İndirimli KDV ve ÖTV'de süreyi uzatmak kaçınılmaz
Kasım ayından itibaren otomotiv, beyaz eşya ve mobilyada KDV ve ÖTV indirimi uygulamaya konuldu. İndirimli vergi iki ay geçerli olacak ve yeni yılla birlikte yeniden eski oranlara dönülecek.
Ne var ki kasım ayındaki fiyat gelişmesi gösterdi ki, uygulamaya öyle hemen son vermek, hele hele öngörüldüğü gibi yılbaşında son vermek hiç de kolay olmayacak.
Hele hele seçime giderken... Hele hele vergi indirimini öngörüldüğü gibi sona erdirince fiyatların zıplaması riski varken...
TÜİK kasım ayının fiyat endekslerini açıkladığında da yazdık. TÜFE’de kasım ayındaki yüzde 1.44 düşüş, çok büyük ölçüde vergi indirimleri sayesinde oluşan fiyat gerilemesinden kaynaklandı. Yüzde 1.44’lük gerilemenin 1.2 puan kadarı otomotiv, beyaz eşya ve mobilyadaki fiyat düşüşünden oluştu. Zaten otomobilde vergi indirimi sayesinde oluşan fiyat düşüşü, yüzde 1.44’lük gerilemeye tek başına neredeyse 1 puana yakın katkı yaptı.
KDV ve ÖTV'deki indirimin yüzde 1.44’e katkısının 1.2 puana dolayında olduğunu belirttik. Petrol fiyatlarındaki düşüş ve kur gerilemesi sayesinde özellikle benzinde de fiyat indirimine gidildi. Benzin ve motorindeki indirim de TÜFE’yi 0.1 puan aşağı yönlü etkiledi. Böylece vergi indirimleri ve akaryakıttaki ucuzlamanın etkisi 1.3 puanı buldu.
TÜFE’deki düşüş yüzde 1.44, vergi indirimleri ve akaryakıtın bu düşüşteki etkisi 1.3 puan. Geriye de pek bir şey kalmıyor zaten.
Vergi indirimi biterse...
Otomotiv, beyaz eşya ve mobilyadaki vergi avantajı yılbaşında kaldırılır, vergiler normal düzeyine çıkarılırsa ne olacağı açık. Eğer fiyatları baskı altına alacak bir dizi olağanüstü koşul devreye girmezse kasımda yaşanan fiyat düşüşünün yerini bu kez fiyat artışının aldığını göreceğiz. Hem de bu kez düşüşten daha yüksek oranda bir artış olacak. Matematik devreye girecek çünkü.
Herhangi bir ürünün fiyatı yüzde 10 indirimle 100 liradan 90 liraya geriledikten sonra yeniden 100 liraya çıktığında bu kez artış oranı yüzde 10 değildir.
100’den 90’a inilirken oran yüzde 10’dur; ama 90’dan 100’e çıkılırken oran yüzde 11’dir.
Dolayısıyla yeni yılla birlikte vergide avantaj kalktığı takdirde kapsamdaki ürünlerde çok yüklü artışlar olacak ve bu artışlar TÜFE’yi kasımda aşağı çektiği oran olan 1.2 puanın daha üstünde bu kez yukarı itecektir.
Kaldı ki bir de enflasyonla topyekun mücadele programı kapsamında sözüm ona indirim yapanlar, yılbaşında fiyatlarını eski düzeyine getirecekler. Aslında yapılmayan ya da genele yayılmayan indirimin düzeltmesini göreceğiz. Buradaki oran da teorik olarak yüzde 10'un üstünde oluşabilecek.
TÜFE ocakta rekor kırar
TÜFE’de ocak ayları ortalama artışı yüzde 1.13, geçen yılki artış ise yüzde 1.02. Şimdiye kadar görülmüş en yüksek oran ise 2017’deki yüzde 2.46.
Eğer söz konusu üç sektördeki vergi indirimi öngörüldüğü gibi yılbaşında sona ererse buradan en az 1.4 puan kadar bir enflasyon doğar.
Enflasyonla topyekun mücadele programı kapsamında yapıldığı ileri sürülen en az yüzde 10'luk indirimin sona ermiş olmasından dolayı da TÜFE’ye tutarını hesaplama şansımızın bulunmadığı bir etki gelir.
Vergiden binecek yük bir yandan, “Bakın enflasyonla mücadele programa destek vermek için indirime gittik, fedakarlık yaptık, artık eski fiyata dönüyoruz” diye zam yapanlar bir yandan, ocak ayında hatırı sayılır bir oran görürüz.
Tabii ki buna bir de ocak ayında yaşanacak normal zamlar ile yaklaşık yüzde 24’lük yeniden değerleme oranı çerçevesinde bazı hizmetlere gelecek zamlar eklendiğinde ocak ayı oranı çok daha yukarılara çıkar.
İndirim nisana kadar uzayabilir
Fiyatların ocak ayında zirve yapması ekonomi yönetiminin işine tabii ki gelmez. Yerel seçimlere gidilirken yönünü hızlı biçimde yukarı çevirecek bir enflasyon elbette istenmez.
İşte bu yüzden eldeki en önemli araç, zaten indirimli uygulanmakta olan KDV ve ÖTV. Otomotiv, beyaz eşya ve mobilyadaki bu indirimin süresinin üç ay uzatılması ya da kademeli olarak artırılmak suretiyle normal düzeye getirilmesi çok büyük bir olasılık.
Zaten ne yapılacaksa seçimden sonra yapılacak, ne olacaksa seçimden sonra olacak!