IMF Başkanı ne diyor?

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

IMF Başkanı Christine Lagarde Wall Street Journal'ın geçen hafta sonu yayınlanan ekindeki söyleşide; yaşlanan dünya nüfusundan iklim değişikliklerine, kapıdaki krizlerden bozulan gelir dağılımının yol açacağı sorunlara varıncaya kadar dünya ekonomisinin geleceğine ilişkin birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. IMF Başkanı'na göre, 2012'de çöküşün eşiğinden dönen dünya ekonomisinde 2013 kritik bir yıl olacak. Gelişmiş ülkelerin liderleri, politikacıları ve düşünürlerinin kriz yönetiminden yorgun düştükleri; AB'de finansal sektörün iyileştirilmesi konusunda önemli yol kat edildiği; bununla birlikte daha yapılacakların bitmediği görüşünde Lagarde. IMF Başkanı, her şeye rağmen büyümelerini sürdüren yükselen piyasa ekonomilerinin krizden fazla etkilenmemelerinin nedenini ise bu ülkelerdeki finansal sektörlerin yeterince gelişmemiş olmasına bağlıyor. Finansal sektörün olgunlaşması durumunda, yani uluslararası piyasalarla entegrasyonlarını tamamladıklarında gelişen piyasa ekonomilerinin krizlere daha korumasız hale gelecekleri uyarısında bulunuyor.

***
Söyleşide dikkati çeken önemli bir konu, gelir dağılımındaki bozulma. IMF Başkanı bu konudaki endişesini açıklarken yine de tedbiri elden bırakmamış; komünist olmadığını, ancak gerçeklerin de görmezden gelinemeyeceğini söylüyor. Gelir dağılımındaki bozulmanın sadece gelişmiş değil, gelişmekte olan ülkelerde de resesyondan sonra arttığı bir gerçek. IMF tarafından yapılan bir çalışma gelir bölüşümündeki iyileşmenin sürdürülebilir büyümeye katkısı olduğunu ortaya koyuyor. Bundan 20-30 yıl öncesine kadar gelir dağılımında düşük gelirliler aleyhine meydana gelecek bir değişmenin tasarrufları arttırarak ekonomik büyümeye katkıda bulunacağı söylenir; böylelikle, gelir dağılımını sabit gelirliler aleyhine bozan enflasyon haklı çıkarılmaya çalışılırdı. Türkiye'de halkın yıllarca çift haneli enflasyon oranlarıyla yaşamaya mahkum edilmesinin bir nedeni de budur. Bu politikanın büyümeye katkısının olmadığı söylenemez. Bir zamanlar büyüme için gelir dağılımının bozulmasına göz yumulurken, şimdi tam tersine büyümenin sürekliliği için gelir dağılımının iyileştirilmesi gerektiği söyleniyor. Gelirin enflasyon yoluyla yeniden bölüşümünün tasarrufları ve yatırımları arttırıp büyümeye etkilemesi mümkün. Fakat, bozulan gelir dağılımıyla birlikte gelen sosyal karışıklık ve çatışmalar bu etkiyi ortadan kaldırıyor. Bu değişimde, teknolojik gelişme sonucu artan iletişimin de payı var. Siyasi rejimler ne kadar baskıcı olurlarsa olsunlar, insanların dünyada olup bitenden haber almalarının önüne geçemiyorlar. Siyasal istikrarsızlığın ve sosyal çatışmaların olduğu toplumlarda yatırımlar azalıyor; azalan yatırımlar ise büyümeyi engelliyor. 
***
Dünya nüfusunun yüzde 0.5'inin toplam servetin yüzde 35'ini elinde tuttuğunu belirten IMF Başkanı, özellikle, ABD, Kanada, İngiltere ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nde son 25 yılda gelir dağılımında bozulmanın arttığına dikkat çekiyor. ABD'de nüfusun en zengin yüzde 1'inin toplamda yüzde 8 olan vergi öncesi geliri bu geçen sürede yüzde 18'e yükselmiş. Gelirin paylaşımındaki bu bozulmada ekonomik krizlerin yol açtığı işsizliğin payı büyük. Yaklaşık 200 milyon işsizin olduğu dünyada hatalarda ısrar edilirse bu rakamın daha da artması kaçınılmaz AB'de ısrarla uygulanan kemer sıkma politikalarından geri adım atılmasını bu çerçevede ele almak lazım. Yüksek oranlara ulaşan işsizliğin sosyal ve ekonomik yapıları tahrip ettiği geç de olsa görülmeye başlandı. Fransa'nın yılın ilk çeyreğinde resesyona girmesi, Almanya'nın bundan kılpayı kurtulmasında işsizliğin neden olduğu gelir ve üretim kayıplarının etkisi muhakkak ki var. Evet, işler tersine döndü. Devletin küçülmesi gerektiği argümanı, ancak kamunun boşluğunu özel sektörün doldurması durumunda geçerli olabilir. Fakat birçok ülkede özel sektör buna gönüllü değil. Artık şirketler, çalışanları desteklemiyor. Tam tersine, çalışanlardan şirketleri desteklemek adına mevcut, kazanılmış haklarından vazgeçmeleri isteniyor. IMF Başkanı haksız mı? Ne dersiniz? 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016