İlginç günler

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

UZMAN GÖRÜŞÜ / Murat BERK / Yapı Kredi Yatırım

İlginç günler yaşıyoruz. Bir yandan Avrupa'da bazı çevre ülkelerdeki sorunlar ciddiyetini koruyarak daha da ciddileşme riski yaşarken, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve piyasa performansları iyi olmaya devam ediyor.

Örneğin SovX CEEMEA ve SovX WE endeksleri olumlu performanslarına devam ederken İrlanda 10 yıllık devlet faizleri geçen hafta 48 baz puan artarak yüzde 6,29'a çıktı. İrlanda-Almanya 10 yıllık devlet faizleri farkı 386 baz puan ile rekor kırdı.

Portekiz'in faizleri 31 baz puan artarak Mayıs ayı başlarındaki (Yunan krizinin alevlendiği) zirvelere yaklaşarak, yüzde 6,07'ye çıktı..

Yaşanan ayrışma sadece ülkeler arası ile sınırlı değil, ekonomilerin kendi içlerinde de görülüyor. Örneğin son dönemdeki veriler, Türkiye ekonomisinde iç ve dış talebin

toparlanma hızında ayrışmanın olduğunu düşündürüyor.

Türkiye dahil gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomi ve piyasalarında yaşanan ayrışmayı büyük ölçüde uzun vadeli yapısal değişim ile açıklamamız mümkün olsa da, ne yazık ki bu piyasa şoklarına karşı yüzde yüzlük bir muafiyet veya korunma sağlamıyor.

Yılın başlarında deflasyon riskinin yeterince ciddiye alınmadığını öne sürmüştük. Fakat gelinen nokta itibariyle özellikle gelişmiş ülke bono piyasalarına bakarak bu riskin belli ölçüde fiyatlandığını görüyoruz.

Daha ilerisi için, ikinci bir niceliksel genişleme (QE2) ve reflasyon beklentisi ile bakır, buğday, mısır, pirinç, soya fasulyesi, sığır, şeker, pamuk, kahve, kakao, vs arttığı ve artan emtia fiyatlarının kırılgan dünya ekonomisi için ciddi tehditler yarattığı (bazı açılardan 2007-2008 benzeri) bir senaryo kurmak acaba mümkün olur mu?

Bilindiği gibi ekonomilerde görülen konjonktürel dalgalanmaları açıklamak üzere birçok kuram geliştirildi. Bu kuramların bazılarında içsel bazılarında ise dışsal sebepler ekonomilerdeki konjonktürel dalgalanmaları açıklayıcı neden olarak kabul ediyor.

Genel kabul gören ekonomi kuramlarında dışsal konjonktür kuramlarının bariz ağırlığı var ise, bunun uzun süredir içsel konjonktür kuramlarının kriz analizi ve öngörülerinde çok yararlı olduğunu düşünüyoruz. Bu çalışmaların en önemlilerinden birinin Hyman P. Minsky'nin finansal istikrarsızlık hipotezi olduğunu söyleyebiliriz. Olan bitene, ve risk analizlerine biraz da bu çerçeveden bakmakta fayda var diye düşünüyoruz.

Yatırımcılar büyük olasılıkla, özellikle son zamanlarda ABD'de (Empire State vs) açıklanan bazı zayıf veriler  sonrası,  bugünkü FOMC kararını merakla bekliyor olacak. Bernanke'nin Jackson Hole'de yaptığı sunumu ölçü alarak yeni bir niceliksel genişleme (QE2) için yeteri şartların oluşmadığını düşünüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017