İletişimde algı meselesi

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

Onkoloji hastanesi bahçesinde sigara 
Bir üniversitenin kampüsündeydim. Beni gelip alacaklardı. Haber geldi, kütüphaneden çıktım. “Beni Onkoloji Hastanesi’nin önünden alın” dedim. Sonra da hastanenin önüne gittim. Hastane bahçesindeki banklarda insanlar bekliyordu ve çoğunluğu sigara içiyordu. Çok tuhafıma gitti. Baktım ayakta duran bir güvenlik görevlisi var. Duygularımı onunla paylaşmak istedim. “Ne kadar manidar değil mi, onkoloji hastanesi bahçesinde sigara içiliyor.” dedim. “Buranın hastası olmak için sanki insanlar hazırlık yapıyor gibi” diye devam edecektim. Baktım güvenlik görevlisi de sigarasını yaktı. İlk cümlem ağzımdan çıkmış bulundu. Güvenlik görevlisi mahcup bir biçimde “Biliyorum. Ne yapalım görev icabı buradan ayrılamıyorum. Onun için burada içiyorum” dedi. 

İletişim modeli 
Yukarıda başarısız bir iletişim örneği aktardım. Ne olmuştu? Ne olduğunu anlamak için iletişim olayına bir modelle bakalım. Bu iletişim modelinde dört önemli bileşenden söz edebiliriz: Mesajı yollayan kişi, mesajın yollandığı taraf, mesaj ve üslup. Mesajı yollayan bendim. Yollandığı taraf, güvenlik görevlisi idi. Mesajın sözcüklere dökülmüş biçimi ise: “Ne kadar manidar değil mi? Onkoloji Hastanesi bahçesinde sigara içiliyor” idi. 

Mesaj ve üslup 
Onkoloji hastanesi bahçesinde insanların sigara içmesini çok trajik bulmuştum. Belli ki bu insanların hastanede bir yakınları yatıyordu. Öte yandan, sigaranın kanserin çok yaygın nedenlerinden biri olduğu bilimsel bir gerçekti. Önlerinde böyle bir örnek varken, hasta yakınlarının hâlâ sigara içmelerini yadırgamıştım. Gördüğüm bir çarpıklığı birisi ile paylaşmak ihtiyacı duydum. Ve duygularımı yukardaki kelimelerle kodlayıp güvenlik görevlisine yolladım. Duygularımı yansıtmak için seçtiğim sözcükler ve söyleme tarzım da benim üslubumu oluşturuyordu. Belki başka birisi, aynı mesajı daha değişik biçimde, kendi üslubuna göre ifade edebilirdi. Örneğin birisi, “İçsinler, içsinler bakalım; görecekler günlerini” diyebilirdi. Başka birisi “Çok üzücü; ders almamışlar, hâlâ içiyorlar” diye dillendirebilirdi. Başka birisinin üslubu şöyle olabilirdi:” Acaba ortopedi hastanesinin de önünde çılgınca motosiklet sürenler var mı?” 

Mesajın algılanması 
Mesaj yollanan kişi, mesajı alır, kodları çözer ve algılar. Bu algılama sonucunda kişinin kafasında oluşan resim ile, mesajı yollayan kişinin kafasındaki resim örtüşüyorsa iletişim başarılı demektir. Yukarıdaki örneğimizde iletişimin başarılı olduğu söylenemez. Çünkü benim göndermek istediğim resim ile, güvenlik görevlisinin kafasında oluşan resim farklı idi. Ben şunu söylemek istemiştim: “Sigara kanser yapıyor. Ve içerdeki kanser hastalarının bir çoğu, büyük bir ihtimalle bu sigara nedeni ile kanser olmuştur. Buna rağmen, bu hastanede gördüklerinden ders almayıp, hastane önünde bile bu mereti içmeleri çok trajik.” Bu mesajı, bu açıklıkta vermemiş, kestirmeden gitmiştim. Güvenlik görevlisi ise, ana mesajı almadan, hastane önünde sigara içmesinin mazeretini dile getirmişti. İletişimde, mesaj kadar, mesajı yolladığımız kişinin algılama düzeyi de çok önemlidir. İletişimin başarısı, mesaj yollanan kişinin algılama becerisi ile sınırlıdır. Belli ki, güvenlik görevlisi hastane önünde sigara içmekten rahatsızdı. Benim ifadem onu doğrudan savunma moduna sokmuş ve özrünü dile getirmişti. 

Sonuç 
Yukarıda yaşadığım olayda genel bir duygumu dile getirmiştim. Bu iletişim örneğinde mesajın alınması veya alınmaması o kadar önemli değildi. Ama günlük yaşamımızda ve iş yaşamımızda iletişim hayati değer taşır. Bu nedenle, iletişime çok önem vermek gerekir. İletilmek istenilen mesaj, çok yalın olarak kodlanmalıdır. Yanlış anlaşılmalara neden olmayacak kadar net olmalıdır. Kodlamayı yaparken karşı tarafın alt-yapısı, algılama becerisi hesaba katılmalıdır. İletişimin becerisi, karşı tarafın algılaması oranındadır. 

İletişimin başarısında üslup da çok önemlidir. Üslup da mesajı yollayanın kültürel alt yapısını, ruhsal durumunu ve aile terbiyesini yansıtır. Bazen mesaj çok doğru da olsa, üsluptaki yamukluk mesajın değerini düşürebilir. İletişim sırasında mesajınızı yolladığınız tarafın alt-yapısını hesaba katıyor musunuz? Üslubunuza dikkat ediyor musunuz?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019