İnovasyon
Türkiye’de inovasyon haftası düzenleniyor. Şirketlerimizi, yenileştirmek, geliştirmek ve değiştirmek için inovasyon kavramını ve uygulamalarını gözden geçirip, geleceğe daha güvenle ilerlemeyi sağlamamız gerekiyor.
Uzun süredir hayatın hızlı aktığı teknolojiyle birlikte hemen herkesin ulaştığı, yeni fikirlerin etrafımızda uçuştuğu bir inovasyon süreci yaşıyoruz. Daha önceleri hayallerimizi süsleyen uçuk fikirlerin dahi olabilirliğini inovasyon gösterdi bize… Bizler televizyon ile büyüyen bir nesil iken, şimdiki çocuklar dijital çağda, inovasyon algısıyla yaşıyor. Birçok farklı ve yenilikçi fikre sahipler. İyi yönden bakınca; sağlık eğitim, teknoloji bizim için büyük bir nimet ve bunlar bize tam bir armağan. Bu alanlarda genç girişimcilerimizin yeni keşifleri geliyor. Bizi, ülke ekonomimizi yukarıya taşıyacak girişimler bunlar. Böyle bir dönemde bilgiye çabuk ulaşıyoruz ve bilgiyi çabuk çözümlüyoruz. Ulaşması zor ihtiyaçlarımıza cevap buluyoruz.
İnovasyon haftasında büyük şirketlerin CEOları, yönetim kurulu başkanları, genel müdürleri etkinliklerde yer alarak, ulaştıkları hedefleri, gidecekleri yolları anlatacaklar. Bizler de o yönlerde pozisyon alarak, kendimizi hedefe doğru kilitleyeceğiz. Bu yolda büyük markalar öncü olacak, değişik sektörlerdeki çalışmalarını paylaşarak yol haritasını gösterecekler. Çünkü daha çok kat edeceğimiz yol mevcut. Büyük şirketlerimizin deneyimi ve genç neslimizin hızlı adımları ve yaratıcı fikirleri ile yolları aşacağız. Daha çok ve daha nitelikli üreteceğiz. Üreterek büyüyeceğiz.
Üniversitelerden her sene bir milyonu aşkın gencimiz mezun oluyor. Çok aktif, çok ileri görüşlü ve donanımlı gençliğimiz var. Birçok ülkeden bizi ayıran bir özellik bu… Gençliğimizi iyi yönlendirmeli, mutlu bir nesil yetiştirmeli. Bize düşen görev bu… Hepimiz, şimdi kendi şirketimize dönüp bakalım. İnovasyona ayırdığımız değer nedir? Bunu düşünmeliyiz. Ülkemize, milletimize az çok hepimizin bir katkısı olmalı. Destek olmak, katkı sunmak bizim yapımızda var ve bu geleneksel yapımızı bozmadan ilerlememiz gereken yoldan devam etmeliyiz. Dünya değişiyor, hayat değişiyor, ayak uydurmalı ve ayak seslerimizi duyurmalıyız. “Biz de varız” demeliyiz. 100 yıldır varız ve hep var olacağız…