşaat ruhsatı almamış hiçbir firma maketten konut satışı yapamayacak. Ayrıca, konut devir teslim tarihine kadar tüketici yüzde 2 tazminat ödemek koşuluyla sözleşmeden vazgeçme hakkına sahip olacak. 

Ruhsat almamış olanlara maketten satış yapma yasağı getirilmesi, bu şekilde satış yapanlar bulunduğu gerçeğini de ortaya çıkardı. Daha da vahimi, henüz ortada yapılacağı söylenen inşaatın “i”si bile yokken maketi beğenip konut alabilenler olduğunu da gösterdi. 

Örnek daire görüp konut almak bile çok çok riskliyken, insanımızın “Bu şirket güçlü, bir şey olmaz” diyerek ortada henüz hiçbir şey yokken bile parasını, yılların birikimini birilerine emanet ettiği gerçeğiyle yüzyüze geldik, bir kez daha.

Kandırılmaya, ütülmeye ne kadar da meyilliyiz, değil mi! Çok mu safız, yoksa karşımızdaki herkesi çok mu dürüst zannediyoruz ya da ikisi içiçe mi geçmiş…

Kaygı veriyor

“Taşı toprağı inşaat” olan ilk ilimiz, doğaldır ki “Taşı toprağı altın” İstanbul’du. İnşaat furyası, dalga dalga yayıldı, yayılmaya da devam ediyor. Girişte de vurguladık, gazete ve televizyonlar son dönemde en büyük reklam gelirini inşaat şirketlerinden elde ediyorlar. Herkes adeta birbirine bağımlı hale geldi. İnşaat sektöründe başlayacak bir darboğaz, domino etkisi yaratacak ve birçok sektörü sıkıntıya sokabilecek bir görünüm arz ediyor. 

İnşaat sektörü, sanki ekonominin lokomotifi haline gelmiş durumda. Çok inşaat yaptıkça, kalkınmakta olduğumuzu sanıyoruz. Bir marka mı yaratıyoruz, teknolojik bir atılım içinde miyiz, ne gezer! 

Otuz-kırk yıl önce neredeyse birlikte yola çıktığımız Güney Kore’ye bakıyoruz, ne kadar geride kaldığımız ortaya çıkıyor. Biz bir otomobil yaratabilmek için debelenirken, Kore fersah fersah öne geçmiş. Cep telefonu ilk icat edildiğinde bizde de Aselsan tarafından telefon üretimine başlanmıştı. Ne oldu, Aselsan’ın telefonu nerede, Samsung’un dünyada neredeyse tekel haline gelen telefonu nerede!

Ama olsun, biz inşaat yapıyoruz; özel AVM’li, hastaneli, okullu, metrolu, dünyada eşi benzeri olmayan inşaatlar yapıyoruz. O da bize yetiyor!

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar