IMF'nin tasarrufa katkısı!!!

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Dün gibi hatırlıyorum.

Tarih, 26 Ekim 2008.

Yer, Ankara Karapürçek Spor Salonu.

Başbakan Erdoğan konuşuyor: "IMF ile yarınımızı karartmak istemiyoruz"

* *

Önceki gün, yani 30 Aralık 2009.

MKYK'da konuşulanlar, kulis bilgisi olarak gündeme düşüyor.

Başbakan Erdoğan IMF ile her konuda anlaşıldığını dile getiriyor.

* *

2009 yılını IMF ile anlaştık mı, anlaşamadık mı, anlaşılacak mı, anlaşılmayacak mı gitgelleriyle geçirdik.

Anlaşma senaryosuyla şirketlerimizin ve paramızın değerini yükselttik, anlaşamama senaryosuyla şirketlerimizin ve paramızın değerini küçülttük.

* *

"Maddi ve manevi! 'tasarruf' " sahibi olamamamızdır bu gitgellerin nedeni.

Dışa bağımlılığımızdandır.

Kolaycılığı seçmemizdendir.

Tasarrufa değil, tüketime yönlendirildiğimizdendir.

Hâlâ iç talebe bel bağladığımızdan ve onu canlandırmak için uğraştığımızdandır.

Aslında başkalarının bizim iç talebe bel bağladığını anlamamamızdan yada anlamamazlığa vurduğumuzdandır.

* *

Bugüne kadar alınan IMF kredilerini akıllıca kullanıp, sanayimizi, tarımımızı, turizmimizi geliştirip tasarruf yapmaya kapı aralayabilseydik, bugün IMF'i konuşmuyor olacaktık.

* *

Uygulanan binlerce yanlış politika nedeniyle tasarruf sahibi olamayan Türkiye'nin geleceği, planlanan yatırımların gerçekleştirilmesine, planlanan yatırımların tamamlanabilmesinin ise finans ihtiyacının giderilmesine bağlı olduğu gerçeğini de görmezden gelemeyiz.

IMF'ten alınacak ucuz kredi bu açıdan önemli.

Peki, bu kredi ile bu amaç gerçekleştirebilir miyiz?

Işık var.

Başbakan Erdoğan'ın 26 Ekim 2008'de ki konuşmasında kullandığı, "IMF ile yarınımızı karartmak istemiyoruz." cümlesini, olası bir IMF anlaşması sonrasında muhalefet diline dolayacaktır.

Satır aralarına bakmayacaktır.

Oysa 'ışık' Başbakanın konuşmasındaki satır aralarındadır. 

Başbakan Erdoğan'ın 26 Ekim 2008'de ki konuşmasının satır aralarına bakarsak:

"Bu ekonomik küresel krizi inşallah Türkiye olarak bizler en az zararla atlatacağız. Sıkıntılarımız yok mu? Tabii ki olacak ama biz bunları başarıyla atlatacağız.

İlgili bakanlarım ekonominin içerisinde olan herkesle görüşüyor. Bize akıl verenler çoğunlukta tabi, özellikle IMF konusunda,  "Efendim, IMF ile alınan kararı neden açıklamıyorsunuz? Biran önce açıklayın."

IMF ile görüşmediğimizi kim söylüyor? Biz sizin talimatınızla mı IMF ile masaya oturup karara bağlayacağız? IMF ile zaten biz görüşmelerimizi yapıyoruz. Bu karşılıklı menfaat esasına dayalıdır. Eğer benim menfaatlerim yerine gelirse oturur anlaşmamızı yaparız.

Ama böyle bir kriz ortamında IMF'nin isteklerine boyun eğerek yarınımızı karanlığa sokamayız. Mesele bu.

Bizim böyle bir dönemdeki büyüme hızımız, bütçe düzenlememiz, bütün bunlarda eğer bizimle bir esneklik içerisinde anlaşmaya varırsanız eyvallah oturur imzalarız. Ama yok, "Böyle bir fırsatı bulduk, hemen ne yapalım? 'Ümüğünü sıkalım' derseniz, kusura bakmayın, bedeli ne olursa olsun buna da fırsat vermeyiz."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Refleks (2) 27 Ağustos 2024
Refleks 26 Ağustos 2024
“Durduk yere” mi oldu? 21 Ağustos 2024