IMF dünya ekonomisini nasıl görüyor?
Çok tartışmalı bir kurum olsa da IMF’in dünya ekonomisinin gidişatı konusundaki görüşlerini önemsiyorum. Bunun basit bir sebebi var. Neredeyse tüm dünya ülkerini bir ya da birden fazla IMF iktisatçısı doğrudan izliyor. Buna, ülkelerde yerleşik olan IMF temsilcileri, ülke ve bölge departmanlarındaki ve ‘yatay’ bölümlerdeki (maliye, para, istatistik vb) diğer iktisatçıları da eklemek gerekiyor.
IMF’nin geçen Bahar Toplantıları sırasında yayınladığı yeni Dünya Ekonomik Görününü (WEO) rakam ve raporu oldukça iyimser. IMF iktisatçıları dünya ekonomisinin 2014 ve 2015’de önceki beklentilere göre daha iyi bir performans göstereceğini düşünüyorlar. Bu beklentiler, büyümede iç talebe daha düşük bir rol vermek isteyen Türkiye açısından da önemli.
Ne diyor en son WEO? Öncelikle gelişmiş ekonomilerin büyüme görünümünü önceki beklentilere göre daha yükseltmiş IMF iktisatçıları. Bu piyasadaki kanıya paralel. Ancak IMF’in altını çizdiği daha önemli nokta, dünya ekonomisinin büyüme dinamiğinin gelişmiş ekonomilerdeki hareketlenme sayesinde güçlendiği. Buradan kasıtları, gelişmiş ekonomilerin büyümelerinin hızlanırken, gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarının ‘artışının düşmesi’. IMF, 2014 yılında bir küresel durgunluk riskine sıfıra yakın ihtimal veriyor (2013 Ekim raporunda yüzde 6 ihtimal veriliyordu.)
IMF’e göre gelişmiş ekonomilerin büyüme konusundaki yıldızları 2014 ve 2015 yıllarında ABD ve İngiltere olacak. IMF’e göre, Almanya 2014 yılında yüzde 1,2 (2013 yılında yüzde 0,5) ve Fransa yüzde 1,0 (2013 yılında yüzde 0,3) büyüyecekken İngiltere ve ABD’nin büyüme oranları yüzde 3’e yaklaşacak. 2015 yılında ise her iki ülke de yüzde 2,5’un üzerinde büyüyecek. Yakından takip ettiğimiz Japonya, IMF’e göre büyümede yüzde 1,5 seviyesini aşamayacak.
Böyle olunca gelişmiş ekonomilerin büyümeleri 2013’deki yüzde 3,0 seviyesinden 2014 ve 2015’de sırasıyla yüzde 3,6 ve 3,9 seviyelerine tırmanacak.
Buna karşılık gelişmekte olan ekonomilerin büyüme oranı 2013 yılında yüzde 4,7’den 2014 ve 2015’de sırasıyla yüzde 4,9 ve yüzde 5,3 seviyelerine yükselecek. Bu ülke grubunda en önemli nokta IMF iktisatçılarının Çin ekonomisinin büyümesinin 2013’de gerilediği yüzde 7,7 seviyesinden, aşağı eğiliminin devam ederek 2014’de yüzde 7,5 2015’de de yüzde 7,3’e gerileyeceğini beklemelerini. Buna karşılık, Hindistan’ın büyümesinin 2013’de yüzde 4,4’den 2015’de yüzde 6,4’e kadar yükselmesini bekliyorlar. IMF, Rusya’nın siyasi sebeplerden kaynaklanarak büyümesinin 2013’deki yüzde 1,3 seviyesinde sabit kalmasını bekliyor.
IMF dünya ekonomisinin büyüme oranının yükselmesi ve canlanmanın devam etmesini bekliyor. Ancak, büyüme oranlarının daha yıllarca olması gerekenden düşük kalacağını da söylüyor. Bu beklenti muhtemelen ortalama açısından doğru ancak tek tek ülkeler açısından yüksek büyüyenler ve düşük büyüyenler ayrışması devam edecek. Türkiye’nin bu ayrışmada ilk grupta yer alması gerekiyor. Ancak şu anda durum öyle gözükmüyor.
IMF riskler arasında prematüre olarak yükselebilecek faizleri sayıyor. Güçlü büyümesini öngördüğü ABD’deki tapering sürecini desteklerken nisbeten yavaş ve kırılgan büyümeyle karşı karşıya kalan Avrupa’da ise AMB’nın genişlemeci politikalarının devamını istiyor.
IMF’e bakılırsa, bir başka önemli risk de gelişmekte olan ekonomilerin yeni şartlara uyumu. Burada IMF bütçe açıklarının düşürülmesini, yüksek borçluluğu olan ülkelerin borçlarını düşürmelerini ve kurların yeni şartlara uyum sağlamasına izin verilmesini tavsiye ediyor. Bu sonuncusu önemli; IMF, cari açıkları olan ülkelerin kurun değer kaybetmesine izin vermesini ve bu sayede cari dengenin düzelmesine katkıda bulunulmasını istiyor.
Nisan WEO raporu, IMF Baş ekonomisti Blanchard’ın yönettiği en iyi WEO raporlarından birisi. Dünya ekonomisine ‘tedbirli iyimser’ bakıyor.