İlk ekonomi sayfası ne zaman yapıldı?
Size bugün Türkiye'de ilk ekonomi sayfasının yapılış öyküsünü anlatacağım…
Ve bu öykünün baş aktörü konumundaki ustamızdan bahsedeceğim…
Ali Gevgilili…
Şimdi muhtemelen bu ismi okuyan ve kendisini tanıyanlar bir dosttan haber almanın mutluluğunu ve belki de hayretini yaşıyor…
Tanımayanlar ise soruyor:
Kim bu Ali Gevgilili?…
Hemen söyleyelim:
Ali Gevgilili Türkiye'de ilk ekonomi sayfasını hazırlayan kişi…
1960'lı yıllarda…
Tabii, Türkiye'de ekonomi basını Gevgilili'den önce vardı…
Önceleri İstanbul'daki azınlık gazetelerinde…
Daha sonra Türkiye'nin dışa açılan kapısı İzmir'de…
1942 yılında Süha Sükuti Tükel tarafından kurulan İzmir Ticaret gibi…
İstanbul Postası'ndan İzmir Ticaret'e ekonomi yazılarıyla ünlenen ve daha sonra meslek yaşamını DÜNYA'da noktaladığı için çok şey öğrendiğimiz Fasih İnal…
1940'lı yılların ekonomi gazetecisi Turgut Fethi Erden…
1950'li yılların esnaf muhabiri Şemsi Sılkım…
Bu süreçte mutlaka anılması gereken isimler…
Ancak Ali Gevgilili ilk defa ulusal çapta etkin bir gazetede ekonomi sayfası düzenli olarak çıkaran ve yöneten gazeteciydi…
Gevgilili'yi ziyaret fikri Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Vahap Munyar'dan çıktı…
Munyar aynı zamanda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) İstişare Kurulu Üyesi…
Bir süredir, Ali Gevgilili'ye ekonomi basınındaki öncülüğü ve katkıları için bir şükran plaketi verilmesi konuşuluyordu.
Pek çok ekonomi gazetecisi aynı tarihte Turkcell'in, NYSE'ye kote oluşunun 10'uncu ve Koç Ailesi'nin dünyanın en ünlü müzelerinden biri olarak nitelenen Metropolitan Müzesi'nde açtığı yeni galerilerin töreni için New York'ta olacaktı.
Vahap Munyar da fırsatı değerlendirilelim ve görevi hep birlikte yerine getirelim diye düşünmüş…
EGD Başkanı Celal Toprak'la konuşmuşlar…
O da uçağa bindenmeden hemen önce birkaç saat içerisinde hazırlıkları tamamlatınca iş New York'taAli Gevgilili'ye ulaşmaya kaldı…
O noktada devreye Gevgilili ile çalışmış gazeteci Mukaddes Orçun girdi…
Bir süre önce Ali Gevgilili'nin eşi Emel Gevgilili'nin vefatını bizlere duyuran da oydu.
Adresi alınca, EGD Başkanı ve Bugün gazetesi Ekonomi Müdürü Celal Toprak, Fortune Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Ali Ağaoğlu, Cumhuriyet gazetesi Ekonomi Müdürü Hasan Eriş, Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu, Habertürk Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Doğan Satmış ve ben evin yolunu tuttuk.
New Jersey'deki eve gittiğimizde komşularının da katıldığı bir anma töreni vardı…
Ali Gevgilili'nin kaybettiği eşi için yas tutuluyordu…
Selamlaştıktan sonra meslek büyüğümüz Ali Gevgilili'nin odasına geçtik.
Hasta olduğunu biliyorduk…
Yine de kas hastalağı nedeniyle tamamen yatağa bağlı olduğunu görmek hepimizi üzdü… Gördük ki, hastalık konuşmasını da zorlaştırmış…
Ama ustamızın zihni pırıl pırıl…
Ziyaretimizden memnuniyetini belittikten sonra hemen Türk basın tarihindeki ilk ekonomi sayfasının hikayesini anlatmaya başladı:
"1961 Anayasası'ndan sonra Türkiye'de bazı adımlar atılıyordu.
Planlı kalkınma süreci başlamıştı…
O sırada, Vatan'da çalışıyorum…
Milliyet'in Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi çağırdı…
İpekçi özetle diyor ki;
" Türkiye sanayileşiyor…
Planlı kalkınma ile ekonomik yapıda köklü reformlar yapılacak…
Avrupa Ekonomik Topluluğu ile yeni ilişkiler gelişecek.
Biz ekonominin giderek önem kazanacağını düşünüyoruz.
Bağımsız bir ekonomi birimi oluşturacağız.
