İlle de yatırım
Her gün düzenli olarak takip ettiğim veya etmeye çalıştığım köşe yazarları, belli konu başlıklarını içerir haberler ve bazı haber siteleri var. Gazetemizin haberleri elbette bunların başında geliyor. Beni en çok hangi haberler mutlu ediyor veya heyecanlandırıyor diye bir düşündüğümde, gerçekçi olmak gerekirse, olumlu gördüğüm ve özellikle ekonomiye ve piyasaya müspet katkı yapacak haberleri daha fazla incelediğimi, köşemde de bu tarz haberlere ilişkin pozitif ayırımcılık yaptığımı fark ettim. Hatta zaman zaman “konuları çok pozitif ele alıyorsunuz piyasaları yahut ekonomik gelişmeleri hiç mi negatif bir durum yok” eleştirisini de aldığım oluyor. Tarz diyelim, ben olumsuzluklar üzerinden gitmek yerine, olumlu gelişmeleri paylaşarak örnek teşkil edebilmeyi ve kişi veya kurumları bu yöne sevk etmeyi daha çok benimsiyorum. Elbette yeri gelince olumsuzluklara da değiniyoruz ve hep birlikte dersimizi de çıkartmaya gayret ediyoruz. İşte bugün gazetelerde yine iki tane öyle habere rastladım; aslında her iki haberin de ortak noktası, benim en çok sevdiğim hususa dayalı: Türkiye’ye yatırım yapma kararı. Emin olun, ülkemizde en çok ihtiyaç duymamız gereken noktalardan bir tanesi bu; ülkeye yatırım demek, istihdam demek, yeni iş sahaları demek, ekonomiye pozitif katkı sağlamak demek.
İlki, Netaş'ın yeni ana hissedarı Çinli telekom ekipman üreticisi ZTE'nin, Türkiye’yi yeni bölgesel üs üzerine getirme kararı. ZTE, Netaş'ın yüzde 48'ini One Equity Partners'dan (OEP) 101.3 milyon dolara satın almak için aralık ayında anlaşırken, satın almayı da birkaç gün önce tamamladı. Netaş’ın CEO'su Müjdat Altay, ZTE’nin bu yatırımı bir bölgesel güç olmak ve Türkiye'yi merkez yapmak için yaptığını belirtirken, bu stratejinin ilk adımı olarak ZTE'nin Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'daki ürünlerinin tamir ve bakım merkezinin kurulacağını belirtti. Altay, bu yatırımın Türkiye için istihdam yaratacak katkısı olacağını da belirtmiş. Stratejinin diğer bir adımı olarak ZTE, Netaş'ın yeni nesil cep telefonu altyapı şebeke birikiminin hem yurt içinde hem de yurt dışında ürün haline getirmek için çabalayacak. Netaş, ülkenin dışa bağımlılığın azaltılması hedefiyle Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın başlattığı 4.5'inci nesil cep telefonu şebekesi baz istasyonu geliştirilen ULAK projesinin yüklenicileri arasında bulunuyor.
DUNYA Executive’de yer alan bir habere göre de dünya devi Amazon firması Türkiye’ye girmeye hazırlanıyor. Şirketin sıfırdan bir yatırım yapabileceği gibi muhtemel bir satın alma yoluyla da Türkiye pazarına giriş yapabileceği söyleniyor. Perakende devinin halihazırda yerel oyuncularla görüştüğü ancak henüz bir anlaşma aşamasına gelinmediği belirtiliyor. Amazon, Mart ayında Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Souq.com'u 650 milyon dolar karşılığında satın aldığı, daha yakın bir tarihteyse ABD'nin üst segment sağlıklı market zinciri Whole Foods Market Inc’i 13.7 milyar dolara bünyesine kattığı düşünüldüğünde, her türlü sürprize hazırlıklı olmak gerekir. Bu, şirketin sadece online perakendecilerle ilgilenmekle kalmadığı, aynı zamanda, başarılı taze ürün perakende markalarını kendi özel teknolojisini kullanarak çevrimiçi perakendecilere dönüştürme planları olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Bu iki haber de sevindirici, tabi daha çok arzu ettiğimiz, bacalı sanayinin ülkemize yatırım olarak gelmesi. Ülkenin en büyük sanayi kuruluşu olan Tüpraş’ın yaptığı bir yazılı açıklamayı da es geçemedim. Türk sanayisinin devi Tüpraş'ın yılın ilk yarısındaki toplam satış miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 oranında artarken, net dönem kârı 2,3 milyar lira olarak gerçekleşti. Ve asıl sevindirici olan kısmı Tüpraş'ın hedefleri doğrultusunda yatırımlarını sürdürerek 2017 yılı ilk yarısında toplam 105,3 milyon dolar yatırım gerçekleştirdiği bilgisi paylaşıldı. Ülkemize yatırım yapan ve çivi çakan yerli-yabancı tüm yatırımcıları ayakta alkışlıyorum.