İllerin beyin göçü profili bize ne söylüyor?
Beyin göçü göç sorununun en kritik boyutlarından birisi. Çünkü iller ve bölgeler arasındaki ekonomik ve sosyal eşitsizliğin azalması ya da artmasında diğer faktörlerden daha yüksek bir etkiye sahip bir faktör.
Yüksek eğitimli işgücünün bir bölgeden göçmesi, o bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyerek, bölgesel eşitsizlikte durumunun daha da kötüleşmesine yol açar. Tersine bir bölgenin yüksek eğitimli işgücünü çekmesi, o bölgenin sosyal ve ekonomik gelişmesini hızlandırarak daha avantajlı hale gelmesine büyük katkı yapar.
Bu nedenle iç göç sorununu irdelerken soruna illerin ve bölgelerin beyin göçü açısından durumuna da bakmak gerekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) illerin aldığı ve verdiği göçün eğitim düzeylerine göre dağılımını incelediğimizde, bölgelerin beyin göçü hareketinde oldukça karmaşık ve dengesiz bir yapı olduğu ortaya çıkıyor.
İllerin ve bölgelerin önlisans, lisans ve üzeri eğitimlilerden oluşan beyin göçü profilinde 2015-16 döneminde öne çıkan noktaları şöyle sıralayabiliriz:
* Yüksek öğrenimli nüfusta il değiştirerek göç edenlerin oranı, diğer eğitim düzeylerinden daha yüksek. 2016 yılı içinde il değiştirerek göç eden yüksek öğrenimlilerin 2015 sonu yüksek öğrenimli nüfusuna oranı binde 68.28 düzeyinde. Bu oran lise ve meslek lisesi mezunları arasında binde 61.13, ortaokul ve altı eğitimlilerde ise sadece binde 19.47. Eğitim düzeyi yükseldikçe, iş bulma umudunun da artmasına paralel olarak göç hareketliliği artıyor.
* Yüksek öğrenimli nüfusta 81 ilin 50’si net göç verirken 31’i net göç alan durumunda. Net göç alma hızı binde 5’in üzerine çıkan il sayısı 20, binde 10’un üzerine çıkanların sayısı ise 14. Buna karşın net göç veren 50 ilin 48’inin net göç verme hızı binde 5’in, 42’sinin ise binde 10’un üzerinde. Yüksek öğrenimli net göç verme hızında başı çeken iller arasında Doğu ve Güneydoğu illeri ağırlık taşıyor.
* İstanbul ve Ankara, yüksek öğrenimli nüfus açısından da başta gelen çekim merkezi olmaktan çıkmış gözüküyor. İki büyük il yüksek öğrenimli nüfusta hala net göç alan durumunda olmakla birlikte alt sıralarda yer alıyorlar. Yüksek öğrenimli nüfusta İstanbul’un net göç hızı binde 3.18, Ankara’nınki binde 1.59 düzeyinde. İstanbul yüksek lisans düzeyinde, Ankara ise hem yüksek lisans hem de doktora düzeyinde net göç veren durumunda.
* İstanbul’un yakın çeperindeki sanayi merkezleri Kocaeli, Bursa ve Tekirdağ’ın, Ankara’nın çeperinde ise Aksaray’ın yüksek hızda beyin göçü almaları dikkat çekiyor. Bu toplam göç hareketlerindeki eğilimlerle de örtüşüyor.
* Üç büyük il içinde sadece İzmir, yüksek öğrenimli nüfusta başa güreşen çekim merkezlerinden birisi durumunda. İzmir binde 11.86’yı bulan yüksek öğrenimli net göç hızıyla, net göç alan 31 il içinde 13. sırada yer alıyor.
* En gelişmiş illerden oluşan 1. teşvik bölgesinde İstanbul, Ankara ve Eskişehir düşük, diğer iller (İzmir, Muğla, Bursa, Kocaeli, Antalya) yüksek oranda net göç alma hızına sahip.
* Gelişmiş illerden oluşan 2. teşvik bölgesinde sadece Tekirdağ, Aydın ve Yalova, hatırı sayılır bir yüksek öğrenimli net göç alma hızına sahip. Buna karşın Edirne, Kırklareli, Çanakkale, Bolu, Sakarya, Konya ve Isparta ciddi oranda net göç veriyorlar.
* Kendi çevre illeri arasında çekim merkezi olan Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep Antalya gibi illerde yüksek öğrenimli net göç hızı yüksek oranlara çıkıyor.
* Altyapı ve ulaşım açısından ortalamanın üstünde imkanlara sahip olmalarına karşın teşvikte çevre illere göre avantajlı olan Osmaniye, Hatay. Aksaray, Kahramanmaraş, Düzce gibi iller yüksek öğrenimli net göçü almada öne çıkıyor.
* Buna karşın çevrelerindeki gelişmiş merkezlerin baskısında kalan Bilecik, Bolu, Burdur, Kırşehir, Kütahya, Kilis gibi iller ciddi ölçüde yüksek öğrenimli göçü veriyorlar.