Bunu da sen yöneteceksin…"
İpekçi uzun uzun dil döküyor…
Fakat Gevgilili ikna olmuyor:
"Çünkü işin altyapısı yoktu.
Nasıl bir birim olacağı pek düşünülmemişti.
İkna edemeyince beni Ercüment Bey'e götürdü.
Onunla da bir saat konuştuk.
Yine ikna olmadım….
Bir de aklımda Vatan gazetesi var.
Vatan'da içeride alacak maaşlar var.
Onu da düşünüyorum…
Pek birşey demeden çıktım yanlarından…
Karikatürist Ali Ulvi arkadaşım.
Ne yapalım diye konuşuyoruz.
Ercüment Karacan yine haber gönderdi.
Ali dedi ki, "Bak yeni kızın oldu. Gitmen lazım…"
O tarihi hiç unutmam.
Elif'in doğumuydu.
15 Aralık 1962…"
Gevgilili Milliyet'in kapısında Turhan Aytul ile karşılaşır:
"Bu sefer patronlar çok kararlı" der Aytul, "seni illa istiyorlar…" Ve ekler:
Sen de reddetme be kardeşim!"
Gerçekten de beni Ercüment Bey'in odasında kuşatmaya aldılar.
"Sen bu iktisat sayfasını hazırlamayı kabul edene kadar buradan çıkıp gitmene müsaade etmeyeceğiz" dediler.
Bir an, ustamızın bunları ne kadar zorlukla anlattığını unutup, "Ne dediniz Karacan'a?"diye heyecanla soruyoruz…
"Çok ısrar etti.
Aslında beni çağırmasına çok şaşırmıştım…
Çünkü ben dış politika ve genel idare ile ilgili yazılar yazıyordum.
Sosyal konularla daha ilgiliydim.
O dönemde ekonomi ile ilgili önemli isimler de vardı.
Besim Üstünel, Memduh Yasa, Şükrü Baban…
Ama Ercüment Bey, "Abdi sana güveniyor. Yaparsa Gevgilili yapar" diyor. Öyle diyorsa yaparsın" diyerek ısrar ediyor…
En sonunda Ercüment Bey sordu:
İktisadı seviyor musun?
"Eh, seviyorum" dedim…
"O zaman gel bize iktisat sayfası nasıl çıkar göster" dedi…
Türkiye'de ilk düzenli ekonomi sayfası bu konuşmayla çıkmaya başlamış…
Önce yarım sayfa olarak…
Gevgilili anlatıyor:
O dönemde, Milliyet'in spor sayfası çok değerliydi.
Sadece onun için alanlar vardı.
Abdi Bey'in aklında yeni bir Milliyet yapmak var.
Batı tarzı gazetecilik istiyor.
Aslında başından beri aklında var ama başladığında daha 24-25 yaşında…
Karacan ile konuşmuş, ekonomi sayfası için ikna etmiş…
Başlangıçta yarım sayfa olarak çıktı.
İktisat-Ticaret bölümü diye başladık.
1963'ün ilk günleriydi; 7 Ocak…
İki sene sonra çok önemli değişiklikler yaptı İpekçi…
Dış haberlere bir sayfa verdi.
Kültür sayfası yaptı…
Ama Milliyet ekonomi sayfası bir simge oldu.
Haftada 5 gün ekonomi sayfası yapıyordum.
Pazar günleri ise Düşünenler Forumu…
Tam sayfa olarak….
O haftanın en güncel konusunu, kişisini yansıtıyorduk sayfaya…
Milliyet'ten ayrıldığım güne kadar sürdürdüm o tartışmaları….
Gerçekten de öyle…
Ali Gevgilili'nin entelektüel yazıları…
Ve de açıkoturumları…
Bir dönemin efsanesiydi…
Milliyet'in Babıali'de saygın ve etkili bir gazete konumuna taşınmasında çok önemli katkısı vardı.
Gerçi entelektüel dili zaman zaman başına dert oluyordu Gevgilili'nin…
Günlük gazete yazısından çok, kavramsal açıdan çok yoğun, adeta akademik nitelikteki yazıların yer aldığı ekonomi sayfası, "halktan kopuk" olmakla eleştiriliyordu…
Gevgilili daha sonra bir söyleşide,* Ercüment Karacan'ın bile 'Niye ben seni anlamıyorum… Bana da seni anlama hakkı tanı" diye espriyle karışık serzenişte bulunduğu bu teorik dili şöyle savunacaktı:
Ben 68 kuşağının dolgun araştırma, inceleme türü bilgi edinme beklentisinden hareketle ekonomi sayfasını hazırlıyordum. Bu sayfalarda genel birikimi oluşmuş, kendi içinde bölünmüş aydın kuşağın düşünsel beklentilerini yanıtlamak istiyordum."
