ılk Öğretmen Duyşen'in yazarı için
PERFORMANS VE YÖNETİMİNİZ / Rüştü Bozkurt [email protected] O gece ne radyo dinlemiş, ne de televizyonlara bakmıştım. Hafta sonunun olağanüstü yorgunluğunu üzerimden atamamış, eve biraz geç gittiğim için hemen başımı yastığa koyup uyumuştum. Sabah işyerine geldiğimde, masamın üstündeki gazetelerde Cengiz Aytmatov'un fotoğraflarının yanında hayata veda ettiği haberi veriliyordu. Yüreğim buruldu, dilimizin bu çok önemli ustasını yitirmiş olmanın acısını benliğimin derinliklerinde hissettim. Okuduğum ilk kitabı İlk Öğretmen Duyşen'i anımsadım. Arkasından Devlet Ana'da anlatılan insan acıları geldi gözlerimin önünde. Tren istasyonunda annesine sadece şapkasını atabilen savaşa giden gencin acısı çöktü üstüme. Cemile'deki arı duru insan sevgisine ne kadar yakın, ne kadar uzakta olduğumuzu düşündüm. Kopar Zincirleri Gülsarı'dan Gün Olur Yüzyıl Olur adlı ulaşabildiğim hemen bütün kitapları bir film gibi zihnimin derinliklerinden o ana göç etti. Cengiz Aytmatov Usta'nın dilimize aktarılan bütün kitaplarını okumuş, yazılarını biriktirmiş, demeçlerini derlemiştim. Arşive dönmeyi, notlarıma bakmayı düşünmedim bile. Cengiz Aytmatov'un yazdıkları zihnimin derinliklerinden o ana geldi. Notlara bakmaktansa, anımsadıklarımın önemli olduğunu düşündüm. Şeker Köyü'nü görmek Almata'da havaalanının yakınlarında esas adı Gagarin olan, bir Kazak'ın siyah eşeğini kaybetmesi nedeniyle Çölni Eşek -Rusça kara eşek anlamına geliyor- diye bilinen köyde oturan ve uçak bakım teknisyeni olan Murat'ın taka arabasını kiraladık. Solumuzda Alatav Dağları'nın çıplak yamaçları, sağımızda Kazakıstan düzlüklerinin bozkırları uzanıp gidiyor. Yer yer rastladığımız köylerde koyun sürüleri ve atlı çobanlar olmasa, kendimizi dünyanın terk edilmiş bir yerinde hissetmemiz içiten bile değil. Ama ben bu yolu Japonlar'ın hazırladıkları ünlü "İpekyolu" dizisinden biliyorum. Fergana Vadisi'nin bütün yeşilliği ve verimliliği ile karşımıza çıkacağını düşünüyor; yol çevresinde sık sık rastladığmız karga sürülerinin Alatav Dağları'na mı, yoksa Kazakistan düzlüklerine mi doğru uçacaklarını tahmin ederek zihnimi meşgul etmeye çalışıyorum. Birden aklıma Cengiz Aytmatov'un doğduğu köy geliyor: Bişkek yakınlarındaki Şeker Köy. Bu büyük yazarı yetiştiren toprakları görme isteği bir yumak gibi içimde büyüyor. Murat'a, Bişkek'i görmeden önce beni Şeker Köy'ü götürmesini söylüyorum. Bişkek'te ilk rastladığımız insana köyün yolunu soruyor; kısa zamanda oraya ulaşıyoruz. Isık Göl Sanki bin yıldır bu topraklarda yaşıyormuşum gibi bir duyguya kapılıyorum. Hiç anlamadığım halde Kırgız dilini biliyormuşum gibi bir duygu sarıyor benliğimi... O zaman Cengiz Aytmatov'un eserlerinde büyük bir bağlılık, özlem ve hayranlıkla anlattığı Isık Göl'ün haritadaki yerini arıyorum. Sokakta rastladığımız, işini gücünü bırakıp bize rehberlik eden Azeri Türkü'ne soruyorum: "Isık Göl'e gidip geri dönebilir miyiz?" Parasında pulunda değilim ama Murat'ın ertesi gün için izni yok. Almata'ya dönmek zorundayız. Ben de kendime ilk fırsatta buraya gelip, Isık Göl'e gideceğime ve orada Cengiz Aytmatov'un bağlılık ve özlemle anlattığı yerleri göreceğime söz veriyorum. Murat'a "Bir daha gelişimde doğru Isık Göle gideceğiz. Gölün ılık sularını avuçlarıma alıp yüzüme çarpacağım; görebilirsem Cengiz Aytmatov'un ellerinden öpeceğim" diyorum. Isık Göl'e gittim ama Cengiz Aytmatov'la tanışma fırsatı bulamadım. Topraklara ve kurumlara küsülmeyeceğini bana öğreten babamla Cengiz Aytmatov'un aynı ortak birikimi paylaştıklarını; bizi doyuran topraklara saygının kendimize saygının kopmaz parçası olduğunu; o topraklar üstünde yaşayan insanı sevmeden, onların özlemlerini, hırslarını, doğrularını ve yanlışlarını kavramadan, çilelerini anlatmadan, coşkularına katılmadan gerçek insan olamayacağını düşündüm. Cengiz Aytmatov'un Isık Göl Formu'nu niçin kurduğunu, ne yapmak istediğini daha iyi kavradım. Benim düş dünyamı zenginleştiren, okuma sevgimi güçlendiren bu büyük yazar için ne desem az, ne yazsam yetersiz kalacak biliyorum. Biliyorum ki o benim gibi binlerce insanın gönlünde yaşamını sürdürecek; geleceğin nesilleri onun içtenlikle yazdıklarını okuyarak geçmişi daha net anlayacak. Yerinde rahat uyu İlk Öğretmen Duyşen'in, Devlet Ana'nın, Kopar Zincirleri Gülsarı'nın, Selvi Boylum Al Yazmalım'ın, Cemile'nin, daha nicelerinin yaratıcısı Büyük Usta Cengiz Aymatov...