İlk kalkınma planı ve onuncusu
Türkiye önce 1930’lu yıllarda sanayi planlarını hayata geçirdi. İlk kalkınma planı ise 1961 Anayasa’sı sonrası DPTtarafından hazırlanıp 1963 yılında hayata geçti. Şimdi 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanarak TBMM’ne sunuldu. Planlı kalkınma bazı dönemlerde “Plan-Pilav” tartışmalarına neden olsa da, ülkemizde hedefli çalışmalar yapılmasına, onların yıllık program çalışmalarıyla izlenmelerine imkan yarattı.
İlk plan çalışması 30 Eylül 1960 tarihinde kurulan Devlet Planlama Teşkilatı tarafından 1961 Anayasası’nın hükmüne bağlı olarak hazırlandı. O planın hazırlandığı dönemde DPT başkanlığı görevini emekli albay Şinasi Orel yürütüyordu. Plan çalışmalarına dönemin
ünlü yabancı uzmanları J. Timbergen, J. Koopman,Kaldor ve Baagavhati katmıda bulunurlarken, Atilla Karaosmanoğlu, Atilla Sönmez, Osman Nuri Torun ve Nejat Erder gibi isimler de plan hazırlığında görev aldılar.
İlk plan 15 yıllık planın ilk 5 yıllık bölümü olarak hazırlanarak verimliliği önemseyen bir şekilde hazırlanıp 1963 yılında yürürlüğe girdi. Ve başarılı bir çalışma oldu. İlk beş yıllık plan döneminde büyüme 1963’te yüzde 9.7, 1964’te 4.1, 1965’te 3.1, 1966’da yüzde 12 ve 1967’de 4.2 olarak gerçekleşti. Beş yılın yıllık ortalaması yüzde 6.6 gibi
çok yüksek oldu. Aynı beş yıllık dönemde enflasyonda düşük seyretti. 63’te 4.3, 64’te 1.2, 65’te 8.1, 66’da 4.8, 67’de 7.6 olarak yaşanan enflasyonun ilk plan dönemi ortalaması 5.2 oldu. İlk plan döneminde ithalat yılda 680milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, 1963 yılında 368 milyon dolar olan ihracat 1967 yılında 522 milyon dolara yükseldi.
Şimdi, TBMM’ye sunulan 10. 5 Yıllık Kalkınma Planı’nın 2014-2018 yılını içeren dönemle ilgili sonuçları, 2023 hedeflerine yakınsama açısından stratejik önem taşıyor. Bu plan döneminde yıllık ortalama yüzde 5.5 büyüme ile dönem sonunda GSMH’nın 1.3 trilyon dolara, 2012’de 10 bin 504 dolar olan kişi başına milli gelirin ise 16 bin dolara çıkması hedefleniyor. Aynı dönemde işsizliğin düşürülerek 2018’de yüzde 7.2’ye, enflasyonun 4.5’a indirilmesi öngörülüyor. 2018 yılında ihracatın 227 milyar dolar, ithalatın 404 milyar dolar dış ticaret açığının 127 milyar dolar, cari açığın 67.1 milyar dolar olması öngörüsü de 10. Planda yer alıyor.
Plan çalışmasına göre 2012 yıl sonunda 74.9 milyon olan nüfusumuz 2018 yılında 80.4 milyona yükselecek. Yeni plan hedeflerinin gerçekleşmesi açısından imalat sarnayinin güçlendirilmesi ve tasarruf oranının önem taşıdığının altı çiziliyor. 10. Plan döneminde sanayi sektörünün yüzde 6.4 oranında büyürken GSYH içindeki payının da yüzde
19.3’ten 19.9’a yükselmesi hedefleniyor. Son on yılda yüzde 20’lerden yüzde 12’lere gerileyen sonra biraz artışla yüzde 15’ler seviyesine yükselen tasarruf
oranının da bu plan döneminde yüzde 19’a yükseltilmesi öngörüsü planda yer alıyor.
Meclise sunulan 10. Kalkınma Planı ile iş dünyasından ilk değerlendirmeler olumlu olarak ortaya konulurken, önemli üzerinde durdukları dikkat edilmesi gereken konular olarak inovasyon, ar-ge ve gençlikten söz ediyorlar.
Bunlara benim ekleyeceğim konu ise, son dönemde Gelişmekte Olan Ülkelerden çoğu kendi ilkeleri için yeni kalkınma modelleri arayışları konusunda çalışmalar yapıyorlar. Bizim de yeni dönem için kalkınma modelimizde bazı değişimlere ihtiyaç olup olmadığını 10. Kalkınma Planı’mızla birlikte ele almamız gerektiğini düşünüyorum.