1969'da ekonomi bölümü tam sayfa olarak yayınlanmaya başladı.
Bir servis oluştu…
Ekonomi servisine önce Gevgilili'nin asistanlığını yapmak üzere once Yalman Özgüner, ardından da Mukaddes Orçun katıldı…
Devam etti Gevgilili:
"1969'da köşe yazarlığı yapmaya başladım.
Daha doğrusu zaten ekonomi sayfasına bir yazı yazıyordum.
Ama imzasızdı…
Mürettip atmış imzayı…
Bir baktık imzalı çıkmış yazı…
Öyle de devam etti.
Haftada 5 gün "Ekonomik Analizler" adıyla…
Tabii, aslında Abdi İpekçi'nin talimatı ile…"
Biz ekonomi gazetecilerine açtığı kapı unutulmayacak ustamız Gevgilili'nin bir dönemin başlangıcı için anlattıkları böyle…
Sizlerle de paylaşmak
Sağolsun, varolsun…
Cumhuriyet'in Yayın Yönetmenliği teklif edildi
Bir anısını da paylaştı bizimle Ali Gevgilili:
Eşim vefat edince Abdi Bey'in eşi aradı…
Kendisine de Abdi Bey ile yeni Milliyet'I nasıl el ele yarattığımızı anlattım.
Birinci sayfasından son sayfasına kadar nasıl tartışa tartışa hazırladığımızı anlattım.
Çok sevdim işimi…
Değerli teklifler geldi ama bırakmadım gazeteyi.
Eşref Gülesin Cumhuriyet'in yazıişleri müdürüydü.
İsmail Cem bana yazı işleri müdürlüğü önerdi…
Teşekkür ettim.
"Ben Milliyet'ten ayrılamam" dedim.
Bu defa Nadir Nadi aradı.
"Lütfen Cumhuriyet'in Yayın Yönetmeni olun" dedi.
Yapmadım…
Milliyet'in Yazı İşleri Müdürü titriyle ayrıldığım güne kadar, gazetemden kopamadım.
Abdi İpekçi'ye yapılan suikast sonrasında başyazıları da bir süre ben yazdım.
Ama her zaman bir ekonomi editörü olarak, işini iyi yapmaya çalışan bir gazeteci, dürüst bir insan olarak kalmayı önemsedim…
Her gün gazetelerini okuyor FT ve The Economist'I izliyor
Ali Gevgilili ile birlikte kurucumuz Nezih Demirkent'i de andık. Odasındaki komidinin üzerinde bir süre önce kendisine verilen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin ödülü bulunuyor. Demirkent'in hem gazeteciler hem de gazetecilik için çok emek verdiğini söyledi. "Çok çalışkan, çok başarılıydı. Babali'nin yıldızıydı" dedi. Eseri Dünya'nın devam etmesinden çok memnun olduğunu belirtti. Hepimize ayrı ayrı başarılar diledi. "Türkiye sizlerle aydınlanacak. Hepinizi dostlukla kucaklıyorum" dedi. Türkiye'deki dostlara da selamlarını iletti…
Yanından ayrılırken, "Nasıl izleyebiliyor musunuz Türkiye'yi?" diye sorduk:
Yanıtı Iki kızı ve oğlundan aldık:
"Ooo, her gün…
Sadece Türkiye'yi değil dünyayı da…
Bize her basamağı gazete ve dergilerle dolmuş merdiveni işaret ederek:
"Düzenli olarak Financial Times okuyoruz kendisine. Birinci sayfadan sonuna kadar. Bir de The Economist dergisi… Onu da hiç kaçırmıyoruz… Sonuna kadar okuyoruz!"
Ali Gevgilili 1938, İzmir doğumlu. İzmir Özel Türk koleji ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde eğitim gördü. Gazeteciliğe Ege Ekspres'üe başladı. Milliyet Gazetesi'ndeki efsanevi ekonomi sayfasını hazırlamaya başlamadan önce Yeni İstanbul ve Vatan gazetelerinde çalıştı. Abdi İpekçi'nin ölümünün ardından bir süre Milliyet Gazetesi'nin başyazarlığını yaptı. İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesi oldu. Gevgilili, ekonomi ve dış politika üzerine pek çok kitabın da yazarı…
.İstanbul Ticaret Odası'nın katkılarıyla hazırlanan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yayını Ekonomi Basın Tarihi sayfa 52