İlk hedeflenenden kötü revize edilenden iyi enflasyon
ENFLASYONLA MÜCADELENİN SADECE MERKEZ BANKASI İLE SINIRLI OLMADIĞINI, KAMU KURUMLARININ, YEREL YÖNETİMLERİN VE ÖZEL SEKTÖRÜN DE KATKIDA BULUNMASI GEREKTİĞİNİ UNUTMAMALIYIZ.
Kasım ayın enflasyonu beklenenin altında gerçekleşti. 2011 Kasım'ın da bu yıl Kasım sonuna 12 aylık TÜFE yüzde 6.37 oldu. Buna göre 2012 enflasyonunun yüzde 7'nin biraz üzerinde gerçekleşeceği tahminleri yapılıyor. Bu sonuç ilk hedeflenen yüzde 5'in üzerinde, OVP'nin revize edilen yüzde 7.4'lük sonuç tahmininin altında.
Kasım ayı enflasyon rakamları açıklandı. Kasım'da tüketici fiyatları aylık binde 38 olarak beklenenin altında kalınca Kasım sonunda yıllık enflasyon yüzde 6.37 olarak gerçekleşmiş oldu. Geçen yılın Aralık ayı enflasyonu binde 58 olarak gerçekleşmişti. O nedenle yılsonunda 2012 enflasyonunun yıllık yüzde 5 olarak belirlenen hedefin üstünde olacağı tahmini yapılırken, 2013-2015 Orta Vadeli Programında yüzde 7.4 olarak ortaya konan tahmin altında kalacağı düşünülüyor.
Bu yılsonu beklentisi aynı zamanda temel görevi fiyat istikrarı olan Merkez Bankası'nın da tahmini. Merkez Bankasının bu sonu tahminini orta noktası da yüzde 7.4 ve OVP'nin yeni tahmini ile aynı.
Kriz döneminin getirdiği olumsuzluklara, uluslar arası piyasadaki yüksek enerji fiyatlarına ve yurt içinde kamu maliyesinin düzeltilmesi için yapılan zamlara karşın, enflasyonun bu yıl yüzde 5 hedefinin tuturulamasına karşın, bu yılın ilk dört ayında yüzde 10'un üzerinde seyrettikten sonra Mayıs ayından itibaren düşüşe geçmesi, kontrol altına alınması ve yılı yüzde7'nin çok az üzerinde kapatacak olması, yeni dönem için umut vadeden bir gielişme olarak ortaya çıkıyor.
Üretici fiyat endeksinin geçen yıl sonu yüksek seyredip, bu yılın Ocak ayında yüzde 11.13 seviyesinde iken ay be ay inerek Ekim ayında yüzde 2.57 seviyesini gördükten sonra Kasım ayında biraz yükselerek yüzde 3.60 seviyesinde olması da TÜFE ve ÜFE'deki düşüşün paralel olarak sürdüğünü gösteriyor.
Gelecek dönem enflasyonunun göstergesi olarak kabul edilen Çekirdek enflasyon Ocak-Kasım döneminde kümülatif olarak yüzde 5.79 olarak gerçekleşirken Kasım sonu itibariyle yıllık olarak da yüzde 5.73 seviyesinde gerçekleşti. Yaz aylarında negatif olan çekirdek enflasyon Eylül'deki binde 12'lik artışın ardından Ekim ayında yüzde 1.27 gibi yüksek seviyede seyretmişti.
Önümüzdeki dönemin enflasyon tahminlerine baktığımızda, bunların gerçekleşmesi mümkün oranlar olduğunu görüyoruz. OVP'ye göre 2013 yılı enflasyon tahmini yüzde 5.3, 2014 tahmini ise yüzde 5. Ancak biliyoruz ki, enflasyon sadece bizim aldığımız önlemlere bağlı bir konu değil. Özellikle bizim yüksek enerji bağımlılığımız, bu alanda siyasal gelişmelerinde etkisiyle hızlı fiyat artışları yaşanması sonucunu getirdiği dönemlerde, bizi önemli ölçüde olumsuz etkiliyor. 2012 yılında 110 dolar ortalamasıyla seyreden petrol ve doğalgaz tahmin edilen seviyelerde bir yüke neden oldu. Enerji fiyatlarında olumlu gelişmeler olması enflasyonda yüzde 5'ler seviyesindeki tahminimizi sağlamamız sonucunu getirecektir. Olumsuz gelişmeler ise enflasyonun beklenilen seviyede tutulamayacağı sonucunu getiriyor.
Bütün bu gelişmeler Merkez Bankası'nın uyguladığı Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar programlarıyla kriz döneminde bile enflasyonu tek hanede tutmayı başardığını, ancak son yıllarda ortaya koyduğu yüzde 5 seviyesini elde edemediğini gösteriyor.
Bu noktada unutmamamız gereken enflasyonla mücadelenin sadece Merkez Bankası mücadelesiyle sınırlı bir konu olmadığı, kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin ve özel sektörün de bu mücadeleye katkıda bulunması gerektiğidir.