IMF sopası
Uğur Ertürk / Ekinciler Yatırım
Piyasalarda yılın son iki haftasına girerken iki ayrı dinamik söz konusu, yurtiçi ve yurtdışı. Yurtiçi gündemi IMF sürecine endeksli. Hükümet IMF ile anlaşmak istemiyor, çünkü IMF gelişmiş ülkeler için önerdiğinin tam tersi istekler öne sürüyor, kamu harcamalarının kısılması, vergilerin artması gibi dayatmalarda bulunuyor, oysa bütün dünyada ekonomik durgunluğa karşı her ülke kamu harcamalarını artırmayı tek silah olarak görüyor. Türkiye'nin de benzeri önlemlere başvurması şart ve ama IMF buna izin vermiyor. Hükümet bütçeyi Meclis'e getirerek IMF sürecini ocak ayına atmış oldu, meclis 27 Aralık'a kadar bütçeyi görüşecek. Hükümetin IMF şartlarını kabul etmesi demek önümüzdeki iki yılın kaybedilmesi anlamına gelecek. Yabancı kurumların denetimindeki piyasa IMF anlaşmasını istiyor çünkü onlar için önemli olan Türkiye'den yüksek faiz almak ve fonlarını istediği zaman ülkeden çıkarabileceği döviz likiditesinin mevcut olması. Yurtdışında ise Ekim-2007 zirvesinden itibaren gelişen benzersiz düşüş maratonunun ardından ekim-kasım döneminde ortaya çıkmaya başlayan dip oluşumuna bağlı bir düzeltme dinamiği hakim. Özellikle son üç aylık sert düşüş büyük ölçüde pozisyon kapama amaçlıydı, pozisyon kapama güçlü bir dolar talebi yaratıyordu çünkü bu pozisyonlar dolar fonlanarak açılmıştı. Dolar makro gerekçelerden bağımsız bir şekilde kuvvetli bir değer kazancı sergilemişti eylülden beri. Bu trend geçen haftadan beri terse döndü, dolar hem avro hem EM paralarına karşı değer kaybetmeye başladı. Bunun anlamı hedge fonların ya da global finans kurumlarının pozisyon kapama sürecini (en azından bu yıl için) tamamlamış olduğu. Artık yılın son iki haftasına girdik, Batı dünyası bu iki haftayı yarı-tatil havasında geçirir, yani, pozisyon kapama amaçlı satışların şimdiye kadar tamamlandığı, bilançoların fikslendiği, sırada bekleyen büyük satış ordinoları kalmadığı anlaşılıyor. Bu ortamda yıl sonuna kadar global borsaların hafif bir tempoda olsa bile yukarı hareket ettiği, doların değer kaybetmeye devam ettiği bir trend göreceğiz demektir. İçeride ise IMF sürecinin tamamlanamıyor olmasından kaynaklı bir satış baskısı görebiliriz, özellikle döviz piyasalarında. Dolar/lira kuru diğer EM paralarının performansından ayrışmaya başladı, normalde çoktan 1.50 civarına inmiş olması gerekirdi kurun, oysa hala 1.55- 1.56 bölgesinde zorlanıyor. İMKB ise IMF sürecinden o kadar etkilenmeyecektir, 25-26 bin üzerinde tutunduğu sürece ilk etapta 28 ve belki 31 civarına gidebilir. 25 bin altında kalmaya başlarsa yükseliş senaryosu suya düşer.