IMF finansal riskler artıyor
IMF bu hafta arka arkaya üç rapor yayınladı. Bu raporlardan birisi de Küresel Finansal İstikrar Raporu idi (Global Financial Stability Report). Türkiye’de gazeteler bu raporu görmezden geldi. Daha çok “Dünya Ekonomik Görünüm” başlıklı rapora (World Economic Outlook) yer verdi,
Küresel Finansal İstikrar Raporu yükselen ekonomiler için önemli uyarılar içeriyor. Rapora göre 2015 Nisan ayına gelindiğinde finansal riskler 2014 yılına göre yükselen ekonomilerde arttı. IMF’e göre finansal riskler gelişmiş ekonomilerden yükselen ekonomilere devretti.
Raporda bu ülkeler içinde özellikle Brezilya, Meksika, Endonezya, Güney Afrika, Nijerya, Rusya ve Türkiye öne çıkartılmakta. Artan riskler, likidite riski ve finansal riskler. Likidite riski şirketlerin ve hanehalkı borçlanma düzeylerinden kaynaklanırken, finansal risklerin kaynağı bankaların kredi/mevduat rasyosunun yükselmesinden kaynaklanmakta.
Brezilya, Rusya ve Türkiye 2007’den 2014’e finansal olmayan kurumların yabancı para cinsinden (döviz) borç stoku/GSYH ve hanehalkı borç/GSYH rasyolarındaki artış nedeni ile bu altılı gruptan ayrılmakta. Rapordaki bir başka ayrıntı ise, Türkiye’de şirketler ve hanehalkının döviz cinsinden borç/GSYH oranın %30’lara ulaşması nedeni ile bu ülkeler göre daha fazla döviz kuru riski taşıdığı saptamasının yapılması.
Beş yükselen ekonomi içinde şirketler açısından borç riski en yüksek olan ülke %27,3 ile Türkiye olurken, ikinci sırayı %25,3 ile Brezilya almakta. Bu riski doğuran en önemli etken ise finansal olmayan şirketlerin döviz cinsinden borçlarının GSYH oranının yüksek olması. Bu oran Türkiye için %29,6, diğer yüksek orana sahip olan ülke %22,9 ile Rusya.
Hanehalkı ve şirketlerin borçlarındaki artış doğal olarak banka bilançolarına da yansımakta. Kredi/Mevduat oranı bu ülkelerde yüksek seyretmekte. Kredi/Mevduat oranının en yüksek olduğu ülke %187,7 ile G. Afrika, Türkiye %124,0 ile üçüncü sırada.
IMF’in verilerini eğer ciddiye alırsanız, yükselen ekonomilerde finansla riskler bu ülkeleri kriz eşiğine getirmiş durumda. Risklerden kaçınmak için önlem almak gerekiyor. Bunun için her şeyden önce bu riskler önemsenmeli.
Eğer bizim ülkemize, şirketimize kriz dokunmaz diyorsanız, şirketinizi borçlandırmaya devam edin. Karar sizin.
(Not: Tüm grafikleri bu rapordaki verileri kullanarak hazırladım).